take out - English Turkish Sentences
English Turkish
take out çıkarmak v.
  • It is precisely those people that we need to take out of their Learning isolation.
  • Öğrenim izolasyonundan çıkarmamız gerekenler tam da bu insanlardır.
  • We take out millions of tonnes of sand eels and scour the sea beds, and the cod eat sand eels.
  • Milyonlarca ton kum yılan balığı çıkarıp deniz yataklarını tarıyoruz ve morinalar kum yılan balıklarını yiyor.
  • Tom took out his camera.
  • Tom fotoğraf makinesini çıkardı.
Show More (87)
take out çekmek v.
  • She took out a loan in order to buy a car.
  • Araba almak için kredi çekti.
  • Tom maxed out his three credit cards and had to take out a high interest loan to pay them off.
  • Tom, üç kredi kartının limitini aştı ve onları ödemek için yüksek faizli bir kredi çekmek zorunda kaldı.
  • I went to the bank to take out money.
  • Para çekmek için bankaya gittim.
Show More (5)
take out dışarıya çıkarmak v.
  • Take out the trash.
  • Çöpü dışarıya çıkar.
Show More (-2)
take out çıkmak v.
  • Tom took out after Mary.
  • Tom, Mary'nin peşinden dışarı çıktı.
Show More (-2)