scream - English Turkish Sentences
English Turkish
scream çığlık atmak v.
  • Frida screamed with joy upon hearing the news.
  • Frida haberi duyunca sevinçten çığlık attı.
  • I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park.
  • Çığlık atıp yardım istedim ve failleri parka kadar kovaladım.
  • Then he heard the girl screaming in another room.
  • Daha sonra başka bir odada kızın çığlık attığını duydu.
Show More (221)
scream bağırmak v.
  • The older woman screamed at the nurse in pain.
  • Yaşlı kadın acıyla hemşireye bağırdı.
  • I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park.
  • Bağırdım, yardım çağırdım ve failleri parka kadar kovaladım.
  • Don't scream before you get injured.
  • İncinmeden önce bağırma.
Show More (58)
scream çığlık n.
  • I thought I heard a scream.
  • Bir çığlık duyduğumu sandım.
  • A neighbor heard Layla's screams.
  • Bir komşu, Leyla'nın çığlıklarını duydu.
  • Sami's screams were horrible to hear.
  • Sami'nin çığlıklarını duymak korkunçtu.
Show More (49)
scream haykırmak v.
  • Those who own the monetary assets are currently amassing huge fortunes which are again screaming out to be reinvested.
  • Parasal varlıklara sahip olanlar şu anda yeniden yatırım yapılmasını haykıran büyük servetler biriktirmektedir.
  • Tom kept screaming Mary's name.
  • Tom sürekli Mary'nin adını haykırıyordu.
  • She screamed in agony.
  • Acı içinde haykırdı.
Show More (3)
scream çığlığı basmak v.
  • She uttered a scream of terror.
  • O terör çığlığı bastı.
  • Tom stifled a scream.
  • Tom bir çığlığı bastırdı.
Show More (-1)
scream uğultu n.
  • I could hear the scream of his motorbike.
  • Motosikletinin uğultusunu duyabiliyordum.
Show More (-2)
scream acı acı ötmek v.
  • The sirens of the ambulance screamed while speeding.
  • Ambulans hızla ilerlerken sirenleri acı acı öttü.
Show More (-2)