Tureng - stairs - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	stairs	merdiven	n.
	Utilizing the stairs every day could be an awesome first move. Her gün merdivenleri kullanmak çok iyi bir başlangıç olacaktır. Now, keeping both hands on the railing, come down the stairs. Şimdi iki elini korkulukta tutarak merdivenlerden aşağı in. Utilizing the stairs every day could be an awesome first move. Her gün merdivenleri kullanmak harika bir ilk adım olabilir. Tom saw Mary coming down the stairs. Tom, Mary'nin merdivenlerden indiğini gördü. Can you help me up the stairs? Merdivenleri çıkmama yardım eder misin? I went down the stairs. Merdivenlerden indim. I carried Tom down two flights of stairs. Tom'u iki kat merdivenden aşağı taşıdım. Let's go down the stairs slowly. Yavaşça merdivenlerden aşağı inelim. Tom followed Mary up the stairs. Tom, Mary'yi merdivenlerden yukarı kadar takip etti. Mary came racing down the stairs. Mary merdivenlerden koşarak indi. He slowly climbed the stairs. O yavaşça merdivenleri tırmandı. Without knowing anything, George began to climb the stairs. George hiçbir şey bilmeden merdivenleri tırmanmaya başladı. She went down the stairs. O, merdivenlerden aşağı indi. I saw her on the stairs. Onu merdivenlerde gördüm. We hurried down the stairs. Biz aceleyle merdivenlerden aşağı koştuk. Tom pushed Mary down the stairs. Tom, Mary'i merdivenlerden aşağı itti. The child tumbled down the stairs. Çocuk merdivenlerden yuvarlandı. Tom ran down the stairs. Tom merdivenlerden aşağı koştu. The stairs creaked. Merdivenler gıcırdadı. Tom came racing down the stairs. Tom merdivenleri koşarak indi. He climbed the stairs. Merdivenleri tırmandı. He saw a horrible face at the top of the stairs. O, merdivenin tepesinde korkunç bir yüz gördü. We walked up stairs. Biz merdivenlerden yukarı çıktık. Tom is going up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı çıkıyor. Go up the stairs. Merdivenlerden yukarı çık. Tom sat on the stairs. Tom merdivenlerde oturdu. Tom pushed Mary down the stairs. Tom Mary'yi merdivenlerin altına itti. I am going down the stairs. Merdivenlerden aşağıya gidiyorum. Tom sat at the bottom of the stairs wondering what he should do next. Tom merdivenlerin dibinde oturmuş, bundan sonra ne yapması gerektiğini düşünüyordu. He called to his father as he went up the stairs. Merdivenlerden çıkarken babasına seslendi. Tom went up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı çıktı. He went slowly up the stairs. Merdivenleri yavaşça çıktı. Tom lugged his suitcase up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı bavulunu sürükledi. He went up the stairs. Merdivenlerden yukarı çıktı. Tom saw Mary coming down the stairs. Tom Mary'nin merdivenlerden indiğini gördü. Tom fell down the stairs. Tom merdivenlerden düştü. I sat on the stairs. Merdivenlerde oturdum. How are we going to get this piano up those stairs? Bu piyanoyu o merdivenlerden nasıl çıkaracağız? Tom ran down the stairs. Tom merdivenlerden aşağıya koştu. The stairs are over there. Merdivenler orada. Tom walked down the stairs. Tom merdivenlerden aşağıya indi. It is healthier to climb the stairs. Merdiven çıkmak daha sağlıklıdır. We climbed the stairs. Merdivenleri tırmandık. Tom climbed the stairs. Tom merdivenleri tırmandı. Tom climbed the stairs up to the attic. Tom merdivenlerden tavan arasına çıktı. The child tumbled down the stairs. Çocuk merdivenlerden aşağıya yuvarlandı. She was coming down the stairs. O, merdivenlerden aşağıya geliyordu. Tom walked down a flight of stairs. Tom merdivenlerden aşağı indi. Why don't