well-off - English Turkish Sentences
English Turkish
well-off hali vakti yerinde adj.
  • She comes from a well-off family and has never worried about money.
  • Hali vakti yerinde bir ailenin çocuğu olarak hiçbir zaman para derdi olmamış.
  • American senior citizens are comparatively well-off.
  • Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde.
Show More (-1)
well-off varlıklı adj.
  • The fact that we are saturated with information separates us from the less well-off.
  • Bilgiye doymuş olmamız bizi daha az varlıklı olanlardan ayırmaktadır.
  • Tom's father was very well-off.
  • Tom'un babası çok varlıklı biriydi.
Show More (-1)