Tureng - without - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	without	olmadan	prep.
	Without language, culture and traditions shared by the peoples of the European Union, a European people is no more. Avrupa Birliği halkları tarafından paylaşılan dil, kültür ve gelenekler olmadan Avrupa halkı diye bir şey kalmaz. Without political will at all levels, the goal cannot be achieved. Her düzeyde siyasi irade olmadan hedefe ulaşılamaz. Without strict controls there will be no way of preventing all forms of abusive labelling. Sıkı kontroller olmadan her türlü istismarcı etiketlemeyi önlemenin bir yolu olmayacaktır. Security without freedom is tyranny. Özgürlük olmadan güvenlik tiranlıktır. Multilateralism without the US may well fail. ABD olmadan çok taraflılık pekala başarısız olabilir. After all, without transport, the economy will grind to a halt. Sonuçta, ulaşım olmadan ekonomi durma noktasına gelecektir. Without this there can be no democracy, let us not delude ourselves. Bu olmadan demokrasi olamaz, kendimizi kandırmayalım. German ports, at any rate, are currently enjoying impressive growth, and doing so without this directive. Her halükarda, Alman limanları şu anda etkileyici bir büyümenin tadını çıkarıyor ve bunu bu direktif olmadan yapıyor. Without them, our society would be a colder place, and the European social model would be unworkable. Onlar olmasaydı toplumumuz daha karanlık bir yer olurdu ve Avrupa sosyal modeli uygulanamaz hale gelirdi. Without transparency, there will be no acceptance; there can be no modernisation without transparency. Şeffaflık olmadan kabullenme olmaz; şeffaflık olmadan modernleşme olmaz. Without supplies, their health and their lives can be at risk. Malzemeler olmadan sağlıkları ve hayatları risk altında olabilir. You see, I come from a country which would have no future without its farmers. Gördüğünüz gibi ben, çiftçileri olmadan geleceği olmayan bir ülkeden geliyorum. Coercion by military means without power of persuasion does not provide the key to a democratic future. İkna gücü olmadan askeri yollarla zorlama demokratik bir geleceğin anahtarını sağlamaz. We need them, without them this would be inoperable. Onlara ihtiyacımız var, onlar olmadan bu iş yürümez. Without such an increase, we will not be able to engage Member States in developing the priority PRINCE campaigns. Böyle bir artış olmadan, Üye Devletleri öncelikli PRINCE kampanyalarının geliştirilmesine dahil edemeyiz. Without security the Lisbon objectives will not be implemented. Güvenlik olmadan Lizbon hedefleri uygulanamayacaktır. Without financial support there can be neither a foundation nor spiritual exercises, however modest they may be. Mali destek olmadan ne bir vakıf ne de ne kadar mütevazı olursa olsun ruhani egzersizler olabilir. Without them, our society would be a colder place, and the European social model would be unworkable. Onlar olmadan toplumumuz daha soğuk bir yer olur ve Avrupa sosyal modeli uygulanamaz hale gelir. Our armed forces agreed that they could operate without anti-personnel landmines. Silahlı kuvvetlerimiz anti-personel kara mayınları olmadan operasyon yapabileceklerini kabul etti. Without that there is not much in it at all. Bunlar olmadan bu işin pek bir anlamı yok. Without this there will be no guarantee of a cessation of violence. Bu olmadan şiddetin sona ermesinin hiçbir garantisi olmayacaktır. Without the Barcelona decision leading up to Monterrey, we would not have come up with a real input. Monterrey'e giden yolda Barselona kararı olmasaydı, gerçek bir girdi elde edemezdik. Without an upper limit, it will not work. Üst sınır olmadan bu iş yürümez. This involves recruiting its staff without interference from the Commission, for example. Örneğin, Komisyon'un müdahalesi olmadan kendi personelini işe almak da buna dahildir. Without liberty, without tolerance, without respect for human rights, there is nothing. Özgürlük olmadan, hoşgörü olmadan, insan haklarına saygı olmadan hiçbir şey olmaz. Without the United States, the Court would not be a genuinely international Court. Amerika Birleşik Devletleri olmadan Mahkeme gerçek anlamda uluslararası bir Mahkeme olmayacaktır. Without pluralism, there is no opposition, no freedom and, therefore, no democracy. Çoğulculuk olmadan muhalefet, özgürlük ve dolayısıyla demokrasi de olmaz. Without government legislation, bad companies would triumph over the good ones in the competitive battle. Hükümet mevzuatı olmasaydı, kötü şirketler rekabet savaşında iyilere karşı zafer kazanacaktı. Without such an instrument, Europeans will not be taken seriously in the world. Böyle bir araç olmadan Avrupalılar dünyada ciddiye alınmayacaktır. I can recommend discharge today without any reservations. Bugün herhangi bir çekince olmadan deşarjı tavsiye edebilirim. Without the European Union, we would not be as advanced today as we are. Avrupa Birliği olmasaydı, bugün bu kadar gelişmiş olamazdık. Nor do we accept treaty changes without unanimity and ratification. Oybirliği ve onay olmadan antlaşma değişikliklerini de kabul etmiyoruz. Without these efforts, we would have had an unemployment figure of 9.5%; instead it is now 8.5%. Bu çabalar olmasaydı işsizlik rakamımız %9.5 olacaktı; oysa şimdi %8.5. We must also remember, however, we cannot have science without awareness. Bununla birlikte, farkındalık olmadan bilimselliğe sahip olamayacağımızı da unutmamalıyız. Without cohesion, the European ideal will be lost and will fail. Uyum olmadan Avrupa ideali kaybolacak ve başarısız olacaktır. Without them, there would have been nobody capable of funding them. Bunlar olmadan bunları finanse edebilecek kimse olmazdı. It will never work without legal immigration options. Yasal göçmenlik seçenekleri olmadan asla işe yaramayacaktır. Without them, there would have been nobody capable of funding them. Bunlar olmadan, bunları finanse edebilecek kimse olmazdı. Without these kinds of new technologies, the future for young men like that is extremely bleak. Bu tür yeni teknolojiler olmadan bu gibi gençlerin geleceği son derece kasvetli. Without a lever of this kind a central bank can fail to achieve its objectives. Bu tür bir kaldıraç olmadan bir merkez bankası hedeflerine ulaşmada başarısız olabilir. In other words, without fish meal there can be practically no aquaculture and we should not forget that. Başka bir deyişle, balık unu olmadan neredeyse hiç su ürünleri yetiştiriciliği yapılamaz ve bunu unutmamalıyız. Without this balance, no progress would be possible in this sensitive area. Bu denge olmadan, bu hassas alanda ilerleme kaydedilmesi mümkün olmayacaktır. Without it, institutions, business and the world of work could not function. Bu olmadan kurumlar, iş dünyası ve iş dünyası işleyemezdi. Nor do we accept treaty changes without unanimity and ratification. Oy birliği ve onay olmadan antlaşma değişikliklerini de kabul etmiyoruz. Without the EU's insistence on this, it would not be so. AB'nin bu konudaki ısrarı olmasaydı, böyle olmazdı. Without their youth, these countries will have no chance of developing favourably. Gençler olmadan bu ülkelerin olumlu yönde gelişme şansı olmayacaktır. Without hope, there will never be the willingness to enter into compromises. Umut olmasaydı, uzlaşmaya varmak için asla istekli olunmazdı. Without this widespread committed involvement, development will not be sustainable. Bu yaygın ve kararlı katılım olmadan kalkınma sürdürülebilir olmayacaktır. Without liberty, without tolerance, without respect for human rights, there is nothing. Özgürlük olmadan, hoşgörü olmadan, insan haklarına saygı olmadan, hiçbir şey olmaz. Without a strong economy, environmental protection is impossible. Güçlü bir ekonomi olmadan çevrenin korunması mümkün değildir. Without the United States the burden will fall on Japan, Germany, the United Kingdom, France, Canada and Australia. Amerika Birleşik Devletleri olmadan yük Japonya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, Kanada ve Avustralya'ya düşecektir. And without fish, it goes without saying there can be no fishing. Ve balık olmadan, balıkçılığın da olamayacağını söylemeye gerek yok. Without these, there is the risk that the attacks will give rise to legends which could poison many people's minds. Bunlar olmadan saldırıların birçok insanın zihnini zehirleyebilecek efsanelere yol açma riski vardır. Without water and energy, not only can there be no development, even survival is impossible. Su ve enerji olmadan sadece kalkınma değil, hayatta kalmak bile mümkün değildir. Without that, Europe will not function and we will be coming back to these issues over and over again. Bu olmadan, Avrupa işlevini yerine getiremeyecek ve bu konulara tekrar tekrar geri döneceğiz. However, without the stepping stone of Nice, much of that will be in vain. Ancak Nice'in atlama taşı olmadan bunların çoğu boşa gidecektir. Without this opportunity to launder money, national and international terrorism will find it hard to survive. Bu kara para aklama fırsatı olmadan, ulusal ve uluslararası terörizmin hayatta kalması zor olacaktır. We must learn from the past, for without the past, there is no future. Geçmişten öğrenmeliyiz, çünkü geçmiş olmadan gelecek de olmaz. Such a definition without the concept of remuneration? Ücretlendirme kavramı olmadan böyle bir tanımlama mı olur? Without this balance, no progress would be possible in this sensitive area. Bu denge olmadan bu hassas alanda ilerleme kaydedilmesi mümkün olmayacaktır. Without incentives and investment, there is no growth or impetus, and there is no quality either. Teşvik ve yatırım olmadan büyüme ya da ivme olmaz, kalite de olmaz. Rural development cannot exist without farmers and agricultural production. Kırsal kalkınma, çiftçiler ve tarımsal üretim olmadan var olamaz. Without health you cannot create wealth and without wealth you cannot prevent and cure disease. Sağlık olmadan zenginlik yaratamazsınız ve zenginlik olmadan da hastalıkları önleyemez ve tedavi edemezsiniz. Without broadband we will not deliver fully Lisbon. Geniş bant olmadan Lizbon'u tam anlamıyla gerçekleştiremeyiz. You cannot have the one without the other. Biri olmadan diğerine sahip olamazsınız. Without a clear target, there is little point to all of this. Net bir hedef olmadan tüm bunların pek bir anlamı yok. Enlargement can scarcely succeed without a strong commitment from, and involvement by, these countries. Bu ülkelerin güçlü bir taahhüdü ve katılımı olmadan genişlemenin başarılı olması pek mümkün değildir. Without their youth, these countries will have no chance of developing favourably. Gençleri olmadan bu ülkelerin olumlu yönde gelişme şansı olmayacaktır. Without constitutional reform and financial solidarity, Europe cannot progress. Anayasal reform ve mali dayanışma olmadan Avrupa ilerleyemez. We also cannot hope to deliver sustainable change without good donor coordination. İyi bir donör koordinasyonu olmadan sürdürülebilir bir değişim sağlamayı da umamayız. At this point, we cannot properly prepare for enlargement without more staff. Bu noktada, daha fazla personel olmadan genişleme için düzgün bir şekilde hazırlanamayız. Without civilisation, there is no progress, and