we take the stairs? Neden merdivenlerden çıkmıyoruz? Tom quickly went up the stairs. Tom hızla merdivenlerden yukarı çıktı. The young woman, after running up the stairs, opened the door of the house. Genç kadın merdivenleri koşarak çıktıktan sonra evin kapısını açtı. Tom is coming down the stairs. Tom merdivenlerden iniyor. Tom went down the stairs. Tom merdivenlerden indi. I saw them on the stairs. Onları merdivenlerde gördüm. Tom walked towards the stairs. Tom merdivenlere doğru yürüdü. Tom fell down the stairs and hurt himself. Tom merdivenlerden düştü ve kendini yaraladı. None of his friends came to visit him there, for there were too many stairs to climb. Tırmanacak çok fazla merdiven olduğu için hiçbir arkadaşı onu ziyarete gelmedi. I saw Tom on the stairs. Tom'u merdivenlerde gördüm. Tom lugged his suitcase up the stairs. Tom bavulunu merdivenlerden yukarı taşıdı. There are a lot of stairs in this apartment building. Bu apartmanda bir sürü merdiven var. Tom and Mary walked down the stairs together. Tom ve Mary merdivenlerden birlikte indiler. I went up the stairs and went to bed. Ben merdivenlerden yukarı gittim ve yatmaya gittim. Tom sat on the stairs. Tom merdivenlere oturdu. I fell down the stairs. Merdivenden düştüm. It is healthier to climb the stairs. Merdiven çıkmak daha sağlıklı. I have trouble walking up stairs. Merdivenleri çıkmakta zorlanıyorum. I'm going up the stairs. Ben merdivenlerden yukarı çıkıyorum. He tumbled down the stairs. Merdivenlerden aşağı yuvarlandı. Tom walked up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı yürüdü. Tom ran down the stairs into the basement. Tom merdivenlerden bodruma koştu. I went down the stairs. Merdivenlerden aşağı indim. Go up these stairs. Şu merdivenlerden yukarı çık. I have trouble walking down stairs. Merdivenlerden inerken sorun yaşıyorum. Let's go down the stairs slowly. Yavaşça merdivenlerden aşağı gidelim. Tom went up the attic stairs. Tom tavan arası merdivenlerinden yukarı çıktı. Can you help me up the stairs? Merdivenlerden çıkmama yardım eder misin? The toilets are behind the stairs. Tuvaletler merdivenlerin arkasında. I fell down the stairs in my haste. Aceleyle merdivenlerden düştüm. They walked up the stairs. Merdivenlerden yürüyerek yukarı çıktılar. They are now at the top of the stairs. Şu anda merdivenlerin başındalar. He ascended the stairs. Merdivenleri çıktı. The stairs collapsed and he fell. Merdiven çöktü ve o düştü. He slowly climbed the stairs. Merdivenleri yavaşça tırmandı. Tom walked quickly up the stairs. Tom merdivenleri hızla çıktı. Tom was standing at the foot of the stairs. Tom merdivenlerin dibinde duruyordu. They are now at the top of the stairs. Onlar şimdi merdivenlerin tepesindeler. Tom ran quickly down the stairs. Tom koşarak hızlıca merdivenlerden indi. Tom started walking down the stairs. Tom merdivenlerden inmeye başladı. He called his father as he went up the stairs. O merdivenlerden çıkarken babasını aradı. Go up the stairs. Merdivenlerden yukarı çıkın. Tom went quickly up the stairs. Tom hızla merdivenlerden yukarı çıktı. She went down the stairs. Merdivenlerden aşağı indi. Fadil was coming down the stairs. Fadıl merdivenlerden iniyordu. Tom slowly walked up the stairs. Tom yavaşça merdivenlerden yukarı yürüdü. I went up the stairs and went to bed. Merdivenlerden çıktım ve yattım. Tom ran quickly down the stairs. Tom hızla merdivenlerden aşağı koştu. Is it difficult to climb stairs? Merdiven çıkmakta zorlanıyor musunuz? Tom met Mary at the top of the stairs. Tom, Mary ile merdivenlerin başında karşılaştı. He ran