1 |
wrinkled |
kırışık |
adj. |
|
- His slacks are all wrinkled.
- Onun pantolonlarının hepsi kırışık.
- His blue coat was dirty and wrinkled.
- Mavi ceketi kirli ve kırışıktı.
- Tom's shirt is wrinkled.
- Tom'un gömleği kırışmış.
- Your shirt is pretty wrinkled.
- Gömleğin oldukça kırışık.
- Your shirt is wrinkled.
- Gömleğin kırışmış.
- Your shirt is pretty wrinkled.
- Gömleğin oldukça kırışmış.
Show More (3)
|
2 |
wrinkled |
buruşuk |
adj. |
|
- His ties were always wrinkled.
- Onun kravatları her zaman buruşuk.
- Your shirt is wrinkled.
- Gömleğin buruşuk.
- His ties were always wrinkled.
- Kravatları hep buruşuktu.
- His blue coat was dirty and wrinkled.
- Mavi ceketi kirli ve buruşuktu.
Show More (1)
|
3 |
wrinkled |
kırış kırış |
adj. |
|
- His slacks are all wrinkled.
- Pantolonu kırış kırış.
- Tom's shirt is wrinkled.
- Tom'un gömleği kırış kırış olmuş.
Show More (-1)
|