|
- This is a wonderful example of the democratic deficit.
- Bu, demokratik açığın harika bir örneğidir.
- This morning's meeting was a wonderful and very positive symbol.
- Bu sabahki toplantı harika ve çok olumlu bir semboldü.
- Mr President, I have never before had the honour of speaking for three long minutes in this wonderful Chamber.
- Sayın Başkan, daha önce bu harika Meclis'te üç dakika boyunca konuşma onuruna erişmemiştim.
- We have a wonderful square in front of the building.
- Binanın önünde harika bir meydanımız var.
- There is a wonderful climate.
- Harika bir iklim var.
- That is wonderful, but unfortunately not enough.
- Bu harika ancak ne yazık ki yeterli değil.
- It would be wonderful to have best practice demonstrated in this field.
- Bu alanda en iyi uygulamaların sergilenmesi harika olacaktır.
- The newly elected President Deby has made wonderful promises to his people, the European Union and the World Bank.
- Yeni seçilen Başkan Deby halkına Avrupa Birliği'ne ve Dünya Bankası'na harika vaatlerde bulundu.
- It is a wonderful report which I value very highly.
- Çok değer verdiğim harika bir rapor.
- The sooner Zimbabwe is rid of them the better for that wonderful country and the better for its people.
- Zimbabve onlardan ne kadar çabuk kurtulursa, bu harika ülke ve halkı için o kadar iyi olur.
- We have wonderful documents on the subject, but this is as far as it goes.
- Bu konuda elimizde harika belgeler var, ancak buraya kadar.
- Well, NICTs can be wonderful educational allies if they are the means and not the end.
- Yeni bilgi ve iletişim teknolojileri amaç değil de araçsa harika eğitim müttefikleri olabilir.
- Remember, therefore, to vote for this document and to show my satisfaction for this wonderful health Charter’.
- Bu nedenle, bu belgeye oy vermeyi ve bu harika sağlık Şartı'ndan duyduğum memnuniyeti göstermeyi unutmayın'.
- I went to the Verona Arena to see a wonderful opera by Giuseppe Verdi, La Traviata.
- Giuseppe Verdi'nin harika operası La Traviata'yı izlemek için Verona Arena'ya gittim.
- The Internet is a wonderful tool that is available to us.
- İnternet kullanabileceğimiz harika bir araçtır.
- Would you not agree that trade is a wonderful way of breaking through political quarrels?
- Ticaretin siyasi çekişmeleri aşmanın harika bir yolu olduğu konusunda hemfikir değil misiniz?
- The Commission already has a wonderful process of consultation in place with social partners.
- Komisyon halihazırda sosyal ortaklarla harika bir istişare süreci yürütmektedir.
- Of course, it ratified the list of the ten new future members of the European Union, which is wonderful!
- Tabii ki, Avrupa Birliği'nin gelecekteki on yeni üyesinin listesini onayladı, ki bu harika!
- There was a wonderful élan about him which made him an extremely attractive interlocutor or companion.
- Kendisini son derece çekici bir muhatap ya da arkadaş haline getiren harika bir heyecanı vardı.
- We have a wonderful atrium, which is at other times the venue for celebrations.
- Diğer zamanlarda kutlamalara ev sahipliği yapan harika bir avlumuz var.
- A few days ago, I was on Lake Como, admiring the beauty of this wonderful Italian lake from a boat.
- Birkaç gün önce Como Gölü'ndeydim ve bir tekneden bu harika İtalyan gölünün güzelliğine hayranlıkla bakıyordum.
- The wonderful thing is, though, that more and more Europeans are experiencing this in their daily lives.
- Ancak harika olan şey, giderek daha fazla Avrupalının bunu günlük yaşamlarında deneyimliyor olmasıdır.
- Mr President, I have never before had the honour of speaking for three long minutes in this wonderful Chamber.
- Sayın Başkan, daha önce bu harika Meclis'te üç uzun dakika boyunca konuşma şerefine nail olmamıştım.
- It would be wonderful to have best practices demonstrated in this field.
- Bu alanda en iyi uygulamaların sergilenmesi harika olurdu.
- We in Austria have taken this wonderful Austrian way forward.
- Biz Avusturya'da bu harika Avusturya yolunu ileriye taşıdık.
- Of course, it ratified the list of the ten new future members of the European Union, which is wonderful.
- Elbette Avrupa Birliği'nin gelecekteki on yeni üyesinin listesini onayladı ki bu harika bir şey.
- It only remains for me to thank the rapporteur for the wonderful work she has done.
- Bana sadece raportöre yaptığı harika çalışma için teşekkür etmek kalıyor.
- Remember, therefore, to vote for this document and to show my satisfaction for this wonderful health Charter’.
- Bu nedenle, bu belgeye oy vermeyi ve bu harika sağlık Bildirgesi'nden" duyduğum memnuniyeti göstermeyi unutmayın'.
- Let me first thank you, Geneviève Fraisse, for your initiative, and for this wonderful report.
- Öncelikle size, Geneviève Fraisse, girişiminiz ve bu harika rapor için teşekkür etmeme izin verin.
- Let me first thank you, Geneviève Fraisse, for your initiative, and for this wonderful report.
- Öncelikle Geneviève Fraisse, girişiminiz ve bu harika rapor için size teşekkür etmeme izin verin.
- That's how it'll be, and wonderful things will follow.
- Bu böyle olacak ve ardından harika şeyler gelecek.
- It must be wonderful to know him, to be his friend.
- Onu tanımak, onun arkadaşı olmak harika olsa gerek.
- Learning it will offer you the opportunity to do wonderful things.
- Bunu öğrenmek size harika şeyler yapma fırsatı sunacaktır.
- This is a wonderful opportunity to showcase our country.
- Bu ülkemizi tanıtmak için harika bir fırsat.