up the stairs. O merdivenleri çıktı. Tom climbed up three flights of stairs. Tom üç kat merdiven çıktı. Grandpa fell down the stairs and was seriously injured. Büyükbabam merdivenlerden düştü ve ciddi şekilde yaralandı. Tom ran back down the stairs. Tom merdivenlerden aşağı koştu. Tom walked up the stairs to the front door. Tom merdivenlerden ön kapıya doğru yürüdü. I am going down the stairs. Merdivenlerden iniyorum. He fell down the stairs. O, merdivenden düştü. Taking the stairs is better for your health. Merdiven çıkmak sağlığınız için daha iyidir. Watch your step in going down the stairs. Merdivenlerden inerken adımlarına dikkat et. He fell down the stairs. Merdivenlerden düştü. He just came down the stairs. O sadece merdivenlerden aşağı indi. I'll take the stairs. Merdivenleri kullanacağım. We walked up stairs. Merdivenlerden yukarı yürüdük. I fell down the stairs. Merdivenlerden düştüm. Go up those stairs. Bu merdivenlerden çıkın. Tom walked up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı çıktı. They lugged the refrigerator up the stairs. Buzdolabını merdivenlerden yukarı taşıdılar. I have trouble walking down stairs. Merdivenlerden inmekte zorlanıyorum. I could hear footsteps coming up the stairs. Ben merdivenlerden yukarıya gelen ayak seslerini duyabiliyordum. Tom fell down two flights of stairs and is now in the hospital. Tom iki kat merdivenden düştü ve şu anda hastanede. She was coming down the stairs. Merdivenlerden iniyordu. Tom came down the stairs carrying his suitcases. Tom bavullarını taşıyarak merdivenlerden indi. How are we going to get this piano up those stairs? Piyanoyu bu merdivenlerden nasıl çıkaracağız? He ascended the stairs. O merdivenleri çıktı. He came rushing down the stairs. Merdivenlerden koşarak indi. I'm going down the stairs. Merdivenlerden iniyorum. I sat on the stairs. Merdivenlere oturdum. Without knowing anything, George began to climb the stairs. Bir şey bilmeden, George merdivenlere tırmanmaya başladı. Negotiating stairs for someone with a disability can be frightening. Engelli biri için merdiven çıkmak korkutucu olabilir. We heard him come down the stairs. Merdivenlerden indiğini duyduk. I'm out of breath after running up the stairs. Merdivenleri koşarak çıktıktan sonra nefes nefese kaldım. Grandpa fell down the stairs and was seriously injured. Büyükbaba merdivenlerden düştü ve ciddi biçimde yaralandı. Taking the stairs is better for your health. Merdivenden çıkmak sağlığınız için daha iyidir. We'll take the stairs. Merdivenleri kullanacağız. I lost my balance and fell down the stairs. Dengemi kaybettim ve merdivenlerden düştüm. He saw a horrible face at the top of the stairs. Merdivenlerin başında korkunç bir yüz gördü. He ran up the stairs. Merdivenleri koşarak çıktı. Tom is at the foot of the stairs. Tom merdivenlerin dibinde. You must not go up the stairs. Merdivenlerden yukarı çıkmamalısın. They went up the stairs. Merdivenlerden yukarı çıktılar. We have to take the stairs, because the elevator is being repaired. Merdivenleri kullanmak zorundayız, çünkü asansör tamir ediliyor. Tom came racing down the stairs. Tom merdivenlerden koşarak indi. Tom saw Mary standing at the top of the stairs in her pajamas. Tom, Mary'nin pijamalarıyla merdivenlerin başında durduğunu gördü. Tom tumbled down the stairs. Tom merdivenlerden yuvarlandı. Tom is walking up the stairs. Tom merdivenlerden çıkıyor. I fell down the stairs and hit my head. Merdivenlerden düştüm ve başımı çarptım. Tom was sitting at the foot of the stairs. Tom merdivenlerin dibinde oturuyordu. We climbed the