sweltering - English Turkish Sentences
English Turkish
sweltering bunaltıcı adj.
  • The sweltering heatwave forced people to seek shade.
  • Bunaltıcı sıcak hava dalgası insanları gölge yer aramaya mecbur bırakıyordu.
  • It's sweltering.
  • Hava bunaltıcı.
  • It was sweltering inside.
  • İçerisi bunaltıcıydı.
Show More (0)