- It must be wonderful to actually know him, to be a friend of his.
- Onu gerçekten tanımak, onun arkadaşı olmak harika olsa gerek.
- It's wonderful, a human being with crutches.
- Harika, koltuk değnekli bir insan.
- It must be wonderful to actually know him, to be a friend of his.
- Onu gerçekten tanımak, arkadaşı olmak harika olmalı.
- And our newfound glory is all due to these wonderful boys.
- Ve yeni keşfedilen zaferimiz tamamen bu harika çocuklar sayesinde.
- This is a wonderful statement that you and your friend can promise one another.
- Bu, sizin ve arkadaşınızın birbirinize söz verebileceğiniz harika bir ifadedir.
- This is a wonderful opportunity to showcase our country.
- Ülkemizi tanıtmak için harika bir olanak.
- Have a look at our website to check out these wonderful products.
- Bu harika ürünleri incelemek için web sitemize bir göz atın.
- Have a wonderful evening.
- Harika bir akşam geçir.
- Tatoeba is a wonderful website!
- Tatoeba harika bir site!
- What a wonderful surprise!
- Ne harika bir sürpriz!
- That'll be wonderful.
- Bu harika olacak.
- I think it's a wonderful thing.
- Bence bu harika bir şey.
- Everybody was so wonderful.
- Herkes çok harikaydı.
- I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
- It smells wonderful.
- Harika kokuyor.
- She is a wonderful wife.
- O harika bir eştir.
- What wonderful weather!
- Ne harika hava!
- We're going to make a wonderful team.
- Harika bir ekip olacağız.
- She's a wonderful wife and mother.
- O harika bir eş ve anne.
- You'll have a wonderful time.
- Harika vakit geçireceksin.
- I just thought of a wonderful idea.
- Aklıma harika bir fikir geldi.
- University was a wonderful experience.
- Üniversite harika bir deneyimdi.
- My mother was a wonderful person.
- Annem harika bir insandı.
- That was wonderful.
- O harikaydı.
- You're really wonderful.
- Gerçekten harikasınız.
- She made a wonderful speech at her friend's wedding reception.
- Arkadaşının düğün resepsiyonunda harika bir konuşma yaptı.
- She is a wonderful woman.
- O harika bir kadın.
- What a wonderful family.
- Ne harika bir aile.
- My neighborhood is wonderful.
- Mahallem harikadır.
- Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin harika bir lamba buldu.
- Courage is a wonderful trait.
- Cesaret harika bir özelliktir.
- I am such a wonderful person.
- Ben böyle harika bir kişiyim.
- Harvard is a wonderful university.
- Harvard harika bir üniversitedir.
- It was wonderful, wasn't it?
- Bu harikaydı, değil mi?
- He's a wonderful person.
- O harika bir kişi.
- She has a wonderful personality.
- Harika bir kişiliği var.
- Isn't it wonderful?
- Harika değil mi?
- Aren't they wonderful?
- Onlar harika değil mi?
- Pets are wonderful.
- Evcil hayvanlar harikadır.
- Tom did a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkardı.
- Tom did a wonderful job, that's at least my opinion.
- Tom harika bir iş çıkardı, en azından benim fikrim bu.
- It's really wonderful seeing you again, Momoe.
- Seni tekrar görmek gerçekten harika, Momoe.
- Harvard is a wonderful university.
- Harvard harika bir üniversite.
- My neighborhood is wonderful.
- Semtim harikadır.
- It's a wonderful world.
- Bu harika bir dünya.
- I think the meal was wonderful, wasn't it?
- Sanırım yemek harikaydı, değil mi?
- We praised him for his wonderful performance.
- Harika performansı için onu övdük.
- Ah, wonderful.
- Ah, harika.
- It's so wonderful to smell freshly made coffee!
- Taze yapılmış kahveyi koklamak çok harika!
- It's wonderful to be back.
- Geri gelmek harika.
- We had a wonderful meal together.
- Birlikte harika bir yemek yedik.
- A wonderful view, isn't it?
- Harika bir bakış açısı, değil mi?
- That was just wonderful.
- O sadece harikaydı.
- I think it's wonderful.
- Sanırım o harika.
- It is really wonderful.
- O, gerçekten harika.
- Thank you for this wonderful gift.
- Bu harika hediye için teşekkür ederim.
- Tom will do a wonderful job.
- Tom harika bir iş yapacak.
- Aren't they wonderful?
- Harika değiller mi?
- It was a wonderful feeling.
- Harika bir duyguydu.
- It's a wonderful opportunity.
- Bu harika bir fırsat.
- I hope you had a wonderful day.
- Harika bir gün geçirdiğini umuyorum.
- It was wonderful, you know.
- Harikaydı, biliyorsun.
- The circus has a wonderful collection of wild animals.
- Sirkin harika bir vahşi hayvan koleksiyonu var.
- Tom has a wonderful voice.
- Tom'un harika bir sesi var.
- You're doing wonderful work here.
- Burada harika işler yapıyorsun.
- I think you've been wonderful.
- Bence harikaydın.
- The guitar quartet produced a wonderful concert.
- Gitar dörtlüsü harika bir konser verdi.
- She has a wonderful personality.
- Onun harika bir kişiliği var.
- That's wonderful.
- O harika.
- What a wonderful present!
- Ne harika bir hediye!
- I've met some wonderful people.
- Harika insanlarla tanıştım.
- She cooked us a wonderful meal.
- Bize harika bir yemek pişirdi.
- This is a wonderful resource.
- Bu harika bir kaynak.
- Your support has been wonderful.
- Desteğiniz harikaydı.
- Music is wonderful for the soul.
- Müzik ruh için harikadır.
- Tom and Mary had a wonderful time together.
- Tom ve Mary birlikte harika bir zaman geçirdiler.