stairs. Merdivenden çıktık. Would you mind carrying it up the stairs for me? Benim için onu merdivenlerden yukarı taşır mısın? Tom went up the stairs quickly. Tom merdivenleri hızla çıktı. Let's go down the stairs slowly. Merdivenlerden yavaşça inelim. I could hear footsteps coming up the stairs. Merdivenlerden gelen ayak seslerini duyabiliyordum. Go up those stairs. Şu merdivenlerden yukarı çık. We hurried down the stairs. Merdivenlerden aceleyle indik. She quickly went up the stairs. O hızla merdivenlerden yukarı gitti. I suggest we take the stairs. Merdivenlerden çıkmayı öneriyorum. Tom started to climb the stairs. Tom merdivenleri tırmanmaya başladı. Tom ran back down the stairs. Tom merdivenlerden aşağıya geri koştu. We went down the stairs. Merdivenlerden indik. I went up the stairs and went to bed. Merdivenlerden yukarı çıktım ve yatmaya gittim. She fell down the stairs. O, merdivenlerden düştü. I have trouble walking up stairs. Merdivenlerden yukarı çıkmakta güçlük çekiyorum. He called his father as he went up the stairs. Merdivenlerden çıkarken babasını aradı. The stairs collapsed and he fell. Merdivenler çöktü ve o da düştü. Tom saw someone walking up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı çıkan birini gördü. He chose to take the stairs rather than the elevator. Asansör yerine merdivenleri kullanmayı tercih etti. I went up the stairs. Merdivenlerden yukarı çıktım. Please don't run down the stairs. Lütfen merdivenlerden aşağı koşma. They headed down the stairs. Onlar merdivenlerden aşağıya indi. Tom is going down the stairs. Tom merdivenden iniyor. Tom ran down the stairs and hugged Mary. Tom merdivenlerden koşarak indi ve Mary'ye sarıldı. She went down the stairs in a hurry. Aceleyle merdivenlerden indi. These stairs are a little slippery, so please be careful. Bu merdivenler çok kaygan, bu yüzden lütfen dikkatli ol. The old lady climbed the stairs with difficulty. Yaşlı kadın merdivenleri zorlukla tırmandı. There's somebody coming up the stairs. Merdivenlerden çıkan biri var. Tom slowly walked up the stairs. Tom yavaşça merdivenlerden çıktı. Tom fell down the stairs and hit his head. Tom merdivenlerden düştü ve başını çarptı. Tom climbed up the stairs to his apartment. Tom merdivenlerden dairesine çıktı. She went down the stairs in a hurry. Merdivenlerden aceleyle indi. Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms. Yaşlı sahne kapıcısı Tom Skeleton, hırpalanmış koltuğunda oturmuş, oyuncuların soyunma odalarından taş merdivenlerden çıkışını dinliyordu. I saw Tom on the stairs. Ben Tom'u merdivenlerde gördüm. You fell down the stairs. Sen merdivenlerden düştün. A drunk man fell down the stairs. Bir sarhoş merdivenlerden düştü. She was coming down the stairs. O merdivenlerden iniyordu. They walked up the stairs. Merdivenleri çıktılar. The teacher ran up the stairs. Öğretmen merdivenlerden yukarı koştu. Step by step, he descends the stairs. Adım adım, merdivenlerden iner. Somebody's coming up the stairs. Birisi merdivenlerden yukarı çıkıyor. Tom ran up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı koştu. I heard him go down the stairs. Merdivenlerden indiğini duydum. We sat on the stairs. Biz merdivenlerde oturduk. He ran down the stairs. Merdivenlerden aşağı koştu. Tom went up the stairs quickly. Tom hızlıca merdivenleri çıktı. He ran down the stairs. Merdivenlerden koşarak indi. He chose to take the stairs rather than the elevator. Asansör yerine merdivenleri çıkmayı seçti. These stairs are a little slippery, so please be careful. Bu merdivenler biraz kaygan, bu yüzden lütfen dikkatli olun. Would you mind carrying it up the stairs for me? Bunu benim için merdivenlerden yukarıya taşır mısın? What narrow stairs! Ne kadar dar merdivenler! The old woman climbed the stairs with difficulty. Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı. He just came down the stairs. Az önce merdivenlerden indi. He climbed the stairs. O merdivenlerden çıktı. Tom missed a step and fell down the stairs. Tom bir basamağı kaçırdı ve merdivenlerden düştü. Tom went up the attic stairs. Tom tavan merdivenlerinden yukarı çıktı. She quickly went up the stairs. Çabucak merdivenlerden yukarı çıktı. You fell down the stairs. Merdivenlerden düştün. Tom is walking up the stairs. Tom merdivenlerden yukarı çıkıyor. Tom's knee hurts when he walks up or down stairs. Tom'un dizi merdivenlerden inip çıkarken ağrıyor. Tom climbed up the stairs to his apartment. Tom dairesine giden merdivenleri tırmandı. Step by step, he descends the stairs. Adım adım merdivenlerden iniyor. He went slowly up the stairs. O yavaşça merdivenlerden yukarı çıktı. You must not go up the stairs. Merdivenden çıkmamalısınız. She fell down the stairs. Merdivenlerden düştü. A drunk man fell down the stairs. Sarhoş bir adam merdivenlerden düştü. The old woman climbed the stairs with difficulty. Yaşlı kadın merdivenleri zorlukla çıktı. I missed a step on the stairs and I'm afraid I sprained my ankle. Merdivenlerde bir basamağı kaçırdım ve korkarım bileğimi burktum. Go up these stairs. Bu merdivenlerden çıkın. Tom is just coming down the stairs. Tom merdivenlerden iniyor. Tom slipped and fell as he was going down the stairs. Tom merdivenlerden inerken kaydı ve düştü. Tom went down the stairs. Tom merdivenlerden aşağıya gitti. Tom ran quickly down the stairs. Tom hızla merdivenlerden aşağıya koştu. Tom is going down the stairs. Tom merdivenlerden iniyor. There are a lot of stairs in this apartment building. Bu apartmanda çok merdiven var. They headed down the stairs. Merdivenlerden aşağı indiler. They lugged the refrigerator up the stairs. Buzdolabını merdivenlerden yukarı sürüklediler. Tom saw someone walking up the stairs. Tom, birinin merdivenlerden yürüdüğünü gördü. What narrow stairs! Ne dar merdivenler! Tom followed Mary down the stairs. Tom, Mary'yi merdivenlerden aşağı kadar takip etti. Tom fell down the stairs and hit his head. Tom merdivenlerden düştü ve kafasını çarptı. I'm out of breath after running up the stairs. Merdivenlerden yukarıya koştuktan sonra nefes nefese kaldım. Please don't run down the stairs. Lütfen merdivenlerden aşağıya koşmayın. Tom walked down the stairs. Tom merdivenlerden aşağı indi. He tumbled down the stairs. O, merdivenlerden yuvarlandı. We sat on the stairs. Merdivenlere oturduk. Tom started to descend the stairs. Tom merdivenlerden inmeye başladı. I saw him on the stairs. Onu merdivenlerde gördüm. I missed a step on the stairs and I'm afraid I sprained my ankle. Merdivende adımımı boşa atıp ayak bileğimi burktum maalesef. Tom is just coming down the stairs. Tom şimdi merdivenlerden iniyor. I'm going up the stairs. Merdivenlerden yukarı çıkıyorum. I heard him go down the stairs. Onun merdivenlerden aşağı gittiğini duydum. There's somebody coming up the stairs. Merdivenlerden yukarı gelen birisi var. Somebody's coming up the stairs. Birisi merdivenlerden çıkıyor. Watch your step in going down the stairs. Merdivenlerden inerken adımlarınıza dikkat edin. We have to take the stairs. Merdivenleri kullanmalıyız. Tom broke his neck falling down a flight of stairs. Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı. Show More (239)