sing - English Turkish Sentences
English Turkish
sing şarkı söylemek v.
  • As the President-in-Council stated a moment ago, we sang and lamented behind the scenes, but to no avail.
  • Konsey Başkanının da biraz önce ifade ettiği gibi perde arkasında şarkılar söyledik, ağıtlar yaktık ama nafile.
  • Now I sing a fun song for you.
  • Şimdi senin için eğlenceli bir şarkı söylüyorum.
  • All right, so I want to sing you a little song.
  • Pekâlâ, sana ufak bir şarkı söylemek istiyorum.
Show More (1788)
sing söylemek v.
  • In Denmark, we have a lovely song that our family often sings.
  • Danimarka'da ailemizin sık sık söylediği güzel bir şarkımız vardır.
  • Like this is the last song you will ever sing.
  • Sanki bu söyleyebileceğin son şarkıymış gibi.
  • No one could sing a sad song like Jerry.
  • Hüzünlü bir şarkıyı hiç kimse Jerry gibi söyleyemez.
Show More (171)
sing ötmek v.
  • After the bird had sung, it flew away.
  • Kuş öttükten sonra uçup gitti.
  • Birds are singing here and there in the park.
  • Kuşlar parkta bir orada bir burada ötüyor.
  • Cicadas are singing.
  • Ağustos böcekleri ötüyor.
Show More (29)
sing şakımak v.
  • Birds were singing in the woods.
  • Kuşlar ormanda şakıyorlardı.
  • Ali sang like a nightingale to the police.
  • Ali polise bülbül gibi şakıdı.
  • The birds are singing.
  • Kuşlar şakıyorlar.
Show More (0)