unvaccinated - English Turkish Sentences
English Turkish
unvaccinated aşılanmamış adj.
  • The outbreak began when an unvaccinated resident became infected while visiting Israel and returned with the disease.
  • Salgın, aşılanmamış bir sakinin İsrail'i ziyaret ederken enfekte olması ve hastalıkla geri dönmesiyle başladı.
  • The outbreak began when an unvaccinated resident became infected while visiting Israel and returned with the disease.
  • Salgın, aşılanmamış bir vatandaşın İsrail'i ziyaret ederken hastalığa yakalanması ve hastalıkla geri dönmesiyle başladı.
Show More (-1)