without human rights, there is no civilisation. Uygarlık olmadan ilerleme olmaz ve insan hakları olmadan uygarlık olmaz. Without a continuous supply of water, we would not survive. Sürekli bir su kaynağı olmadan hayatta kalamayız. We must also remember, however, we cannot have science without awareness. Bununla birlikte, farkındalık olmadan bilime sahip olamayacağımızı da unutmamalıyız. And without fish, it goes without saying, there can be no fishing. Ve balık olmadan, balıkçılığın da olamayacağını söylemeye gerek yok. Without rules there is no freedom, and without freedom there is no progress and no dignity of life. Kurallar olmadan özgürlük olmaz, özgürlük olmadan da ilerleme ve yaşam onuru olmaz. Without such efforts, women will not be able to enter the labour market. Bu tür çabalar olmadan kadınlar işgücü piyasasına giremeyecektir. Without a real European input we would not have had the kind of American decision we saw. Gerçek bir Avrupa katkısı olmasaydı, gördüğümüz türden bir Amerikan kararına sahip olamazdık. Without the votes of Japan and Canada the Protocol cannot enter into force. Japonya ve Kanada'nın oyları olmadan Protokol yürürlüğe giremez. Japan and Canada are now getting cold feet without US involvement. Japonya ve Kanada şimdi ABD'nin müdahalesi olmadan çekingen davranıyor. We cannot now retrospectively alter the agenda without the groups also having the opportunity to discuss it. Şimdi, grupların da tartışma fırsatı olmadan gündemi geriye dönük olarak değiştiremeyiz. Without supplies, their health and their lives can be at risk. Erzak olmadan sağlıkları ve hayatları riske girebilir. Without these kinds of new technologies, the future for young men like that is extremely bleak. Bu tür yeni teknolojiler olmadan, bu gibi gençlerin geleceği son derece kasvetli. Without the input of community money, people who are old, sick or unemployed will not be able to exist. Toplumun parasal katkısı olmadan yaşlı, hasta ya da işsiz insanlar var olamazlar. Enlargement can go ahead without the Nice Treaty. Genişleme Nice Antlaşması olmadan da devam edebilir. Without that, the country cannot be considered by the European Parliament as a democratic State. Bu olmadan ülke Avrupa Parlamentosu tarafından demokratik bir devlet olarak kabul edilemez. Without such an increase, we will not be able to engage Member States in developing the priority PRINCE campaigns. Böyle bir artış olmadan, Üye Devletleri öncelikli PRINCE kampanyalarını geliştirmeye dahil edemeyiz. Without fish there can be no fishing industry. Balık olmadan balıkçılık endüstrisi de olamaz. Without the workers in this industry we would not enjoy the fish we take for granted. Bu sektörde çalışanlar olmasaydı, doğal karşıladığımız balığın tadını çıkaramazdık. And, without this information, the authorities will find it more difficult to combat trafficking networks. Ve bu bilgiler olmadan yetkililerin kaçakçılık şebekeleriyle mücadele etmesi daha da zorlaşacaktır. I merely wanted to point out how absurd these foreshortened sessions are, without a Friday. Ben sadece cuma günü olmadan bu kısaltılmış oturumların ne kadar saçma olduğunu belirtmek istedim. Without these profits, they have no motive for continuing their harmful trade. Bu karlar olmadan, zararlı ticaretlerini sürdürmek için hiçbir nedenleri olmayacaktır. Without that protection the UN agencies simply cannot function. Bu koruma olmadan BM kuruluşları işlevlerini yerine getiremez. Without jobs, Europe will not survive. İstihdam olmadan Avrupa ayakta kalamaz. We shall vote against premature liberalisation without a framework of accompanying measures. Eşlik eden önlemler çerçevesi olmadan erken serbestleşmeye karşı oy kullanacağız. Without internal security, neither stable government nor sustainable development can be achieved. İç güvenlik olmadan ne istikrarlı bir hükümet ne de sürdürülebilir kalkınma sağlanabilir. Without this observation work the basis for us to give a final judgment will not be satisfactory. Bu gözlem çalışması olmadan nihai bir yargıya varmamızın temeli tatmin edici olmayacaktır. Unfortunately, unlike other parliaments, this Parliament cannot reach a decision without cooperation. Ne yazık ki, diğer parlamentoların aksine, bu Parlamento işbirliği olmadan bir karara varamaz. Without European measures, our fifteen governments will not succeed individually. Avrupa tedbirleri olmadan on beş hükümetimiz bireysel olarak başarılı olamayacaktır. Without sufficient clarity on this score, EU policy is not only incomplete but also lacks credibility. Bu konuda yeterli açıklık olmadan, AB politikası sadece eksik değil aynı zamanda inandırıcılıktan da yoksundur. We must learn from the past, for without the past, there is no future. Geçmişten ders almalıyız, çünkü geçmiş olmadan gelecek de olmaz. Without military cooperation, the Single Sky's added value is seriously affected. Askeri işbirliği olmadan Tek Gökyüzü'nün katma değeri ciddi şekilde etkilenir. Because without the cooperation of the consumer, this Directive will not be complied with in any country. Çünkü tüketicinin işbirliği olmadan bu Direktif hiçbir ülkede uygulanamayacaktır. Without competition and without an open market, we will not be able to have emissions trading in Europe. Rekabet ve açık bir piyasa olmadan Avrupa'da emisyon ticareti yapmamız mümkün olmayacaktır. Without an agreement on the use of NATO assets, there will be no ESDP. NATO varlıklarının kullanımına ilişkin bir anlaşma olmadan AGSP de olmayacaktır. Without this political will, these great promises on employment policy are nothing more than idle talk. Bu siyasi irade olmadan istihdam politikasına ilişkin bu büyük vaatler boş laftan başka bir şey değildir. Without institutional change, the enlarged Union would simply be unable to function. Kurumsal değişim olmadan, genişleyen Birlik işlevini yerine getiremez. Without that effort, we simply would not be in this situation now. Bu çaba olmasaydı, şu anda bu durumda olmazdık. Reason without passion is sterile, passion without reason is heat. Tutku olmadan akıl kısırdır, akıl olmadan tutku ise yakıcıdır. Without the United States, the Court would not be a genuinely international Court. Amerika Birleşik Devletleri olmadan Mahkeme gerçek anlamda uluslararası bir Mahkeme olamaz. Without a clear target, there is little point to all of this. Net bir hedef olmadan tüm bunların pek bir anlamı yoktur. We have to remember that without a healthy environment we have no sound foundation for our economies. Sağlıklı bir çevre olmadan ekonomilerimiz için sağlam bir temele sahip olamayacağımızı unutmamalıyız. Without language, culture and traditions shared by the peoples of the European Union, a European people is no more. Avrupa Birliği halkları tarafından paylaşılan dil, kültür ve gelenekler olmadan Avrupa halkı diye bir şey yoktur. Without them we can forget the word 'competition' when we talk about the electricity and gas markets. Bunlar olmadan elektrik ve gaz piyasalarından bahsederken 'rekabet' kelimesini unutabiliriz. Without transparency there can be no democracy, not even in Europe. Şeffaflık olmadan Avrupa'da bile demokrasi olamaz. Innovation cannot exist without the SMEs. İnovasyon KOBİ'ler olmadan var olamaz. Without the balance of nations, there will be no peace. Ulusların dengesi olmadan barış olmaz. A constitutional reform in Europe without the participation of the future members is politically indefensible. Avrupa'da gelecekteki üyelerin katılımı olmadan yapılacak bir anayasa reformu siyasi açıdan savunulamaz. Without the input of community money, people who are old, sick or unemployed will not be able to exist. Topluluk parasının katkısı olmadan yaşlı, hasta ya da işsiz insanların var olması mümkün olmayacaktır. Without pluralism, there is no opposition, no freedom and, therefore, no democracy. Çoğulculuk olmadan muhalefet olmaz, özgürlük olmaz ve dolayısıyla demokrasi de olmaz. They expressly rejected any preventive war of aggression without United Nations approval. Birleşmiş Milletler onayı olmadan herhangi bir önleyici saldırı savaşını açıkça reddettiler. Without them, there would have been nobody capable of funding them. Onlar olmasaydı, onları finanse edebilecek kimse olmazdı. Without these conditions there can be no sustained universal multifunctional agriculture in the European Union. Bu koşullar olmadan Avrupa Birliği'nde sürdürülebilir evrensel çok işlevli tarım olamaz. Without it all the well-meaning words and the great aid-giving we indulge in will come to nothing. O olmadan tüm iyi niyetli sözlerimiz ve büyük yardımlarımız boşa gidecektir. Without these profits, they have no motive for continuing their harmful trade. Bu kazançlar olmadan, zararlı ticaretlerini sürdürmek için hiçbir nedenleri kalmaz. We can grant discharge to the Commission without these three elements. Bu üç unsur olmadan da Komisyon'un görevden alınmasına izin verebiliriz. Without President Maskadov, peace will not be possible and no political solution will be possible in Chechnya. Başkan Maskadov olmadan Çeçenistan'da barış ve hiçbir siyasi çözüm mümkün olmayacaktır. They carry out this work, and without legislation they have no leg to stand on. Bu işi yürütüyorlar ve mevzuat olmadan dayanacakları bir ayakları yok. Without European measures, our fifteen governments will not succeed individually. Avrupa tedbirleri olmadan on beş hükümetimiz tek tek başarılı olamayacaktır. Without hope, there will never be the willingness to enter into compromises. Umut olmadan, uzlaşmaya varmak için asla istekli olunmayacaktır. No viable parliamentary democracy can exist without the power of the purse. Hiçbir uygulanabilir parlamenter demokrasi, cüzdan gücü olmadan var olamaz. In any event, without fish there cannot be fisheries. Her halükarda, balık olmadan balıkçılık da olamaz. Without these intruments, we will not be able to succeed in establishing this partnership with the Member States. Bu enstrümanlar olmadan Üye Devletlerle bu ortaklığı kurmayı başaramayız. When you trade without risk management rules, you are in fact gambling. Risk yönetimi kuralları olmadan işlem yaptığınızda aslında kumar oynamış olursunuz. It's so, so hard to conduct a conspiracy without privacy. Mahremiyet olmadan bir komplo düzenlemek son derece güç. Without this form of monetary stimulus, the euro would trade higher. Bu tür bir parasal teşvik olmasaydı euro daha yüksek fiyattan işlem görürdü. I need a relationship like "Tom and Jerry" battle every day, still can't survive without one another. Her gün "Tom & Jerry" dövüşü gibi bir ilişki istiyorum, her şeye rağmen birbirimiz olmadan yaşayamam. When you trade without risk management rules, you are in fact gambling. Risk yönetimi kuralları olmadan işlem yaptığınızda, aslında kumar oynuyorsunuz demektir. It's so, so hard to conduct a conspiracy without privacy. Mahremiyet olmadan bir komplo kurmak çok ama çok zor. Even in music, minor and major don't get along without one another. Müzikte bile, minör ve majör birbiri olmadan devam etmez. When you trade without risk management rules, you are in fact gambling. Risk yönetimi kuralları olmadan işlem yapıyorsanız aslında kumar oynuyorsunuz demektir. Try spending