- Tom said he had a wonderful time.
- Tom harika vakit geçirdiğini söyledi.
- He got wonderful results.
- Harika sonuçlar aldı.
- Driving along the coast is wonderful.
- Sahil boyunca araba sürmek harika.
- Have a wonderful evening.
- Harika bir akşam geçirin.
- Thank you for the wonderful meal.
- Harika yemek için teşekkür ederim.
- We had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika bir zaman geçirdik.
- Hope you'll have a wonderful birthday.
- İnşallah harika bir doğum günü geçirirsin.
- Tom had a wonderful time when he went to Boston.
- Tom Boston'a gittiğinde harika vakit geçirdi.
- What a wonderful day it was today!
- Bugün ne harika bir gündü!
- We had a wonderful time today.
- Bugün harika vakit geçirdik.
- It was a wonderful evening.
- O harika bir akşamdı.
- I have a wonderful teacher.
- Harika bir öğretmenim var.
- It was a wonderful day.
- Harika bir gündü.
- Many thanks for organizing this really wonderful trip.
- Bu harika geziyi organize ettiğiniz için çok teşekkürler.
- This is a wonderful resource.
- Bu harika bir kaynaktır.
- How wonderful a time we have had!
- Ne kadar harika bir zaman geçirdik!
- She prepared a wonderful meal for us.
- Bizim için harika bir yemek hazırladı.
- This concert hall has wonderful acoustics.
- Bu konser salonu harika akustiğe sahiptir.
- It was a wonderful surprise.
- Bu harika bir sürprizdi.
- A wonderful idea just ran through my mind.
- Az önce aklımdan harika bir fikir geçti.
- It's a wonderful work of art.
- Harika bir sanat eseri.
- This concert hall has wonderful acoustics.
- Bu konser salonunun harika bir akustiği var.
- Tom is doing a wonderful job.
- Tom harika bir iş yapıyor.
- That's such a wonderful movie.
- Bu harika bir film.
- I know you'll do a wonderful job.
- Harika bir iş çıkaracağını biliyorum.
- Tom is really wonderful.
- Tom gerçekten harika.
- We had three wonderful years together.
- Birlikte harika üç yıl geçirdik.
- I saw a wonderful fall there.
- Orada harika bir şelale gördüm.
- Tom felt wonderful.
- Tom harika hissetti.
- Thank you very much for the wonderful dinner last night.
- Dün geceki harika akşam yemeği için sana çok teşekkür ederim.
- They're wonderful.
- Onlar harika.
- We had a wonderful time.
- Harika zaman geçirdik.
- I had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika zaman geçirdim.
- We had a wonderful weekend.
- Harika bir hafta sonu geçirdik.
- We have a community with wonderful people.
- Harika insanlardan oluşan bir topluluğumuz var.
- It will be a wonderful town.
- Harika bir kasaba olacak.
- Oh, Tom, it's just wonderful!
- Ah, Tom, bu harika!
- Isn't life wonderful?
- Hayat harika değil mi?
- Hope you'll have a wonderful birthday.
- Umarım harika bir doğum günü geçirirsin.
- Love is wonderful and beautiful.
- Aşk harika ve güzeldir.
- I've had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika zaman geçirdim.
- He will be a wonderful scholar.
- O harika bir bilim adamı olacak.
- Isn't this wonderful?
- Harika değil mi?
- She's a wonderful girl.
- O harika bir kız.
- We're going to have a wonderful time.
- Harika bir zaman geçireceğiz.
- Many thanks for this wonderful trip.
- Bu harika yolculuk için çok teşekkür ederim.
- Everyone has really been wonderful.
- Herkes gerçekten harikaydı.
- Tom is doing a wonderful job here.
- Tom burada harika bir iş çıkarıyor.
- Sami's last secretary said that he was a wonderful boss.
- Sami'nin son sekreteri onun harika bir patron olduğunu söylemişti.
- Tom is a wonderful teacher.
- Tom harika bir öğretmendir.
- That's a wonderful forum.
- Bu harika bir forum.
- We had three wonderful years together.
- Birlikte üç harika yıl geçirdik.
- What a wonderful machine!
- Ne harika bir makine!
- The view of the ocean was wonderful.
- Okyanusun manzarası harikaydı.
- How wonderful!
- Ne harika!
- Tom is a wonderful person.
- Tom harika bir insandır.
- This looks wonderful.
- Bu harika görünüyor.
- Tom was really a wonderful man.
- Tom gerçekten harika bir adamdı.
- Tom had a wonderful time when he went to Boston.
- Tom Boston'a gittiğinde harika zaman geçirdi.
- I have wonderful news.
- Harika haberlerim var.
- I saw a wonderful fall there.
- Orada harika bir sonbahar gördüm.
- I've never seen such a wonderful sunset.
- Hiç böyle harika bir gün batımı görmemiştim.
- She has been a wonderful role model for us.
- O bizim için harika bir rol modeliydi.
- You're a wonderful woman.
- Sen harika bir kadınsın.
- We have some wonderful news.
- Harika haberlerimiz var.
- It's been wonderful.
- Bu harikaydı.
- You already have a wonderful husband that loves you.
- Zaten sizi seven harika bir kocanız var.
- It's really wonderful seeing you again.
- Seni tekrar görmek gerçekten harika.
- He got wonderful results.
- O, harika sonuçlar aldı.
- She wrote to him to tell him how wonderful he was.
- Ona ne kadar harika olduğunu söylemek için yazdı.
- I have wonderful news for all of you.
- Hepinize harika haberlerim var.
- I'm having a wonderful time here in Vancouver.
- Vancouver'da harika vakit geçiriyorum.
- The closing ceremony of the Olympics was wonderful.
- Olimpiyatların kapanış töreni harikaydı.
