wary - English Turkish Sentences
English Turkish
wary dikkatli adj.
  • We must be wary of the sorcerer's apprentice.
  • Büyücünün çırağına karşı dikkatli olmalıyız.
  • We certainly need to be a little wary here.
  • Burada kesinlikle biraz dikkatli olmamız gerekiyor.
  • Where right-wingers are, racism and xenophobia are not far behind and we have to be very wary of that.
  • Sağcıların olduğu yerde ırkçılık ve yabancı düşmanlığı da çok geride değildir ve buna karşı çok dikkatli olmalıyız.
Show More (4)
wary temkinli adj.
  • I am well aware that the sector will at first be wary of some aspects of this approach.
  • Sektörün ilk başta bu yaklaşımın bazı yönlerine temkinli yaklaşacağının farkındayım.
  • I was right to be wary.
  • Temkinli olmakta haklıydım.
  • Mary is wary of strangers.
  • Mary yabancılara karşı temkinli.
Show More (3)
wary tedbirli adj.
  • Mary is wary of strangers.
  • Mary yabancılara karşı tedbirli.
  • I was right to be wary.
  • Tedbirli olmakta haklıydım.
Show More (-1)