from time to time a whole day without technology. Zaman zaman bir gün boyunca teknolojik olmadan zaman geçirmeyi dene. Ironically, we fast every day without even realizing it. İronik bir şekilde, farkında bile olmadan her gün oruç tutuyoruz. Try spending from time to time a whole day without technology. Zaman zaman bütün bir günü teknoloji olmadan geçirmeyi deneyin. It's hard to keep these aliens straight without a scorecard. Bu uzaylıları bir puan kartı olmadan kontrol etmek zor. Without this form of monetary stimulus, the euro would trade higher. Bu tür bir parasal teşvik olmasaydı, Euro daha yüksekten işlem görürdü. Without food, the human being could not exist. Yemek olmadan insanoğlu var olamaz. We can't go through the whole weekend without health insurance. Bütün hafta sonunu sağlık sigortası olmadan geçiremeyiz. Moreover, without space, size and material limitation. Üstelik yer, boyut ve malzeme sınırlaması olmadan. We'd never get that kind of thrust without a two-stage rocket. İki aşamalı bir roket olmadan asla bu kadar itiş gücü elde edemeyiz. Moreover, without space, size and material limitation. Dahası, boşluk, boyut ve malzeme sınırlaması olmadan. Without supportive care, an individual will pass away. Destekleyici bakım olmadan, bir birey vefat edecektir. Without your help, Tom would have failed. Yardımın olmasaydı, Tom başarısız olurdu. Without you, I have no reason to live. Sen olmadan yaşamam için bir sebep yok. We can't work without electricity. Elektrik olmadan çalışamayız. A woman's wardrobe isn't complete without a little black dress. Bir kadının gardırobu küçük siyah bir elbise olmadan tamamlanmış sayılmaz. Tom couldn't go anywhere without his dog. Tom köpeği olmadan hiçbir yere gidemezdi. I can't sit down without pain now. Artık ağrım olmadan oturamıyorum. I don't want to learn words without context. Bağlam olmadan kelime öğrenmek istemiyorum. Without you guys, my life would have no meaning. Siz olmadan hayatımın hiçbir anlamı olmazdı. Fadil wanted to do that without Layla. Fadıl onu Leyla olmadan yapmak istedi. I can't touch the corpse without gloves. Eldiven olmadan cesede dokunamam. How can you protect something so perfect without evil? Bu kadar mükemmel bir şeyi kötülük olmadan nasıl koruyabilirsin? I can't do this job without you. Sen olmadan bu işi yapamam. Layla spent 48 hours without water. Leyla su olmadan 48 saat geçirdi. I couldn't imagine translating without the internet. İnternet olmadan çeviri yapmayı hayal edemem. Tom can't live without a TV. Tom TV olmadan yaşayamaz. We talked without the aid of an interpreter. Bir tercüman yardımı olmadan konuştuk. I can't do this without your help. Bunu yardımın olmadan yapamam. How will I write without a computer? Bilgisayar olmadan nasıl yazacağım? We can't do this without your help. Senin yardımın olmadan bunu yapamayız. The Christmas party won't be the same this year without Tom. Noel partisi bu yıl Tom olmadan aynı olmayacak. Without the Sun, we could not live on the Earth. Güneş olmasaydı, Dünya'da yaşayamazdık. I don't know if we can do that without Tom's permission. Tom'un izni olmadan bunu yapabilir miyiz bilmiyorum. It isn't easy to write sentences in Esperanto without the proper keyboard. Uygun klavye olmadan Esperanto dilinde cümle yazmak kolay değil. Without you, I am nothing. Sen olmadan ben hiçbir şeyim. Tom can hardly hear without his hearing aid. Tom işitme cihazı olmadan zorlukla duyabilir. I can live without it. O olmadan da yaşayabilirim. Did Tom really do that without your help? Tom gerçekten onu senin yardımın olmadan mı yaptı? We wouldn't make it without them. Onlar olmadan başaramayız. Without your help, we couldn't have done it. Yardımın olmasaydı, onu yapamazdık. You cannot live without water. Su olmadan yaşayamazsın. Tom couldn't walk without crutches. Tom koltuk değnekleri olmadan yürüyemiyordu. Without effort, nothing is possible. Çaba olmadan, hiçbir şey mümkün değildir. He did it without malice. Kötü niyet olmadan yaptı. Smoke can be produced without fire. Duman ateş olmadan da üretilebilir. Let's start without Tom. Tom olmadan başlayalım. Without your help, he would have been ruined. Yardımın olmasaydı, o mahvolurdu. Do your best without Tom. Tom olmadan elinden gelenin en iyisini yap. Don't go anywhere without Tom. Tom olmadan bir yere gitme. I think I can solve this problem without your help. Bence bu problemi yardımın olmadan çözebilirim. Without your help, I couldn't have ridden out that crisis. Yardımın olmadan o krizden kurtulamazdım. How will you manage without a job? Bir iş olmadan nasıl geçineceksin? Sorry, I won't do it without a rubber. Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım. Sami can't live without Layla. Sami, Layla olmadan yaşayamaz. We would die without air. Hava olmadan ölürdük. Without a dictionary, it would be hard to study English. Sözlük olmadan, İngilizce çalışmak zor olurdu. My grandfather can't walk without his cane. Büyükbabam köpeği olmadan yürüyemez. Try it without sauce. Onu sos olmadan deneyin. Without your help, I couldn't have done that. Senin yardımın olmadan bunu yapamazdım. Science without conscience is only the ruin of the soul. Vicdan olmadan bilim yalnızca ruhun mahvolmasıdır. Let's settle the matter without a mediator. Bir arabulucu olmadan meseleyi halledelim. Tom wouldn't do that without Mary. Tom bunu Mary olmadan yapmaz. We can't live without oxygen. Oksijen olmadan yaşayamayız. Without her glasses she was as good as blind. Gözlükleri olmadan kör sayılırdı. They won't start the meeting without us. Biz olmadan toplantıya başlamayacaklar. In Europe, you can call the emergency telephone number 112 on a mobile phone without a SIM card or credit. Avrupa'da acil durum telefon numarası 112'yi SIM kart veya kontör olmadan cep telefonundan arayabilirsiniz. Without air there can be no wind or sound on the moon. Hava olmadan Ay'da rüzgar ya da ses olamaz. Let's hope Tom doesn't try to do that without some help. Biraz yardım olmadan Tom'un onu yapmaya çalışmayacağını umalım. You can't travel overseas without a passport. Pasaport olmadan yurtdışına seyahat edemezsiniz. Tom did that without our help. Tom bunu bizim yardımımız olmadan yaptı. It's impossible to translate this sentence without a dictionary. Bu cümleyi sözlük olmadan çevirmek imkansız. Success is not possible without diligent work. Gayretli bir çalışma olmadan başarı mümkün değildir. How did you do it without our help? Bizim yardımımız olmadan nasıl yaptın? Without air, nothing could live. Hava olmadan hiçbir şey yaşayamazdı. Without your help, I couldn't have gotten over that difficult situation. Senin yardımın olmasaydı, o zor durumun üstesinden gelemezdim. Without his glasses, he is as blind as a bat. Gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür. How will I write without a computer? Bir bilgisayar olmadan nasıl yazacağım? Can we finish building the device without Tom? Tom olmadan cihazın yapımını bitirebilir miyiz? Tom can probably walk without crutches now. Tom şimdi koltuk değneği olmadan muhtemelen yürüyebilir. Do you expect me to believe you did this without any help? Herhangi bir yardım olmadan bunu yaptığına inanmamı bekliyor musun? We can't do this without her. O olmadan bunu yapamayız. Tom can't sleep without a light on. Tom ışık açık olmadan uyuyamıyor. Without your help, I would have failed. Yardımın olmadan başarısız olurdum. Men can't live without football. Erkekler futbol olmadan yaşayamazlar. Without air and water, we would not be able to live. Hava ve su olmadan yaşayamayız. Today we can't get anything without money. Bugün para olmadan hiçbir şey alamayız. Tom can't imagine living without Mary by his side. Tom yanında Mary olmadan yaşamayı düşünemiyor. I can't function without you. Siz olmadan yaşayamam. We often eat foods which are harmful to our health without knowing it. Çoğu zaman farkında olmadan sağlığımıza zararlı yiyecekler yiyoruz. We won't do that without their permission. Onların izni olmadan bunu yapmayız. Please don't leave without us. Lütfen biz olmadan ayrılmayın. Without music, the world would be a boring place. Müzik olmasaydı, dünya sıkıcı bir yer olurdu. Without strong tendons, large muscles are of no use. Güçlü tendonlar olmadan, büyük kaslar hiçbir işe yaramaz. Let's settle this issue without a mediator. Bu meseleyi arabulucu olmadan çözelim. Without water, no creature could live. Su olmadan hiçbir yaratık yaşayamaz. Without an air conditioner, people nowadays cannot live. Günümüzde insanlar klima olmadan yaşayamıyor. I can't see without my glasses. Gözlüklerim olmadan göremem. Nobody can exist without food. Yiyecek olmadan kimse var olamaz. Without money, he could do nothing. Para olmadan, hiçbir şey yapamadı. Tom thought it wasn't a good idea to leave Mary at home without a babysitter. Tom, Mary'yi bakıcı olmadan evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü. I feel alone without Tom. Tom olmadan yalnız hissediyorum. I can't do that without a little help. Bunu biraz yardım olmadan yapamam. There's no way to do this without Tom. Tom olmadan bunu yapmanın bir yolu yok. Tom can't get around without a wheelchair. Tom tekerlekli sandalye olmadan gezinemiyor. Without a job, I cannot save a Penny. İş olmadan bir kuruş biriktiremem. Without the random mutation of genes there would be no evolution. Genlerin rastgele mutasyonu olmadan hiçbir evrim olmazdı. Without your help, I would have been unable to do it. Yardımınız olmasaydı, bunu yapamazdım. We went ahead and ate without Tom. Biz önden gittik ve Tom olmadan yedik. I can read and write English without any problems. İngilizceyi herhangi bir sorun olmadan okuyup yazabilirim. Tom can't see a thing without his glasses. Tom gözlüğü olmadan bir şey göremiyor. We can't do this without their help. Onların yardımları olmadan bunu yapamayız. Tom did it without my help. Tom onu yardımım olmadan yaptı. This bank secretly opened bank accounts in people's names without their permission. Bu banka gizlice onların izni olmadan insanların isimlerine banka hesaplarını açtı. Talent without hard work is useless. Sıkı çalışma olmadan yetenek yararsızdır. The two birds built a nest without a building permit. İki kuş inşaat izni olmadan yuva yapmışlar. We can speak here without a problem. Bir sorun olmadan burada konuşabiliriz. I can't imagine going anywhere without my dog. Köpeğim olmadan bir yere gitmeyi hayal bile edemiyorum. Are you sure you can do that without our help? Onu bizim yardımımız olmadan yapabileceğinden emin misin? Tom slept without a blanket. Tom bir battaniye olmadan uyudu. Tom did that without my help. Tom bunu yardımım olmadan yaptı. Mary made a cake without her mother's knowledge. Mary, annesinin haberi olmadan kek yaptı. He tried to use my computer without my finding out about it. Benim haberim olmadan bilgisayarımı kullanmaya çalıştı. Tom couldn't do that without Mary. Tom bunu Mary olmadan yapamazdı. We won't do that without their permission. Onların izni olmadan onu yapmayacağız. We can't get what we want without your help. Senin yardımın olmadan istediğimizi elde edemeyiz. Tom speaks without an accent. Tom aksan olmadan konuşuyor. Without your help, I would have been unable to