- I think the meal was wonderful, wasn't it?
- Bence yemek harikaydı, değil mi?
- Mary is a wonderful cook.
- Mary harika bir aşçı.
- Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin harika bir lamba bulmuş.
- Tom is wonderful.
- Tom harika.
- There's something wonderful about night walks.
- Gece yürüyüşlerinde harika bir şey var.
- That was a wonderful success.
- O harika bir başarıydı.
- You mustn't miss seeing this wonderful film.
- Siz bu harika filmi kaçırmamalısınız.
- When one has a wonderful dream, one doesn't wish to come down to earth.
- İnsan harika bir rüya gördüğünde, yeryüzüne inmek istemez.
- They had wonderful lives.
- Harika bir hayatları vardı.
- We had a wonderful holiday.
- Harika bir tatil geçirdik.
- His new car is wonderful.
- Onun yeni arabası harika.
- Christmas has always been a wonderful time for me.
- Noel her zaman benim için harika bir zaman olmuştur.
- It's a wonderful day for a picnic.
- Piknik için harika bir gün.
- What wonderful news!
- Ne harika bir haber!
- I have wonderful memories of Boston.
- Boston'la ilgili harika anılarım var.
- We had a wonderful time.
- Biz harika bir zaman geçirdik.
- He's a wonderful scholar.
- O, harika bir bilim adamı.
- The telephone is just a wonderful device.
- Telefon harika bir alet.
- He has a wonderful personality.
- Harika bir kişiliği var.
- The food is wonderful.
- Yemekler harika.
- Thank you for the wonderful dinner.
- Harika akşam yemeği için teşekkür ederim.
- They spent a wonderful time together.
- Birlikte harika zaman geçirdiler.
- It was a wonderful morning.
- Harika bir sabahtı.
- Tom is a wonderful guy.
- Tom harika bir adam.
- What a wonderful machine!
- Ne kadar harika bir makine.
- That sounds wonderful.
- Kulağa harika geliyor.
- What a wonderful family!
- Ne harika bir aile!
- Isn't this a wonderful evening?
- Bu harika bir akşam değil mi?
- He had a wonderful memory.
- Harika bir hafızası vardı.
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami, Leyla ile harika anılara sahip.
- Last night was wonderful.
- Dün gece harikaydı.
- I saw a wonderful movie last night.
- Dün gece harika bir film seyrettim.
- What a wonderful night!
- Ne kadar da harika bir gece!
- Experience is a wonderful teacher.
- Tecrübe harika bir öğretmendir.
- What a wonderful town!
- Ne harika bir kasaba!
- You're so strong and wonderful.
- Sen çok güçlü ve harikasın.
- Tom is a wonderful artist.
- Tom harika bir sanatçıdır.
- We had a wonderful time together.
- Birlikte harika vakit geçirdik.
- Don't you think it's wonderful?
- Bunun harika olduğunu düşünmüyor musun?
- Your parents are wonderful.
- Ailen harika.
- I'm in love with a wonderful girl.
- Harika bir kıza aşığım.
- That was just wonderful.
- Bu harikaydı.
- More of these are wonderful.
- Bunlardan daha fazlası harika.
- I saw a wonderful movie last night.
- Dün gece harika bir film izledim.
- We're going to have a wonderful time.
- Harika vakit geçireceğiz.
- Tom and Mary had a wonderful time together.
- Tom ve Mary birlikte harika zaman geçirdiler.
- Every year, a hundred and fifty thousand tourists come to this island to enjoy the impressive scenery and the wonderful beaches.
- Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.
- They say Australia is a wonderful country.
- Onlar Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylüyor.
- You're a wonderful cook.
- Sen harika bir aşçısın.
- It was a wonderful evening.
- Harika bir akşamdı.
- All the best wishes on this wonderful day.
- Bu harika günde en iyi dileklerimizi sunarız.
- He will be a wonderful scholar.
- Harika bir akademisyen olacak.
- You'll have a wonderful time.
- Harika bir zaman geçireceksin.
- What a wonderful view!
- Ne harika bir manzara!
- I had a wonderful time last night.
- Dün gece harika vakit geçirdim.
- It was nothing short of wonderful.
- Harika bir şeydi.
- The automobile is a wonderful invention.
- Otomobil harika bir icat.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
- Yürürken beyni yüzlerce harika şey planlamakla, havada yüzlerce kale inşa etmekle meşguldü.
- You have done a wonderful job.
- Harika bir iş başardın.
- Tom says he's having a wonderful time.
- Tom harika vakit geçirdiğini söylüyor.
- Her mother is a wonderful pianist.
- Onun annesi harika bir piyanist.
- Isn't that wonderful?
- O harika değil mi?
- The wonderful performance of this actress exceeded all expectations.
- Bu aktrisin harika performansı tüm beklentileri aştı.
- She gave me a wonderful present.
- O, bana harika bir hediye verdi.
- The food is wonderful.
- Yemek harika.
- These are wonderful.
- Bunlar harika.
- We're having a wonderful year.
- Harika bir yıl geçiriyoruz.
- Tom is a wonderful person, isn't he?
- Tom harika bir insan, değil mi?
- He's a wonderful guy.
- O harika bir adam.
- Thank you for the wonderful gift.
- Bu harika hediye için teşekkür ederim.
- We have some wonderful news.
- Bazı harika haberlerimiz var.
- Sami is a wonderful person.
- Sami harika bir insandır.
- This is really wonderful!
- Bu gerçekten harika!
- I think it's wonderful that you're going on a picnic.
- Bence pikniğe gidiyor olman harika.
- A book is a wonderful gift.
- Bir kitap harika bir hediye.
- Isn't that wonderful?
- Harika değil mi?
- It is really wonderful.
- Gerçekten harika.
- Many thanks for this wonderful trip.
