|
- We are playing uphill on a very sloping playing field against the United States.
- Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı çok eğimli bir oyun alanında yokuş yukarı oynuyoruz.
- This is an uphill road.
- Bu yol yokuş yukarı.
- It was an uphill struggle.
- Yokuş yukarı bir mücadeleydi.
- This is an uphill road.
- Bu yokuş yukarı bir yoldur.
- Mary used walking poles to assist her with the uphill and downhill sections of the journey.
- Mary, yolculuğun yokuş yukarı ve yokuş aşağı bölümlerinde ona yardımcı olması için yürüyüş sopaları kullandı.
Show More (2)
|