do it. Yardımın olmasaydı, yapamazdım. Tom got tired of waiting for Mary, so he went into the museum without her. Tom, Mary'yi beklemekten bıkmış, o olmadan müzeye gitmişti. Tom did that without my help. Tom bunu benim yardımım olmadan yaptı. Don't leave without us. Biz olmadan gitme. To tell the truth, I drove my father's car without his permission. Doğrusunu söylemek gerekirse, babamın arabasını onun izni olmadan sürdüm. Why didn't you tell me you couldn't do it without my help? Benim yardımım olmadan bunu yapamayacağını neden bana söylemedin? I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission. İzni olmadan onun elektrikli sakal düzenleyicisini kullanırsam Tom'un bundan çok hoşlanacağını sanmıyorum. You can't make a good meal without good ingredients. İyi malzemeler olmadan iyi bir yemek yapamazsınız. I walked home in the rain without an umbrella. Ben bir şemsiye olmadan yağmurda eve yürüdüm. We can't do that without Tom's express permission. Onu Tom'un açık izni olmadan yapamayız. Knowledge without common sense will lead you nowhere. Sağduyu olmadan bilgi seni hiçbir yere götürmez. I can't do this without Tom. Bunu Tom olmadan yapamam. I can't see without my glasses. Gözlüğüm olmadan göremem. I can't do this without Tom. Tom olmadan bunu yapamam. Without your assistance, I would have failed. Senin yardımın olmadan başarısız olurdum. I can't do that without Tom. Tom olmadan bunu yapamam. My grandfather cannot walk without a walking stick. Büyükbabam baston olmadan yürüyemez. I couldn't do this without your help. Yardımın olmadan bunu yapamadım. Without the key, she could not have entered the room. Anahtar olmadan odaya giremezdi. Little by little you will begin to comprehend the text without translations or explanations. Yavaş yavaş çeviri veya açıklama olmadan metni anlamaya başlayacaksınız. How long can a person live without water? Bir insan su olmadan ne kadar süre yaşayabilir? Without the risk of pain, there can be no happiness and joy. Acı riski olmadan, mutluluk ve sevinç olamaz. Without oxygen, all animals would have disappeared long ago. Oksijen olmasaydı, tüm hayvanlar uzun zaman önce yok olurdu. Tom didn't want his neighbors to see him without clothes. Tom komşularının onu giysileri olmadan görmesini istemedi. Without you guys, my life would have no meaning. Siz olmasaydınız, hayatımın hiçbir anlamı olmazdı. He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence. Siyahların eşit haklar için verdikleri mücadeleyi şiddet olmadan kazanabileceklerine inanıyordu. I'd like to try doing this without your help. Bunu senin yardımın olmadan yapmayı denemek istiyorum. I can do without your help either. Senin yardımın olmadan da yapabilirim. Wisdom cannot come without experience. Bilgelik, deneyim olmadan gelemez. Tom said he didn't think he could do that without our help. Tom bunu bizim yardımımız olmadan yapabileceğini düşünmediğini söyledi. I won't survive without your help. Yardımın olmadan hayatta kalamam. He cannot see anything without his glasses. Gözlükleri olmadan hiçbir şey göremez. Without water, we can't exist. Su olmadan biz de var olamayız. It's difficult to imagine life without television or the Internet. Televizyon ya da internet olmadan yaşamayı hayal etmek zor. Those regulations all apply to everyone without a single exception. O kurallar, bir tek istisna bile olmadan, herkes için geçerlidir. We don't want the bus leaving without us. Otobüsün biz olmadan gitmesini istemiyoruz. No one succeeds in the world without effort. Hiç kimse çaba olmadan dünyada başarılı olmaz. Animals cannot exist without air and water. Hayvanlar hava ve su olmadan var olamaz. We can't do this without Tom. Bunu Tom olmadan yapamayız. I'm helpless without that dictionary, even when it's just for one day. O sözlük olmadan çaresizim, sadece bir günlüğüne bile olsa. Tom did that without us. Tom bunu biz olmadan yaptı. Without water, nothing could live. Su olmadan hiçbir şey yaşayamadı. Tom couldn't live without Mary. Tom Mary olmadan yaşayamadı. Without water, people couldn't live. Su olmadan insanlar yaşayamazdı. Without proper radiation protection, humans can't venture out in deep space. Uygun radyasyon koruması olmadan, insanlar derin uzaya çıkamazlar. To tell the truth, I drove my father's car without his permission. Doğruyu söylemek gerekirse, babamın arabasını onun izni olmadan kullandım. I can't do this without them. Onlar olmadan bunu yapamam. Without your help, I would have failed. Yardımınız olmasaydı, başarısız olurdum. It's obvious Tom can't do it without some help. Biraz yardım olmadan Tom'un bunu yapamayacağı belli. Don't go anywhere without us. Biz olmadan bir yere gitmeyin. Tom won't do that without Mary. Tom bunu Mary olmadan yapmaz. Without your help, Tom would have failed. Senin yardımın olmasaydı, Tom başarısız olurdu. I think I can solve this problem without your help. Sanırım bu sorunu senin yardımın olmadan da çözebilirim. I can't do this without your help. Yardımın olmadan bunu yapamam. People can't live without air. İnsanlar hava olmadan yaşayamazlar. Tom did it without my help. Tom bunu benim yardımım olmadan yaptı. Fadil went nowhere without his bike. Fadıl, bisikleti olmadan hiçbir yere gitmedi. Without the sun, life is impossible. Güneş olmadan, hayat mümkün değildir. I cannot do it without the dictionary. Sözlük olmadan yapamam. We can get what we want without your help. Yardımınız olmadan istediğimizi elde edebiliriz. I don't think I can do this without your help. Yardımınız olmadan bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Can man live without having a social life? İnsan sosyal hayatı olmadan yaşayabilir mi? Do you think you could do it without us? Biz olmadan onu yapabileceğini mi sanıyorsun? You can't live without love. Aşk olmadan yaşayamazsın. Nobody can exist without food. Hiç kimse yiyecek olmadan yaşayamaz. Tom didn't want to walk the tightrope without a net. Tom ağ olmadan ipte yürümek istemiyordu. I don't think Tom would try to do that without our help. Bizim yardımımız olmadan Tom'un onu yapmaya çalışacağını sanmıyorum. Without your help, I would have drowned. Yardımınız olmasaydı, boğulabilirdim. I had to go back to Boston without Tom. Tom olmadan Boston'a dönmek zorundaydım. Without music, the world is a valley of tears. Müzik olmadan, dünya bir gözyaşı vadisidir. I can't see anything without my glasses. Gözlüğüm olmadan hiçbir şey göremiyorum. It isn't easy to write sentences in Esperanto without the proper keyboard. Esperantoca cümleleri uygun bir klavye olmadan yazmak kolay değildir. Why didn't you tell me you couldn't do it without my help? Neden bana yardımım olmadan onu yapamayacağını söylemedin? We can't do it without you. Biz bunu sen olmadan yapamayız. You can't leave without my permission. İznim olmadan gidemezsin. Without water, no life is possible. Su olmadan yaşam mümkün değildir. I wouldn't want to try doing that without some help. Bunu biraz yardım olmadan yapmayı denemek istemezdim. How can we go to the beach without beach beds? Plaj yatağı olmadan nasıl plaja gidebiliriz? I can't start the day without my morning cereal. Mısır gevreğim olmadan güne başlayamam. Tom can hardly see anything without his glasses. Tom gözlükleri olmadan bir şey göremez. How does one cook rice without starch? Biri nişasta olmadan nasıl pirinç pilavı pişirir? Tom will die without your help. Tom sizin yardımınız olmadan ölecek. Tom doesn't want to do that without Mary. Tom bunu Mary olmadan yapmak istemiyor. Tom managed to finish the work without any help. Tom herhangi bir yardım olmadan işi bitirmeyi başarabildi. I can't move this bookcase without your help. Yardımınız olmadan bu kitaplığı taşıyamam. The Christmas party won't be the same this year without Tom. Noel partisi Tom olmadan bu yıl aynı olmayacak. Language cannot exist without thought. Dil, düşünce olmadan var olamaz. I can't live without a TV. Televizyon olmadan yaşayamam. Why are we doing this without Tom? Neden bunu Tom olmadan yapıyoruz? Tom won't let us go there without Mary. Tom oraya Mary olmadan gitmemize izin vermez. I can do my job without your help. İşimi senin yardımın olmadan yapabilirim. You can't live without water. Su olmadan yaşayamazsın. I cannot walk without a stick. Sopa olmadan yürüyemiyorum. How do you cook rice without starch? Nişasta olmadan nasıl pirinç pilavı pişirirsin? I promise I won't leave without you. Sen olmadan ayrılmayacağıma söz veriyorum. Without your love, my life would be very sad. Sevginiz olmasaydı, hayatım çok üzücü olurdu. We can speak here without a problem. Burada sorun olmadan konuşabiliriz. I can barely hear without my earphone. Kulaklığım olmadan zar zor duyabiliyorum. Life without beloved person has no sense. Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur. They don't let anyone enter without special permission. Özel izin olmadan kimsenin girmesine izin vermiyorlar. Men can't live without water. İnsanlar su olmadan yaşayamaz. I can't let you enter without a pass. Giriş kartın olmadan girmene izin veremem. Without your help, I couldn't have finished the work. Yardımınız olmasaydı, işi bitiremezdim. I won't leave without Tom. Tom olmadan gitmeyeceğim. Without her contact lenses, she can't see clearly. Kontakt lensleri olmadan net göremiyor. Do you think you could do it without us? Biz olmadan onu yapabileceğini düşünüyor musun? Do you expect me to do that without your help? Yardımın olmadan bunu yapmamı mı bekliyorsun? Without imagination, one's mind is like a prison. Hayal olmadan, kişinin zihni bir hapishane gibidir. Without the sun, there would be no life. Güneş olmadan hayat olmazdı. We went ahead and ate without Tom. Tom olmadan yemeğe devam ettik. Nobody can hurt me without my permission. İznim olmadan kimse bana zarar veremez. I can do it without your help. Senin yardımın olmadan da yapabilirim. Don't ingest antibiotics without a medical prescription. Doktor reçetesi olmadan antibiyotik kullanmayın. Without the map, he would have gotten lost. Harita olmasaydı kaybolurdu. Without music the world is a vale of tears. Müzik olmadan dünya bir gözyaşı vadisidir. He can't do the report without more direction. Daha fazla yönlendirme olmadan raporu hazırlayamaz. Man can't live without air. İnsanlar hava olmadan yaşayamaz. Without water, you could not live. Su olmadan yaşayamazsın. Tom can't sleep without a light. Tom ışık olmadan uyuyamaz. We must do this without Tom. Bunu Tom olmadan yapmalıyız. Nothing would exist without a creator. Yaratıcı olmadan hiçbir şey var olamaz. I think we can do this without any extra help. Ekstra yardım olmadan bunu yapabileceğimizi sanıyorum. Without a passport, leaving a country is out of the question. Pasaport olmadan bir ülkeden ayrılmak söz konusu bile olamaz. Tom says we can start without Mary. Tom, Mary olmadan da başlayabileceğimizi söylüyor. I can't sleep without a pillow. Yastık olmadan uyuyamam. We can't exist without water. Su olmadan var olamayız. Without motivation, nothing can be achieved. Motivasyon olmadan hiçbir şey başarılamaz. We cannot exist without food. Biz gıda olmadan yaşayamayız. Living without cigarettes; this was my new goal. Sigara olmadan yaşamak; bu benim yeni hedefimdi. Without