- Bu harika gezi için çok teşekkürler.
- It will be a wonderful town.
- Bu harika bir kasaba olacak.
- The calculator is a wonderful invention.
- Hesap makinesi harika bir icat.
- That was a wonderful success.
- Bu harika bir başarıydı.
- This picture is wonderful.
- Bu resim harika.
- Tokyo was really wonderful.
- Tokyo gerçekten harikaydı.
- Tom had a wonderful time in Boston.
- Tom Boston'da harika zaman geçirdi.
- They say Australia is a wonderful country.
- Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylerler.
- We had a wonderful holiday in Sweden.
- İsveç'te harika bir tatil geçirdik.
- What a wonderful gift!
- Ne harika bir hediye!
- A book is a wonderful gift.
- Bir kitap harika bir hediyedir.
- To love someone is so wonderful.
- Birini sevmek çok harika.
- A computer is a wonderful thing.
- Bilgisayar harika bir şeydir.
- I have a wonderful idea.
- Harika bir fikrim var.
- It was wonderful, you know.
- O harikaydı, biliyorsun.
- Tom has a wonderful sense of humor.
- Tom'un harika bir mizah anlayışı var.
- Thank you very much for the wonderful dinner last night.
- Dün akşamki harika yemek için çok teşekkür ederim.
- Experience is a wonderful teacher.
- Deneyim harika bir öğretmendir.
- They're a really wonderful couple.
- Onlar gerçekten harika bir çift.
- Isn't this wonderful?
- Bu harika değil mi?
- I have a wonderful life.
- Harika bir yaşamım var.
- This is a wonderful achievement.
- Bu harika bir başarı.
- That sounds wonderful.
- O harika görünüyor.
- It's wonderful to be here.
- Burada olmak harika.
- It's wonderful!
- O harika!
- He's a wonderful scholar.
- O harika bir alim.
- Life is wonderful.
- Hayat harika.
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami'nin Leyla'yla harika anıları var.
- Tom was a wonderful man.
- Tom harika bir adamdı.
- Boston is a wonderful city.
- Boston harika bir şehir.
- Today was a wonderful day, and tomorrow will be too.
- Bugün harika bir gündü, yarın da öyle olacak.
- Christmas is a wonderful time of the year.
- Noel yılın harika bir zamanıdır.
- A wonderful idea just ran through my mind.
- Aklımdan harika bir fikir geçti.
- Something wonderful happened today.
- Bugün harika bir şey oldu.
- Tom is a wonderful kid.
- Tom harika bir çocuk.
- It was wonderful, wasn't it?
- Harikaydı, değil mi?
- Everybody has been so wonderful.
- Herkes çok harika oldu.
- It has been wonderful.
- O harikaydı.
- I wish you a wonderful evening!
- Size harika bir akşam diliyorum!
- Tom will do a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkaracak.
- You're a wonderful guy.
- Sen harika bir adamsın.
- We live in a wonderful period.
- Harika bir dönemde yaşıyoruz.
- Our teacher has a wonderful sense of humor.
- Öğretmenimizin harika bir espri anlayışı var.
- The internet is a wonderful source of mindless entertainment.
- İnternet, zeka gerektirmeyen eğlenceler için harika bir kaynaktır.
- That would be wonderful.
- Bu harika olur.
- The Hungarian language is not simple, but wonderful.
- Macar dili basit değil, ama harika.
- I've had a wonderful time here.
- Burada harika bir zaman geçirdim.
- Tom is a wonderful artist.
- Tom harika bir sanatçı.
- Tell me, my fine boy, do you also want to come to my wonderful country?
- Söyle bana, benim güzel oğlum, sen de benim harika ülkeme gelmek istiyor musun?
- We live in a wonderful period.
- Biz harika bir dönemde yaşıyoruz.
- The house Tom built is wonderful.
- Tom'un yaptığı ev harika.
- Tom has a wonderful sense of humor.
- Tom'un harika bir mizah anlayışı vardır.
- I think it's a wonderful idea.
- Bence bu harika bir fikir.
- I think Malbork castle is wonderful.
- Bence Malbork kalesi harika.
- Tom found Mary wonderful in bed.
- Tom Mary'yi yatakta harika buluyordu.
- Tom and Mary did a wonderful job raising John.
- Tom ve Mary, John'u yetiştirerek harika bir iş çıkardılar.
- The picture was wonderful.
- Resim harikaydı.
- Tom is doing a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkarıyor.
- Thanks to the taxi driver, we had a very wonderful time in London.
- Taksi şoförü sayesinde Londra'da çok harika zaman geçirdik.
- A wonderful view, isn't it?
- Harika bir manzara, değil mi?
- Sami dedicated his life to protect these wonderful virgin forests.
- Sami hayatını bu harika bakir ormanları korumaya adadı.
- Your support has been wonderful.
- Desteğin harika oldu.
- Have a wonderful day.
- Harika bir gün geçirin.
- It's wonderful here.
- Burası harika.
- Your apartment looks wonderful!
- Senin dairen harika görünüyor!
- This is a wonderful book.
- Bu harika bir kitap.
- A wonderful idea occurred to me.
- Aklıma harika bir fikir geldi.
- Tom is a wonderful speaker.
- Tom harika bir konuşmacı.
- What a wonderful town!
- Ne harika bir şehir!
- You have wonderful eyes.
- Harika gözlerin var.
- Sami is a wonderful person.
- Sami harika bir insan.
- The medicine had a wonderful effect on him.
- İlacın onun üzerinde harika bir etkisi oldu.
- It'll be wonderful.
- Harika olacak.
- Thank you for the wonderful gift.
- Harika hediye için teşekkürler.
- Tom said he felt wonderful.
- Tom kendini harika hissettiğini söyledi.
- You've done a wonderful job on the interior decoration.
