tiresome - English Turkish Sentences
English Turkish
tiresome yorucu adj.
  • The most tiresome political debates are the ritual political debates.
  • En yorucu siyasi tartışmalar ritüel siyasi tartışmalardır.
  • Your friend is tiresome.
  • Arkadaşın yorucu.
  • At first the job looked good to him, but later it became tiresome.
  • İlk başta iş ona iyi göründü ama daha sonra yorucu olmaya başladı.
Show More (5)
tiresome sıkıcı adj.
  • A whole fortnight among some tiresome old aristocrats.
  • Yaşlı ve sıkıcı aristokratlar arasında geçen koskoca iki hafta.
  • You're getting very tiresome.
  • Çok sıkıcı oluyorsun.
  • I told you that this would become tiresome.
  • Sana bunun sıkıcı olacağını söylemiştim.
Show More (0)