fingerprints, the police had nothing to go on. Parmak izleri olmadan polisin elinde devam edecek bir şey yoktu. Smoke can be produced without fire. Duman ateş olmadan üretilebilir. You can't get a job here without a work permit. Çalışma izniniz olmadan burada iş bulamazsınız. How long can we last without food? Biz yiyecek olmadan ne kadar dayanabiliriz? We cannot exist without water. Biz su olmadan var olamayız. Without your assistance, I would have failed. Yardımınız olmasaydı, başarısız olurdum. Tom doesn't do anything without his wife's permission. Tom karısının izni olmadan hiçbir şey yapmaz. I can't do that without Tom. Onu Tom olmadan yapamam. They don't let anyone enter without special permission. Onlar kimsenin özel izni olmadan girmesine izin vermezler. I won't do that without Tom's approval. Tom'un onayı olmadan onu yapmayacağım. Without justice there will be no peace. Adalet olmadan barış olmayacak. I can't do this without his help. Onun desteği olmadan bunu yapamam. I can't do this without you guys. Bunu siz olmadan yapamam. You can do that without my help, can't you? Bunu benim yardımım olmadan da yapabilirsin, değil mi? You will never get far without the co-operation, confidence and comradeship of other men and women. Diğer erkek ve kadınların işbirliği, güveni ve yoldaşlığı olmadan asla fazla yol alamazsınız. Sami can't live without Layla. Sami, Leyla olmadan yaşayamaz. He did it without malice. Onu kötü niyet olmadan yaptı. Without dreams, what different are we from animals? Rüyalar olmadan hayvanlardan ne farkımız var? I don't go anywhere without my dog. Köpeğim olmadan bir yere gitmem. We can't do this without him. O olmadan bunu yapamayız. I wouldn't do that without Tom. Tom olmadan bunu yapamazdım. Without you, my life would have been totally empty. Sen olmasaydın, hayatım tamamen boş olurdu. Ben learned to make a fire without matches. Ben kibrit olmadan ateş yakmayı öğrendi. Plants can't grow without water. Bitkiler su olmadan büyüyemez. We'll never get across the river without a boat. Tekne olmadan nehri asla geçemeyiz. Don't go anywhere without us. Biz olmadan hiçbir yere gitme. Without your help, we couldn't have done it. Senin yardımın olmadan bunu yapamazdık. How are we going to manage without Tom? Tom olmadan nasıl yöneteceğiz? You can't survive without money. Para olmadan yaşayamazsın. Without art, the crudeness of reality would make the world unbearable. Sanat olmasaydı, gerçekliğin acımasızlığı dünyayı çekilmez hale getirirdi. Why did you think you could do this without any help? Yardım olmadan bunu yapabileceğini niçin düşündün? Tom wouldn't go anywhere without his phone. Tom telefonu olmadan hiçbir yere gitmezdi. He can see nothing without his glasses. Gözlükleri olmadan hiçbir şey göremiyor. I couldn't survive without Tom. Tom olmadan hayatta kalamazdım. Tom was sentenced to life without parole. Tom şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapse mahkum edildi. Let him remain without posterity! Bırakın gelecek kuşaklar olmadan kalsın! Peace cannot exist without tolerance. Barış hoşgörü olmadan var olamaz. I can do my job without your help. Yardımın olmadan işimi yapabilirim. Without insurance, you cannot see a doctor. Sigorta olmadan doktora gidemezsin. We talked without the aid of an interpreter. Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk. Without the map, he would have gotten lost. Harita olmadan kaybolabilirdi. Without you, I'm very lonely. Sen olmadan çok yalnızım. I don't like to go out without a coat on such a cold day. Böyle soğuk bir günde ceket olmadan dışarı çıkmaktan hoşlanmıyorum. I was left without a battery. Bir batarya olmadan terk edildim. Without your help, I would not have succeeded. Yardımın olmadan başarılı olmazdım. Don't leave without us. Biz olmadan ayrılmayın. We can't do this without them. Onlar olmadan bunu yapamayız. Little by little you will begin to comprehend the text without translations or explanations. Yavaş yavaş çeviriler veya açıklamalar olmadan metni anlamaya başlayacaksınız. Without your help, we wouldn't be able to carry out our plan. Yardımınız olmadan planımızı gerçekleştirmemiz mümkün olmazdı. Without your help, he would fail. Senin yardımın olmadan başarısız olur. Fadil went nowhere without his bike. Fadıl bisikleti olmadan hiçbir yere gidemezdi. Tom did that without my permission. Tom bunu benim iznim olmadan yaptı. I think it's a little risky to do that without some help. Sanırım biraz yardım olmadan onu yapmak biraz riskli. Tom couldn't imagine his life without Mary. Tom hayatını Mary olmadan hayal edemezdi. Without water, we can't exist. Su olmadan varlığımızı sürdüremeyiz. Tom couldn't live without Mary. Tom, Mary olmadan yaşayamazdı. I can't do anything without help. Ben yardım olmadan hiçbir şey yapamam. We can manage without you. Sen olmadan yönetebiliriz. He cannot see anything without his glasses. Gözlükleri olmadan hiçbir şey göremiyor. No wedding would be complete without a fight. Hiçbir düğün kavga olmadan tamamlanmazdı. No living thing could live without air. Hiçbir canlı hava olmadan yaşayamazdı. Without your help, I couldn't have gotten over that difficult situation. Yardımın olmadan o zor durumu atlatamazdım. I won't go anywhere without you. Sen olmadan bir yere gitmeyeceğim. I won't hire anyone without your approval. Senin onayın olmadan kimseyi işe almayacağım. I'll never make it without your help. Senin yardımın olmadan asla başaramam. I don't go anywhere without my dog. Köpeğim olmadan hiçbir yere gitmiyorum. Any one of us could suffer from malnutrition without knowing it! Herhangi birimiz farkında olmadan yanlış beslenmeden muzdarip olabiliriz! Without the sun, there would be no life. Güneş olmasaydı, hayat olmazdı. Tom can barely see without his glasses. Tom gözlükleri olmadan güçlükle görebilir. Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors. Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlardan bahsedemezsin. You can't burn anything without oxygen. Oksijen olmadan hiçbir şey yakamazsınız. The kids died without any justice. Çocuklar adalet olmadan öldüler. I don't want to do that without the proper tools. Uygun aletler olmadan bunu yapmak istemiyorum. Without you, I would've died. Sen olmasaydın, ölmüş olurdum. Do you really think you can do that without our help? Yardımımız olmadan gerçekten onu yapabileceğini düşünüyor musun? Without bait, it'll be hard to catch any fish. Yem olmadan balık yakalamak zor olacak. I can't go home without my children. Çocuklarım olmadan eve gidemem. Driving at night without your headlights on is dangerous. Gece farlar açık olmadan araba kullanmak tehlikelidir. I couldn't imagine translating without the internet. İnternet olmadan çeviri yapmayı hayal bile edemezdim. You can't think without a brain. Beyin olmadan düşünemezsin. Tom wanted to do that without Mary. Tom bunu Mary olmadan yapmak istedi. We can't exist without food. Yiyecek olmadan var olamayız. I can't see without my glasses. Gözlüklerim olmadan göremiyorum. Tom can barely see without his glasses. Tom gözlükleri olmadan zar zor görebiliyor. I cannot walk without a stick. Ben bir baston olmadan yürüyemem. Without your protection, Tom won't have a chance. Korumanız olmadan, Tom'un bir şansı olmaz. How can I pay my bills without work! İşim olmadan nasıl borçlarımı ödeyeyim ki! Life without beloved person has no sense. Sevilen kişi olmadan hayatın bir anlamı yoktur. I thought we weren't supposed to go there without Tom. Oraya Tom olmadan gitmememiz gerektiğini sanıyordum. Without your help, I would fail. Yardımın olmadan başarısız olurum. We cannot exist without food. Yiyecek olmadan var olamayız. Life cannot exist without water. Yaşam su olmadan var olamaz. Without sufficient evidence, it was difficult to charge Dan with murder. Yeterli delil olmadan, Dan'ı cinayetle suçlamak zordu. Without your advice, I would have been robbed of my bag. Tavsiyen olmasaydı, çantam çalınmış olacaktı. My grandfather can't walk without his cane. Büyükbabam bastonu olmadan yürüyemiyor. I can't go home without my children. Çocuklarım olmadan eve gidemiyorum. Tom won't do that without Mary. Tom onu Mary olmadan yapmayacak. Tom couldn't walk without a cane. Tom baston olmadan yürüyemiyordu. You can't live without oxygen. Oksijen olmadan yaşayamazsınız. I wouldn't do that without Tom. Onu Tom olmadan yapmam. Without a good dictionary, you can't do anything. İyi bir sözlük olmadan hiçbir şey yapamazsın. Without water, we can not survive. Su olmadan hayatta kalamayız. I couldn't do this without your help. Bunu senin yardımın olmadan yapamazdım. Without your advice, I would have been robbed of my bag. Tavsiyeniz olmasaydı, çantam çalınmış olacaktı. I can't do this without her. O olmadan bun yapamam. You cannot learn a language without tongue contact. Dil teması olmadan bir dil öğrenemezsin. You can do that without my help, can't you? Bunu yardımım olmadan yapabilirsin, değil mi? Tom can do that without your help. Tom bunu senin yardımın olmadan da yapabilir. Flowers die without water. Çiçekler su olmadan ölür. I don't want to do that without some help. Biraz yardım olmadan yapmak bunu yapmak istemiyorum. You can't burn anything without oxygen. Oksijen olmadan hiçbir şeyi yakamazsın. I can do without your help either. Ben de sizin yardımınız olmadan yapabilirim. How can you watch a movie without popcorn? Patlamış mısır olmadan nasıl film izleyebilirsin ki? You cannot burn anything without oxygen. Oksijen olmadan hiçbir şey yakamazsınız. Without the sun, life is impossible. Güneş olmadan hayat imkansızdır. Tom came alone, without Mary. Tom tek başına geldi, Mary olmadan. We can't work without tools. Aletler olmadan çalışamayız. Tom did that without our help. Tom bunu yardımımız olmadan yaptı. Tom did that without us. Tom onu biz olmadan yaptı. Life would be empty without Tom. Hayat Tom olmadan boş olurdu. We can't finish this project without you. Biz sen olmadan bu projeyi bitiremeyiz. Tom can't see anything without his glasses. Tom gözlükleri olmadan hiçbir şey göremiyor. One can't live without water. Biri su olmadan yaşayamaz. What can't you live without? Ne olmadan yaşayamazsın? Productive thinking and creativity are unthinkable without imagination. Üretken düşünce ve yaratıcılık hayal gücü olmadan düşünülemez. I won't survive without your help. Yardımınız olmadan hayatta kalamam. We cannot exist without water. Su olmadan var olamayız. It's hard to catch fish without bait. Yem olmadan balık yakalamak zor. What are some ways you can lower your blood pressure without medication? Tansiyonunu ilaç olmadan düşürmenin bazı yolları nelerdir? Without effective antibiotics, any surgery, even a minor one, could become fatal. Etkili antibiyotikler olmadan, herhangi bir ameliyat, küçük olanı bile, ölümcül olabilir. You'll be OK without us, won't you? Biz olmadan iyi olacaksın, değil mi? She did the work without any difficulty. İşi herhangi bir zorluk olmadan yaptı. Tom came alone, without Mary. Tom, Mary olmadan yalnız geldi. Without electricity we can't live a good life today. Bugün elektrik olmadan iyi bir yaşam süremeyiz. I left without Tom. Tom olmadan çıkıp gittim. Talent without hard work is