- İç dekorasyonda harika bir iş çıkarmışsınız.
- How wonderful!
- Ne kadar harika!
- Mary is a wonderful cook.
- Mary harika bir aşçıdır.
- I had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika bir vakit geçirdim.
- Getting rest had a wonderful effect on him.
- Dinlenmek onun üzerinde harika bir etki yarattı.
- You've been wonderful.
- Harikaydın.
- That feels wonderful.
- O harika.
- The player performed a wonderful feat.
- Oyuncu harika bir başarı gösterdi.
- Tom has done a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkardı.
- I think that's wonderful.
- Bence bu harika.
- You're doing wonderful work here.
- Burada harika iş yapıyorsun.
- Boston is a wonderful place.
- Boston harika bir yer.
- My neighborhood is wonderful.
- Mahallem harika.
- I had a wonderful time here.
- Burada harika zaman geçirdim.
- I am such a wonderful person.
- Ben harika bir insanım.
- That's such a wonderful movie.
- Harika bir film.
- What a wonderful night!
- Ne harika bir gece!
- Love, which is a wonderful feeling, comes to everyone at some time in their life.
- Harika bir duygu olan aşk, herkese hayatının bir döneminde gelir.
- Your hair smells wonderful.
- Saçların harika kokuyor.
- The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Tom and Mary always seem to have a wonderful time together.
- Tom ve Mary her zaman birlikte harika vakit geçiriyor gibi görünüyorlar.
- I'm in love with a wonderful girl.
- Harika bir kıza aşık oldum.
- Layla has had a wonderful time in Egypt.
- Leyla, Mısır'da harika bir vakit geçirdi.
- That's wonderful!
- Bu harika!
- He's a wonderful person.
- O harika biridir.
- She has been a wonderful role model for us.
- Bizim için harika bir rol model oldu.
- When one has a wonderful dream, one doesn't wish to come down to earth.
- Biri harika bir rüya gördüğünde, yeryüzüne inmek istemez.
- I'm having a wonderful time here in Boston.
- Boston'da harika vakit geçiriyorum.
- It's wonderful to be back.
- Geri dönmek harika.
- Tom and Mary have three wonderful children.
- Tom ve Mary'nin üç harika çocuğu var.
- I felt wonderful.
- Harika hissettim.
- I had a wonderful time here.
- Burada harika vakit geçirdim.
- The outdoor spa at this hot-spring is wonderful.
- Bu kaplıcanın açık hava spası harika.
- That's a wonderful forum.
- O harika bir forum.
- Tom was a wonderful fellow.
- Tom harika bir adamdı.
- Tom is doing a wonderful job here.
- Tom burada harika bir iş yapıyor.
- I'm having a wonderful time here in Vancouver.
- Burada Vancouver'da harika zaman geçiriyorum.
- We spent a wonderful day at the beach!
- Plajda harika bir gün geçirdik!
- I feel wonderful.
- Harika hissediyorum.
- They're wonderful.
- Harikalar.
- I think that's wonderful.
- Sanırım o harika.
- That was wonderful, Tom.
- Bu harikaydı, Tom.
- Tom said he had a wonderful dream.
- Tom harika bir rüya gördüğünü söyledi.
- Thank you everyone for all the wonderful birthday wishes.
- Bütün bu harika doğum günü dilekleri için teşekkürler.
- I'm having a wonderful time here in Boston.
- Burada, Boston'da harika vakit geçiriyorum.
- The weather today is wonderful.
- Bugün hava harika.
- Sami's last secretary said that he was a wonderful boss.
- Sami'nin son sekreteri onun harika bir patron olduğunu söyledi.
- It's wonderful to see you.
- Seni görmek harika.
- I think it's wonderful.
- Bence harika.
- Tom was a wonderful person.
- Tom harika bir insandı.
- It's a wonderful work of art.
- O harika bir sanat çalışması.
- Fresh food is wonderful.
- Taze yiyecekler harikadır.
- I think you've done a wonderful job.
- Bence harika bir iş çıkardın.
- What a wonderful invention!
- Ne harika bir icat!
- That was wonderful.
- Harikaydı.
- He added that he had a wonderful time at the party.
- Partide harika bir zaman geçirdiğini sözlerine ekledi.
- Tom is a wonderful speaker.
- Tom harika bir konuşmacıdır.
- Our teacher has a wonderful sense of humor.
- Öğretmenimizin harika bir mizah anlayışı var.
- You were absolutely wonderful.
- Kesinlikle harikaydın.
- I've had a wonderful time here.
- Burada harika zaman geçirdim.
- It was a wonderful surprise.
- Harika bir sürprizdi.
- I have some wonderful news for you.
- Sana harika haberlerim var.
- I think you've done a wonderful job.
- Sanırım harika bir iş yaptın.
- Tom is a wonderful dancer.
- Tom harika bir dansçı.
- I spent a one month holiday in Japan and it was wonderful.
- Bir ay tatilimi Japonya'da geçirdim ve bu harikaydı.
- I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.
- Andrina'nın işleri ciddiye almadığını biliyorum ama o harika bir arkadaş.
- You already have a wonderful husband that loves you.
- Seni seven harika bir kocan var zaten.
- We had a wonderful weekend.
- Biz harika bir hafta sonu geçirdik.
- She cooked us a wonderful meal.
- O bize harika bir yemek pişirdi.
- The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icat.
- The food was wonderful.
- Yemek harikaydı.
- That was such a wonderful movie.
- Harika bir filmdi.
- I had a wonderful dream last night.
- Dün gece harika bir rüya gördüm.
- I am one lucky girl to have such wonderful friends, family, and boyfriend.
- Böyle harika arkadaşlara, aileye ve erkek arkadaşa sahip olduğum için şanslı bir kızım.
- It has been wonderful.
