|
- She solved the puzzle with ease.
- O, bilmeceyi kolaylıkla çözdü.
- He solved all those problems with ease.
- Tüm o sorunları kolaylıkla çözdü.
- She finished the job with ease.
- O, kolaylıkla işi bitirdi.
- Contrary to expectations, they won with ease.
- Beklentilerin aksine, kolaylıkla kazandılar.
- She finished the job with ease.
- İşi kolaylıkla bitirdi.
- She solved the puzzle with ease.
- Bulmacayı kolaylıkla çözdü.
- He won the race with ease.
- Yarışı kolaylıkla kazandı.
- He did the crossword with ease.
- O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.
- He was able to solve the problem with ease.
- Problemi kolaylıkla çözebildi.
- He solved the problem with ease.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Mary cleared the platforming section with ease.
- Mary, platformlama bölümünü kolaylıkla temizledi.
- Mary cleared the platforming section with ease.
- Mary platform bölümünü kolaylıkla geçti.
- He won the race with ease.
- O kolaylıkla yarışı kazandı.
- He solved the problem with ease.
- Problemi kolaylıkla halletti.
- He solved all those problems with ease.
- Bütün o sorunları kolaylıkla çözdü.
- She mounted the horse with ease.
- Ata kolaylıkla bindi.
- To our surprise, Emi won the 400-meter race with ease.
- Emi'nin 400 metre yarışını kolaylıkla kazanması bizi şaşırttı.
- She did the job with ease.
- İşi kolaylıkla yaptı.
- She could solve the problem with ease.
- Problemi kolaylıkla çözebildi.
- He did the crossword with ease.
- Bulmacayı kolaylıkla çözdü.
- She passed the examination with ease.
- Sınavı kolaylıkla geçti.
- I was surprised because he lifted me up with ease.
- Şaşırdım çünkü beni kolaylıkla yukarı kaldırdı.
- He writes English with ease.
- Kolaylıkla İngilizce yazıyor.
- He solved the problem with ease.
- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- He solved the problem with ease.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Contrary to expectations, they won with ease.
- Beklentilerin tersine onlar kolaylıkla kazandı.
Show More (23)
|