useless. Sıkı çalışma olmadan yetenek işe yaramaz. Without him, I would be helpless. O olmasaydı, çaresiz kalırdım. Without your advice, I would have failed. Tavsiyen olmasaydı, başarısız olurdum. They're walking without shoes. Onlar ayakkabı olmadan yürüyorlar. Without water, no life is possible. Su olmadan hayat mümkün değildir. Success is not possible without diligent work. Gayretli çalışma olmadan başarı mümkün değil. I feel alone without Tom. Tom olmadan kendimi yalnız hissediyorum. Most people use this phrase without any idea about its origin. Çoğu insan bu cümleyi kökeni hakkında hiçbir fikri olmadan kullanır. Mary made a cake without her mother's knowledge. Mary, annesinin haberi olmadan pasta yaptı. Tom can hardly see anything without his glasses. Tom gözlükleri olmadan hiçbir şey göremiyor. You can't leave without my permission. Benim iznim olmadan gidemezsin. I can't do this without your help. Bunu senin yardımın olmadan yapamam. Wherever you may go, you can't succeed without perseverance. Nereye gidersen git, azim olmadan başarılı olamazsın. We can't do that without Tom's express permission. Tom'un açık izni olmadan bunu yapamayız. Without motivation, nothing can be achieved. Motivasyon olmadan, hiçbir şeye ulaşılamaz. Without electricity we can't live a good life today. Elektrik olmadan bugün iyi bir hayat yaşayamayız. Without imagination, one's mind is like a prison. Hayal gücü olmadan, insanın zihni bir hapishane gibidir. Tom can't imagine living without Mary by his side. Tom, Mary yanında olmadan yaşamayı hayal bile edemez. He cannot drive without eyeglasses. O, gözlük olmadan araba kullanamaz. Sami never travels without a copy of the Quran. Sami asla Kur'an'ın bir kopyası olmadan seyahat etmez. Without water, the soldiers would have died. Su olmasaydı askerler ölürdü. Tom will die without your help. Tom yardımınız olmadan ölecek. She married without her parents' knowledge. Ailesinin haberi olmadan evlendi. Without your help I would have had no success. Yardımın olmasaydı başaramazdım. You can't defeat Tom without my help. Benim yardımım olmadan Tom'u yenemezsin. Man can live without friends. İnsan arkadaş olmadan yaşayabilir. Without your help, I couldn't have finished the work. Yardımın olmadan, işi bitiremezdim. We can't leave Tom there without supervision. Denetim olmadan Tom'u oraya bırakamayız. Without the risk of pain, there can be no happiness and joy. Acı riski olmadan mutluluk ve neşe olamaz. Police can't enter the property without a search warrant. Polis arama emri olmadan mülke giremez. I feel naked without accessories. Aksesuarlarım olmadan kendimi çıplak hissediyorum. Tom can hardly see without his glasses. Tom gözlükleri olmadan zor görür. Anna got married without her parents' knowledge. Anna ailesinin haberi olmadan evlendi. I can't do it without a hammer. Bir çekiç olmadan bunu yapamam. Why are we doing this without Tom? Bunu Tom olmadan neden yapıyoruz? Today we can't get anything without money. Bugün para olmadan hiçbir şey alamıyoruz. I can't live without him. O olmadan yaşayamam. He insulted me without reason. Nedeni olmadan bana hakaret etti. I don't think I can do this without Tom. Bunu Tom olmadan yapabileceğimi sanmıyorum. It is not possible to live without air. Hava olmadan yaşamak mümkün değildir. How will Tom survive without Mary? Tom, Mary olmadan nasıl hayatta kalacak? I can do without this. Bu olmadan da yapabilirim. I can't go to the prom without a date. Randevum olmadan baloya gidemem. Do you really think you can do that without any help? Herhangi bir yardım olmadan onu yapabileceğini gerçekten düşünüyor musun? Rock climbing without proper equipment is dangerous. Uygun ekipman olmadan kaya tırmanışı yapmak tehlikelidir. I never leave home without it. Bu olmadan asla evden çıkmam. I can't live without my cat. Kedim olmadan yaşayamam. Peace cannot exist without tolerance. Barış, tolerans olmadan var olamaz. This organization cannot exist without you. Bu organizasyon siz olmadan var olamaz. I don't want to learn words without context. Bağlam olmadan kelimeler öğrenmek istemiyorum. Without science, there is no future. Bilim olmadan gelecek de olmaz. Tom can no longer walk without a cane. Tom artık baston olmadan yürüyemiyor. You probably eat genetically modified fruits and vegetables all the time without knowing it. Muhtemelen farkında olmadan her zaman genetiği değiştirilmiş meyve ve sebzeler yiyorsunuz. Tom wouldn't do that without Mary. Tom Mary olmadan bunu yapmazdı. Without his glasses, he is as blind as a bat. O, gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür. I won't do that without Tom's approval. Tom'un onayı olmadan bunu yapmam. Without his pants, the general looks less impressive. General, pantolonu olmadan daha az etkileyici görünüyor. Without education, you will always feel poverty. Eğitim olmadan, sen her zaman yoksulluk hissedeceksin. I can't imagine my life without Tom. Yaşamımı Tom olmadan hayal edemiyorum. It's not the same around here without you. Sen olmadan buralar aynı değil. Without supplies, his army could not fight very long. Malzemeler olmadan, onun ordusu çok uzun savaşamadı. You can't survive without money. Para olmadan hayatta kalamazsın. Productive thinking and creativity are unthinkable without imagination. Üretken düşünce ve yaratıcılık; hayal gücü olmadan düşünülemez. A woman's wardrobe isn't complete without a little black dress. Küçük siyah bir elbise olmadan bir kadının dolabı tam değildir. We can't live even one more day without water. Su olmadan bir gün bile yaşayamayız. I don't think Tom can walk without a cane. Tom'un baston olmadan yürüyebileceğini sanmıyorum. You can't make a good meal without good ingredients. İyi malzemeler olmadan iyi bir yemek yapamazsın. Without supplies, his army could not fight very long. Erzak olmadan ordusu uzun süre savaşamazdı. I can't do this without help. Bunu yardım olmadan yapamam. Let's settle the matter without a mediator. Meseleyi arabulucu olmadan çözelim. Tom probably did that without any help. Tom muhtemelen hiç yardım olmadan onu yaptı. I think I can solve this problem without your help. Bu problemi yardımın olmadan çözebilirim. Without insurance, you cannot see a doctor. Sigorta olmadan bir doktoru göremezsiniz. I'm accustomed to sleeping in a room without air conditioning. Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım. Tom can't read without his glasses. Tom gözlükleri olmadan okuyamıyor. You cannot burn anything without oxygen. Oksijen olmadan hiçbir şeyi yakamazsınız. Without your help, I couldn't have ridden out that crisis. Senin yardımın olmasaydı, o krizi atlatamazdım. I wouldn't want to do that without some help. Biraz yardım olmadan onu yapmak istemezdim. This bank secretly opened bank accounts in people's names without their permission. Bu banka, insanların izni olmadan onların adına gizlice banka hesapları açtı. Without your help, I couldn't have done it. Yardımın olmasaydı onu yapamazdım. It's awkward for me to go to them without an invitation. Davetiye olmadan onlara gitmek benim için garip. Without music, life would be an error. Müzik olmadan, hayat bir hata olurdu. I can't play that song without a capo. Bu şarkıyı capo olmadan çalamıyorum. Without your love, my life would be very sad. Senin aşkın olmadan hayatım çok kederli olurdu. Wherever you may go, you can't succeed without perseverance. Nereye gidersen git, azimli olmadan başaramazsın. How can one live without pork? İnsan domuz eti olmadan nasıl yaşayabilir? Without a basic understanding of certain norms, communication is impossible. Belirli normlar hakkında temel bir anlayış olmadan iletişim imkansızdır. I would never try to do that without some help. Onu asla bir yardım olmadan yapmaya çalışmazdım. Tom wanted to do that without Mary. Tom Mary olmadan bunu yapmak istiyordu. Did Tom really do that without your help? Tom bunu gerçekten senin yardımın olmadan mı yaptı? We wouldn't make it without them. Onlar olmadan başaramazdık. He likes running without shoes. Ayakkabı olmadan koşmaktan hoşlanır. You can't exist without water. Su olmadan var olamazsın. Do you really think you can do that without our help? Bunu gerçekten bizim yardımımız olmadan yapabileceğini mi düşünüyorsun? Without water, no creature could live. Su olmadan hiçbir canlı yaşayamaz. I won't go to Boston without you. Ben sen olmadan Boston'a gitmeyeceğim. Tom can't read without his glasses. Tom gözlüğü olmadan okuyamaz. Without you, I wouldn't be here today. Sen olmasaydın, bugün burada olamazdım. You can't defeat Tom without my help. Tom'u benim yardımım olmadan yenemezsin. Without your help, I would have drowned. Yardımın olmasaydı, boğulurdum. Tom thought it wasn't a good idea to leave Mary at home without a babysitter. Tom bir çocuk bakıcısı olmadan Mary'yi evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü. He can live without his computer for a day. Bilgisayarı olmadan bir gün yaşayabilir. Let's settle this issue without a mediator. Bir arabulucu olmadan bu sorunu halledelim. We can get what we want without your help. İstediğimizi senin yardımın olmadan da elde edebiliriz. I can't play that song without a capo. Ben kapo olmadan o şarkıyı çalamam. Without your help, I couldn't have done it. Senin yardımın olmadan bunu yapamazdım. Tom can't see a thing without his glasses. Tom gözlükleri olmadan hiçbir şey göremiyor. Tom can't see without his glasses. Tom gözlüğü olmadan göremez. I don't want to do that without the proper tools. Uygun araçlar olmadan bunu yapmak istemiyorum. Living without Jamal is unthinkable. Jamal olmadan yaşamak düşünülemez. No creature can live without air. Hiçbir yaratık hava olmadan yaşayamaz. Do you expect me to do that without your help? Bunu senin yardımın olmadan yapmamı mı bekliyorsun? Without the error, our team could have won the game. Hata olmasaydı, takımımız maçı kazanabilirdi. We can't exist without water. Biz su olmadan var olamayız. Without a basic understanding of certain norms, communication is impossible. Bazı normlarla ilgili temel bir anlayış olmadan, iletişim mümkün değildir. Without Tom, Mary would have no one to turn to. Tom olmasaydı, Mary'nin başvuracağı kimse olmazdı. I can't live without a woman. Bir kadın olmadan yaşayamam. Without water, nothing could live. Su olmadan hiçbir şey yaşayamaz. Without Tom, Mary would have no one to turn to. Tom olmasaydı, Mary'nin sığınacağı kimsesi olmazdı. He always eats eggs without salt or pepper. Yumurtayı her zaman tuz ya da biber olmadan yer. Sorry, I won't do it without a condom. Üzgünüm, prezervatif olmadan onu yapmayacağım. I can't even imagine my life without Tom. Tom olmadan hayatımı hayal bile edemiyorum. I won't hire anyone without your approval. Senin onayın olmadan kimseyi işe almam. Tom can do that without your help. Tom, yardımın olmadan bunu yapabilir. Beauty without goodness is worth nothing. İyilik olmadan güzelliğin hiçbir değeri yoktur. It's impossible to translate this sentence without a dictionary. Bir sözlük olmadan bu cümleyi çevirmek imkansız. Without a job, I cannot save a Penny. İşim olmadan bir kuruş bile biriktiremem. I can't handle this without your help. Senin yardımın olmadan bunun üstesinden gelemem. I don't think I can do this without you. Sen olmadan bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Without your help, he would have been ruined. Senin yardımın olmasaydı, o mahvolurdu. Tom died without an heir. Tom bir mirasçısı olmadan öldü. I don't think I can do this without your help. Yardımın olmadan bunu yapabileceğimi düşünmüyorum. I think I can solve this problem without help. Sanırım bu sorunu yardım olmadan çözebilirim. You can't make bricks without straw. Saman olmadan tuğla yapamazsın. How did you manage to do that without any help? Herhangi bir yardım olmadan bunu yapmayı nasıl başardın? We can manage without that. O olmadan yönetebiliriz. I managed to do that without any help. Onu hiç yardım olmadan yapmayı başardım. Nothing would exist without a creator. Hiçbir şey bir yaratıcı olmadan var olmazdı. We'll have to leave without Tom. Tom olmadan terk etmek zorunda olacağız. I can't do that without help. Onu yardım olmadan yapamam. Without you, I wouldn't be here today. Sen olmadan, bugün burada olamazdım. Life cannot exist without water. Hayat su olmadan var olamaz. Sami can't masturbate without porn. Sami porno olmadan mastürbasyon yapamaz. I feel naked without accessories. Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum. Without education, you will always feel poverty. Eğitim olmadan her zaman yoksulluk hissedeceksin. Theory without practice will be no use. Pratik olmadan teori hiçbir işe yaramaz. Without your help, I couldn't have done that. Senin yardımın olmadan onu yapamazdım. Tom will make it without you. Tom siz olmadan da başaracak. Without our mistakes we are nothing. Hatalarımız olmadan biz hiçbir şeyiz. Tom died without a will. Tom vasiyeti olmadan öldü. Without war, the world would be a better place. Savaş olmasaydı, dünya daha iyi bir yer olurdu. Tom never leaves home without his phone. Tom telefonu olmadan asla evden çıkmaz. Tom can't see without his glasses. Tom gözlükleri olmadan göremiyor. Tom said he can't walk without a cane. Tom bir baston olmadan yürüyemeyeceğini söyledi. Rock climbing without proper equipment is dangerous. Uygun ekipman olmadan kaya tırmanışı tehlikeli. We can manage without that. O olmadan başarabiliriz. Without your protection, Tom won't have a chance. Senin koruman olmadan Tom'un hiç şansı olmayacak. How did you do that without any help? Yardım olmadan bunu nasıl yaptın? Without justice there will be no peace. Adalet olmadan barış olmaz. I'm surprised Tom went to the party without Mary. Tom'un partiye Mary olmadan gitmesine şaşırdım. You can't establish a company without people. İnsanlar olmadan bir şirket kuramazsınız. The revolution will be useless without pictures. Resimler olmadan devrim işe yaramaz. Tom couldn't do that without Mary. Tom Mary olmadan onu yapamadı. I came here without Tom's permission. Tom'un izni olmadan buraya geldim. Tom never leaves home without his phone. Tom asla telefonu olmadan evden ayrılmaz. Stop borrowing my clothes without my permission. İznim olmadan kıyafetlerimi ödünç almayı bırak. Stop borrowing my clothes without my permission. İznim olmadan giysilerimi almaktan vazgeç. Police can't enter the property without a search warrant. Polis bir arama emri olmadan mülke giremez. Without our mistakes we are nothing. Hatalarımız olmadan biz bir hiçiz. My grandfather cannot walk without a stick. Büyükbabam bir baston olmadan yürüyemiyor. You aren't supposed to go fishing without a license. Lisansın olmadan balığa çıkmaman gerekiyor. After his knee repair, he could walk without pain. Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu. They accomplished their task without any difficulty. Görevlerini bir zorluk olmadan tamamladılar. Don't ingest antibiotics without a medical prescription. Tıbbi reçete olmadan antibiyotik almayın. He doesn't go anywhere without his car. Arabası olmadan hiçbir yere gitmez. Without a passport, leaving a country is out of the question. Bir pasaport olmadan, bir ülkeyi terk etmek söz konusu değildir. We can't do this without your help. Bunu senin yardımın olmadan yapamayız. I can't do my job without a computer. Bir bilgisayar olmadan işimi yapamam. I can't see anything without my glasses. Gözlüklerim olmadan hiçbir şey göremiyorum. Without the Sun, we could not live on the Earth. Güneş olmasaydı, dünyada yaşayamazdık. Without your aid, I couldn't have succeeded. Yardımın olmadan, başaramazdım. Without your help, Tom doesn't have a chance. Senin yardımın olmadan Tom'un hiç şansı yok. I can do without this. Bu olmadan yapabilirim. We'll have to start without Tom. Tom olmadan başlamak zorunda kalacağız. Animals cannot exist without air and water. Hayvanlar hava ve su olmadan yaşayamazlar. Tom didn't want to walk the tightrope without a net. Tom ipte ağ olmadan yürümek istemedi. Tom isn't going to leave without you. Tom sen olmadan ayrılmayacak. Wisdom cannot come without experience. Deneyim olmadan bilgelik gelemez. I can't live without Tom. Tom olmadan yaşayamam. We can't survive without water. Su olmadan hayatta kalamayız. I can't make it without you. Bunu sen olmadan yapamam. Love without sorrow cannot be. Keder olmadan aşk olamaz. Without advice, you would have failed. Tavsiye olmasaydı, başarısız olurdun. You can't enter the building without a permit. İzniniz olmadan binaya giremezsiniz. You can purchase this medicine without a prescription. Bu ilacı reçete olmadan satın alabilirsin. Do your best without Tom. Tom olmadan da elinden geleni yap. Tom can probably walk without crutches now. Tom muhtemelen artık koltuk değnekleri olmadan yürüyebilir. I'd like to try doing this without your help. Yardımın olmadan bunu yapmayı denemek istiyorum. Without your help, I would not have succeeded. Yardımınız olmasaydı başaramazdım. Fadil wanted to do that without Layla. Fadıl bunu Leyla olmadan yapmak istiyordu. I can't do it without you. Bunu sen olmadan yapamam. I can live without water. Su olmadan da yaşayabilirim. We cannot live without air and water. Hava ve su olmadan yaşayamayız. You can't live without love. Sen aşk olmadan yaşayamazsın. Tom slept without a pillow. Tom bir yastık olmadan uyudu. I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals. İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu. You can't get a job here without a work permit. Bir çalışma izni olmadan burada bir iş bulamazsın. I can't do this without him. O olmadan bunu yapamam. We can get over the problem without difficulty. Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz. Without money, he could do nothing. Parası olmadan hiçbir şey yapamazdı. Without her glasses she was as good as blind. Gözlükleri olmadan adeta kördü. Without humility, courage is a dangerous game. Alçakgönüllülük olmadan, cesaret tehlikeli bir oyundur. Tom doesn't want to do that without Mary. Tom Mary olmadan bunu yapmak istemiyor. Language cannot exist without thought. Düşünce olmadan dil var olamaz. Tom never goes anywhere without his dog. Tom köpeği olmadan asla bir yere gitmez. Without your help, I would fail. Yardımın olmadan başarısız olurdum. Don't go anywhere without them. Onlar olmadan bir yere gitmeyin. I can't do it without a hammer. Çekiç olmadan yapamam. I'm trying to figure out how you managed to do that without anyone finding out. Kimsenin haberi olmadan bunu nasıl başardığınızı anlamaya çalışıyorum. I came here without Tom's permission. Buraya Tom'un izni olmadan geldim. I think I can solve this problem without your help. Sanırım bu sorunu senin yardımın olmadan çözebilirim. The two birds built a nest without a building permit. İki tane kuş, inşaat izni olmadan bir yuva inşa etti. Tom never leaves the house without his phone. Tom telefonu olmadan asla evden çıkmaz. We can't leave here without Tom. Tom olmadan buradan ayrılamayız. I don't think Tom would try to do that without our help. Tom'un bizim yardımımız olmadan bunu yapmaya çalışacağını sanmıyorum. I can't live without my music. Müziğim olmadan yaşayamam. The camel can go a long time without water and food. Deve su ve yiyecek olmadan uzun süre dayanabilir. I can barely hear without my earphone. Kulaklığım olmadan güçlükle duyabiliyorum. I can do it without your help. Bunu senin yardımın olmadan yapabilirim. We can't do this without Tom. Tom olmadan bunu yapamayız. How can we go to the beach without beach beds? Plaj yatakları olmadan plaja nasıl gidebiliriz? I've earned it without you. Ben onu sen olmadan kazandım. How did you do it without our help? Bizim yardımımız olmadan bunu nasıl yaptın? Without her advice, he would have failed. Onun tavsiyesi olmasaydı, başarısız olurdu. Don't go anywhere without Tom. Tom olmadan hiçbir yere gitme. Tom can't sleep without a pillow. Tom bir yastık olmadan uyuyamıyor. Without a goodnight kiss I won't have sweet dreams. İyi geceler öpücüğü olmadan tatlı rüyalar göremeyeceğim. Without Tom's advice, Mary would have failed. Tom'un tavsiyesi olmasaydı, Mary başarısız olurdu. Are you sure you can do that without our help? Bunu bizim yardımımız olmadan yapabileceğine emin misin? It's hard to live without a house. Bir evin olmadan yaşamak zor. Tom and Mary accomplished their mission without any difficulty. Tom ve Mary herhangi bir zorluk olmadan görevlerini tamamladı. Can you see without your glasses? Gözlüklerin olmadan görebiliyor musun? I can't move this bookcase without your help. Senin yardımın olmadan bu kitaplığı taşıyamam. Tom will do that without any help. Tom bunu hiç yardım olmadan yapacaktır. Tom can't get around without a wheelchair. Tom tekerlekli sandalye olmadan dolaşamıyor. People can't live without water. İnsanlar su olmadan yaşayamaz. Happiness has no taste without sadness. Üzüntü olmadan mutluluğun tadı yoktur. Plants can't grow without air. Bitkiler hava olmadan büyüyemez. How can you watch a movie without popcorn? Bir filmi patlamış mısır olmadan nasıl izleyebilirsiniz? Without your help, he would have failed. Senin yardımın olmasaydı, o başarısız olurdu. Can you read this without your glasses? Gözlüğün olmadan bunu okuyabilir misin? I'm afraid you're going to have to do this without any help. Maalesef bir yardım olmadan bunu yapmak zorunda kalacaksın. I can't go on without Tom. Tom olmadan devam edemem. How are we meant to play badminton without a shuttlecock? Badminton topu olmadan nasıl badminton oynayacağız? Without the random mutation of genes there would be no evolution. Genlerin rastgele mutasyonu olmasaydı evrim olmazdı. Tom said he won't leave without Mary. Tom, Mary olmadan gitmeyeceğini söyledi. I felt lost without Tom. Tom olmadan kendimi kaybolmuş hissettim. Tom couldn't walk without crutches. Tom koltuk değnekleri olmadan yürüyemedi. Plants die without water. Bitkiler su olmadan ölür. Don't go to the mall without us. Alışveriş merkezine biz olmadan gitme. Can we finish building the device without Tom? Tom olmadan cihazı inşa etmeyi bitirebilir miyiz? Without a cowherd, the cows wandered in a field where wheat was growing. İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı. I can't do that without a little help. Biraz yardım olmadan bunu yapamam. Our army occupied this region without a fight. Ordumuz bu bölgeyi savaş olmadan işgal etti. Show More (792)
2	without	olmayan	prep.