- Bu harika oldu.
- I've met some wonderful people.
- Bazı harika insanlarla tanıştım.
- The circus has a wonderful collection of wild animals.
- Sirkte harika bir vahşi hayvan koleksiyonu var.
- What a wonderful party!
- Ne harika bir parti!
- Such a wonderful music!
- Ne harika bir müzik!
- The telephone is one wonderful device.
- Telefon harika bir alet.
- He told them that he had had a wonderful time.
- Onlara harika zaman geçirdiğini söyledi.
- That's wonderful!
- O harika!
- Linux Deepin is another wonderful Linux distribution.
- Linux Deepin de bir başka harika Linux dağıtımı.
- I'm sure you'll have a wonderful time.
- Eminim harika zaman geçireceksin.
- Fresh food is wonderful.
- Taze gıda harika.
- It must be wonderful to live here.
- Burada yaşamak harika olmalı.
- I hope you have a wonderful evening.
- Umarım harika bir akşam geçirirsin.
- Mary is a wonderful teacher.
- Mary harika bir öğretmen.
- Mary is a wonderful woman.
- Mary harika bir kadın.
- Sami was a wonderful person.
- Sami harika bir insandı.
- Tom and Mary always seem to have a wonderful time together.
- Tom ve Mary her zaman birlikte harika bir zaman geçiriyor gibi görünüyorlar.
- We're going to make a wonderful team.
- Harika bir takım olacağız.
- The city has a wonderful place to walk with children.
- Şehrin çocuklarla yürümek için harika bir yeri var.
- Tom's children are wonderful.
- Tom'un çocukları harika.
- A computer is a wonderful thing.
- Bilgisayar harika bir şey.
- It sounds absolutely wonderful.
- Kulağa kesinlikle harika geliyor.
- What a wonderful father Tom was.
- Tom ne harika bir babaydı.
- Tom is a wonderful person, isn't he?
- Tom harika bir adam, değil mi?
- Tatoeba is a wonderful website!
- Tatoeba harika bir web sitesidir!
- You've got a wonderful family.
- Harika bir ailen var.
- Tom said he felt wonderful.
- Tom harika hissettiğini söyledi.
- The telephone is just a wonderful device.
- Telefon sadece harika bir cihaz.
- I had a wonderful time.
- Harika vakit geçirdim.
- That would be wonderful.
- Bu harika olurdu.
- Christmas is a wonderful time of the year.
- Noel, yılın harika bir zamanıdır.
- Tom has a wonderful attitude.
- Tom'un harika bir tavrı var.
- What a wonderful invention!
- Ne harika bir buluş!
- It's a wonderful opportunity for you to improve your English.
- İngilizcenizi geliştirmeniz için harika bir fırsat.
- He's a wonderful educator.
- O harika bir eğitimci.
- Mary is a wonderful woman.
- Mary harika bir kadındır.
- You're a wonderful human being.
- Harika bir insansın.
- How wonderful this sight is.
- Bu görüntü ne kadar harika.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
- Ev yeni kat boyasıyla harika görünüyordu.
- I've had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika bir zaman geçirdim.
- What a wonderful party!
- Ne kadar da harika bir parti!
- Marriage can be a wonderful thing if two people understand each other.
- İki insan birbirini anlarsa evlilik harika bir şey olabilir.
- The night view of Tokyo is wonderful.
- Tokyo'nun gece manzarası harika.
- You mustn't miss seeing this wonderful film.
- Bu harika filmi kaçırmamalısın.
- It's wonderful.
- Bu harika.
- All the best wishes on this wonderful day.
- Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- We had a wonderful holiday.
- Biz harika bir tatil yaptık.
- Tom has been wonderful.
- Tom harikaydı.
- I know you'll do a wonderful job.
- Harika bir iş yapacağını biliyorum.
- The city has a wonderful place to take a rest.
- Şehrin dinlenmek için harika bir yeri var.
- I hope you had a wonderful day.
- Umarım harika bir gün geçirmişsindir.
- I have a wonderful plan.
- Harika bir planım var.
- Tom is a wonderful young man.
- Tom harika bir genç adam.
- How wonderful this sight is.
- Bu manzara ne kadar harika.
- The view from this room is wonderful.
- Bu odanın manzarası harika.
- He was a wonderful man.
- O harika bir adamdı.
- He added that he had a wonderful time at the party.
- Partide harika vakit geçirdiğini ekledi.
- We spent a wonderful day at the beach!
- Sahilde harika bir gün geçirdik!
- The outdoor spa at this hot-spring is wonderful.
- Bu kaplıcanın açık hava ılıcası harika.
- You have done a wonderful job.
- Harika bir iş çıkardın.
- That's a really wonderful plan.
- Bu gerçekten harika bir plan.
- Her mother is a wonderful pianist.
- Annesi harika bir piyanist.
- It'll be a wonderful adventure.
- Harika bir macera olacak.
- What a wonderful idea!
- Ne harika bir fikir!
- We had a wonderful holiday in Sweden.
- İsveç'te harika bir tatil yaptık.
- Tom had a wonderful time when we were in Boston.
- Biz Boston'da iken, Tom harika zaman geçirdi.
- What a wonderful concert!
- Ne harika bir konser!
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami'nin Layla ile harika anıları var.
- How wonderful this is!
- Ne kadar harika!
- She is a wonderful wife.
- O harika bir eş.
- Thank you everyone for all the wonderful birthday wishes.
- Harika doğum günü dileklerinin hepsi için herkese teşekkür ederim.
- Every year, a hundred and fifty thousand tourists come to this island to enjoy the impressive scenery and the wonderful beaches.
- Her yıl yüz elli bin turist etkileyici manzaranın ve harika plajların tadını çıkarmak için bu adaya geliyor.
- She gave me a wonderful smile.
- Bana harika bir gülücük attı.
- Have you seen such a wonderful movie before?
- Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
- You can't miss seeing this wonderful film.
- Bu harika filmi izlemeden geçemezsiniz.
- My mother was a wonderful woman.
- Annem harika bir kadındı.
- The telephone is one wonderful device.
- Telefon harika bir alettir.
- Tom had a wonderful time when we were in Boston.
- Boston'dayken Tom harika vakit geçirdi.
- That was truly a wonderful experience!
- Bu gerçekten harika bir deneyimdi!
- The music we listened to last night was wonderful.
- Dün gece dinlediğimiz müzik harikaydı.
- How wonderful this is!
- Bu ne kadar harika!
- You're really wonderful.
- Sen gerçekten harikasın.
- They had wonderful lives.
- Onların harika hayatları vardı.
- That's such a wonderful thing.
- Bu harika bir şey.
- The city has a wonderful place to take a rest.
- Şehirin dinlenmek için harika bir yeri vardır.
- I think it's wonderful that you're going on a picnic.
- Bence pikniğe gidiyor olmanız harika.
- Christmas has always been a wonderful time for me.
- Noel benim için her zaman harika bir zaman olmuştur.
- Isn't the Christmas festival just simply wonderful?
- Noel festivali tek kelimeyle harika değil mi?
- You smell wonderful.
- Harika kokuyorsun.
- I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.
- Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
- Pets are wonderful.
- Evcil hayvanlar harika.
- She gave me a wonderful present.
- Bana harika bir hediye verdi.
- He had heard wonderful stories about cities of gold with silver trees.
- Gümüş ağaçlı altın şehirler hakkında harika hikayeler duymuştu.
- How wonderful were the good old days.
- Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
- We had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika zaman geçirdik.
- I've planned a wonderful meal for us.
- Bizim için harika bir yemek planladım.
- That's such a wonderful thing.
- O böyle harika bir şey.
- You're a wonderful cook.
- Harika bir aşçısın.
- The gifts were wonderful.
- Hediyeler harikaydı.
- The view of the ocean was wonderful.
- Okyanus manzarası harikaydı.
- We're having a wonderful time.
- Harika vakit geçiriyoruz.
- The player performed a wonderful feat.
- Oyuncu, harika bir ustalık sergiledi.
- A wonderful thing has happened.
- Harika bir şey oldu.
- What wonderful weather!
- Ne harika bir hava!
- We had a wonderful time today.
- Bugün harika bir zaman geçirdik.
- Your hair smells wonderful.
- Saçınız harika kokuyor.
- Thank you for the wonderful dinner.
- Bu harika yemek için teşekkür ederim.
- The rain is wonderful.
- Yağmur harika.
- This is absolutely wonderful.
- Bu kesinlikle harika.
- His biographer called him a wonderful man.
- Biyografi yazarı onun harika bir adam olduğunu söyledi.
- That's a wonderful idea.
- Bu harika bir fikir.
- Layla has had a wonderful time in Egypt.
- Layla Mısır'da harika zaman geçirdi.
- You're a wonderful friend.
- Sen harika bir arkadaşsın.
- What a wonderful world!
- Ne harika bir dünya!
- Have you seen such a wonderful movie before?
- Daha önce böyle harika bir film izlemiş miydin?
- The sun on the horizon is wonderful.
- Ufuktaki güneş harika.
- Something wonderful has just happened.
- Az önce harika bir şey oldu.
- He had heard wonderful stories about cities of gold with silver trees.
- O, gümüş ağaçları olan altın şehirler hakkında harika hikayeler duymuştu.
- I had a really wonderful time at Tom's house.
- Tom'un evinde gerçekten harika zaman geçirdim.
- What a wonderful sight!
- Ne harika bir manzara!
- Thank you for the wonderful meal.
- Harika yemek için teşekkürler.
- His new car is wonderful.
- Yeni arabası harika.
- You've been wonderful.
- Harikaydınız.
- You have a wonderful voice.
- Harika bir sesin var.
- It's wonderful!
- Harika bir şey!
- The city has a wonderful place to walk with children.
- Kentin, çocuklarla yürümek için harika bir yeri vardır.
- You're so strong and wonderful.
- Çok güçlü ve harikasın.
- Isn't Tom wonderful?
- Tom harika değil mi?
- I had a wonderful teacher.
- Harika bir öğretmenim vardı.
- He is not only a good batter but also a wonderful defense.
- Sadece iyi bir vurucu değil, aynı zamanda harika bir savunmacıdır.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
- Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The show was wonderful, but the tickets were too expensive.
- Gösteri harikaydı ama biletler çok pahalıydı.
- It was wonderful.
- Harikaydı.
- It would be wonderful if you could sing at our wedding.
- Düğünümüzde şarkı söylersen harika olur.
- The chicken was wonderful.
- Tavuk harikaydı.
- Tom was a good husband and a wonderful father.
- Tom iyi bir koca ve harika bir babaydı.
- Many thanks for organizing this really wonderful trip.
- Bu harika geziyi düzenlediğiniz için çok teşekkürler.
- I have a wonderful job.
- Harika bir işim var.
- You were absolutely wonderful.
- Sen kesinlikle harikaydın.
- It's been wonderful.
- Harikaydı.
- This is wonderful.
- Bu harika.
- I spent a one month holiday in Japan and it was wonderful.
- Japonya'da bir aylık bir tatil geçirdim ve harikaydı.
- She is a wonderful woman.
- O, harika bir kadın.
- Our visit was wonderful.
- Ziyaretimiz harikaydı.
- It was a wonderful feeling.
- Bu harika bir duyguydu.
- Everybody has been so wonderful.
- Herkes çok harikaydı.
- Your apartment looks wonderful!
- Dairen harika görünüyor!
Show More (555)
|