	Unilateralism without any logic whatsoever is unforgivable. Hiçbir mantığı olmayan tek taraflılık affedilemez. Science and research without a conscience would be humanity's ruin. Vicdanı olmayan bilim ve araştırma insanlığın yıkımı olacaktır. In a way we are parading, at European level, a responsibility and an option without resources. Bir bakıma Avrupa düzeyinde, kaynağı olmayan bir sorumluluk ve seçenek sergiliyoruz. An arrangement without limit of time is what is needed. İhtiyaç duyulan şey zaman sınırlaması olmayan bir düzenlemedir. In a way we are parading, at European level, a responsibility and an option without resources. Bir bakıma, Avrupa düzeyinde, kaynağı olmayan bir sorumluluk ve bir seçenek sergiliyoruz. An International Criminal Court without American participation is naturally a weakened court. Amerikan katılımı olmayan bir Uluslararası Ceza Mahkemesi doğal olarak zayıflamış bir mahkemedir. We must condemn creeping reforms without clear objectives. Net hedefleri olmayan sürüncemeli reformları kınamalıyız. We are on an ocean without any rescue boats for the workers. İşçiler için kurtarma botu olmayan bir okyanustayız. A European company without participation in some form is unthinkable. Bir şekilde katılımı olmayan bir Avrupa şirketi düşünülemez. A country without enough labour force cannot be self sufficient. Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yetemez. Riding a bicycle without brakes is a stupid thing to do. Freni olmayan bir bisiklete binmek aptalca bir şeydir. No love without envy. Kıskançlık olmayan hiçbir aşk yoktur. Beauty without grace is like a rose without a scent. Zarafeti olmayan güzellik, kokusu olmayan güle benzer. Above the clouds, the pilot felt a freedom without boundaries. Bulutların üzerinde, pilot sınırları olmayan bir özgürlük hissetti. A book without preface is like a body without a soul. Önsözü olmayan bir kitap, ruhu olmayan bir beden gibidir. There are a lot of sentences without any translation. Çevirisi olmayan birçok cümle var. Tom lives in a house without running water. Tom, akan suyu olmayan bir evde yaşıyor. Beauty without grace is like a rose without a scent. Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir. It's a cup without a saucer. Tabağı olmayan bir fincan. A knight without a lady was like a tree without leaves. Hanımefendisi olmayan bir şövalye yapraksız bir ağaç gibiydi. There are a lot of sentences without any translation. Çevirisi olmayan bir sürü cümle var. A day without laughter is a day wasted. Kahkaha olmayan bir gün, boşa harcanmış bir gündür. There are a lot of sentences without any translation. Hiç çevirisi olmayan birçok cümle var. He lives in a house without running water. Akan suyu olmayan bir evde yaşıyor. A right without a duty is a privilege. Görevi olmayan bir hak, bir ayrıcalıktır. A person without faith is frightening. İnancı olmayan bir insan korkutucudur. Tom lives in a house without running water. Tom akan suyu olmayan bir evde yaşıyor. Theory without practice will be no use. Pratiği olmayan teori işe yaramaz. The world without anime would be like a washing machine without Internet-access. Animesiz bir dünya, internet erişimi olmayan bir çamaşır makinesi gibi olurdu. Better an end with horror than a horror without end. Sonu olmayan bir korkudansa, sonu olan bir korku daha iyidir. Above the clouds, the pilot felt a freedom without boundaries. Pilot bulutların üstünde sınırları olmayan bir özgürlük hissetti. Show More (28)
3	without	olmaksızın	prep.
	This approach would favour North-South relations without the element of domination. Bu yaklaşım, tahakküm unsuru olmaksızın Kuzey-Güney ilişkilerini destekleyecektir. Such a definition without the concept of remuneration? Ücret kavramı olmaksızın böyle bir tanımlama mı? They pass borders without any control and the fires themselves have no borders. Sınırları herhangi bir kontrol olmaksızın geçiyorlar ve yangınların da sınırları yok. Without strict conditions, self-handling will be the kiss of death for ordinary dockers. Sıkı koşullar olmaksızın, kendi kendine elleçleme sıradan liman işçileri için ölüm öpücüğü olacaktır. The summits are also conducted behind closed doors and without democratic control. Zirveler de kapalı kapılar ardında ve demokratik denetim olmaksızın gerçekleştirilmektedir. If the Convention drafts such a constitution without the Charter it will, in my view, be a disgrace. Eğer Konvansiyon, Şart olmaksızın böyle bir anayasa taslağı hazırlarsa, bana göre bu bir utanç olacaktır. Without the agreement of the Member State such a contract does not even come into being. Üye Devletin onayı olmaksızın böyle bir sözleşme ortaya çıkmaz. Unlimited economic growth without redistribution was said to automatically solve all social problems. Yeniden dağıtım olmaksızın sınırsız ekonomik büyümenin tüm sosyal sorunları otomatik olarak çözeceği söyleniyordu. Such an event would demand common action, without wavering or compromise. Böyle bir olay, tereddüt ya da uzlaşma olmaksızın ortak hareket edilmesini gerektirecektir. The summits are also conducted behind closed doors and without democratic control. Zirveler de kapalı kapılar ardında ve demokratik denetim olmaksızın gerçekleştiriliyor. Sometimes, also, the European Council refers to these documents, without their being publicly available. Bazen de Avrupa Konseyi, kamuya açık olmamakla birlikte bu belgelere atıfta bulunur. Without Article 3, the proposal is unacceptable to the ELDR Group. 3. Madde olmaksızın, teklif ELDR Grubu tarafından kabul edilemez. Without Article 3, the proposal is unacceptable to the ELDR Group. 3. Madde olmaksızın teklif Avrupa Liberal Demokrat ve Reform Partisi Grubu tarafından kabul edilemez. This creates an imbalance and repressive action after the events without sufficient preventive action. Bu da dengesizlik yaratmakta ve yeterli önleyici eylem olmaksızın olaylardan sonra baskıcı eylemlere yol açmaktadır. Nigeria has even adopted a Constitution which guarantees the right to freedom without torture or punishment. Nijerya, işkence ve ceza olmaksızın özgürlük hakkını garanti altına alan bir Anayasayı bile kabul etmiştir. Without strict conditions, self-handling will be the kiss of death for ordinary dockers. Sıkı koşullar olmaksızın kendi kendine elleçleme sıradan liman işçileri için ölüm öpücüğü olacaktır. Without any reservation whatsoever, I commend this agreement to the Chamber. Herhangi bir çekincem olmaksızın bu anlaşmayı Meclis'in takdirine sunuyorum. Without institutional change, the enlarged Union would simply be unable to function. Kurumsal değişim olmaksızın genişleyen Birlik işlevini yerine getiremeyecektir. We would propose an urgent procedure without report. Rapor olmaksızın acil bir prosedür öneriyoruz. Moreover, without space, size and material limitation. Üstelik mekan, boyut ve malzeme sınırlaması olmaksızın. I wouldn't want to try doing that without some help. Biraz yardım olmaksızın bunu yapmayı denemek istemezdim. In Europe, you can call the emergency telephone number 112 on a mobile phone without a SIM card or credit. Avrupa'da 112 numaralı acil telefon numarasını bir SIM kart veya kontör olmaksızın bir cep telefonundan arayabilirsiniz. He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence. O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. Tom was sentenced to life in prison without parole. Tom şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi. People talk without having anything to say. İnsanlar söyleyecek bir şeyleri olmaksızın konuşurlar. Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors. Çiçekler o kadar kırılgan ve güzeldir ki, onlardan şiir ya da metaforlar olmaksızın bahsedemezsiniz. Tom has been sentenced to life in prison without the possibility of parole. Tom, şartlı tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi. Tom was sentenced to life without parole. Tom şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi. Without effective antibiotics, any surgery, even a minor one, could become fatal. Etkili antibiyotikler olmaksızın ufak bir ameliyat bile ölümcül olabilir. Show More (26)
4	without	olmasaydı	prep.
	Without that, the Protocol could not have been saved. Bu olmasaydı Protokol kurtarılamazdı. Without his commitment this report would not have been so outstanding. Onun kararlılığı olmasaydı bu rapor bu kadar olağanüstü olmazdı. Without the EU's efforts, I do not think the Summit would have made as much progress. AB'nin çabaları olmasaydı Zirve'de bu kadar ilerleme kaydedileceğini sanmıyorum. We have to admit that, without the US, there would not be any inspectors now. Kabul etmeliyiz ki ABD olmasaydı şu anda hiçbir denetçi olmayacaktı. Without her endurance and extreme patience we would not have achieved this compromise. Onun dayanıklılığı ve aşırı sabrı olmasaydı bu uzlaşmayı sağlayamazdık. I also think that, without him, this tanker would have ended up on the rocks more than once. Ayrıca, o olmasaydı bu tankerin birden fazla kez kayalıklara oturacağını düşünüyorum. Without a very determined effort in recent weeks I doubt we would have advanced to this point. Son haftalarda gösterilen kararlı çaba olmasaydı bu noktaya gelebileceğimizden şüpheliyim. I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals. İtiraf ediyorum, o olmasaydı hayatımın o on yılı boş ve hedefsiz geçerdi. Show More (5)
5	without	dış	n.
	Without such a settlement, we will have difficulty in carrying on any sort of European foreign and security policy. Böyle bir çözüm olmadan, herhangi bir Avrupa dış ve güvenlik politikasını sürdürmekte zorlanacağız. Everything that is being done now, unfortunately, is impossible without outside aid. Şu anda yapılmakta olan her şey, ne yazık ki, dış yardım olmadan mümkün değildir. Without outside help it will take even longer to put things right. Dış yardım olmadan işleri yoluna koymak daha da uzun zaman alacaktır. Without outside help it will take even longer to put things right. Dış yardım olmadan işleri yoluna koymak daha da uzun sürecektir. Everything that is being done now, unfortunately, is impossible without outside aid. Şu anda yapılan her şey ne yazık ki dış yardım olmadan mümkün değil. Algeria faces threats within and without. Cezayir iç ve dış tehditlerle karşı karşıyadır. Show More (3)
6	without	bağlantı olmaksızın	prep.
	It must be done on the basis of merit and without any links to the industry. Liyakat esasına göre ve sektörle herhangi bir bağlantısı olmadan yapılmalıdır. I can't do my job without an internet connection. İşimi internet bağlantısı olmadan yapamam. I can't do my job without an internet connection. İnternet bağlantısı olmadan işimi yapamam. Tom can't do his job without an internet connection. Tom internet bağlantısı olmadan işini yapamaz. Show More (1)