Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
History
çıkarmak (bir şeyi bir yerden)
Meanings of
"çıkarmak (bir şeyi bir yerden)"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
çıkarmak (bir şeyi bir yerden)
withdraw from
v.
Meanings of
"çıkarmak (bir şeyi bir yerden)"
with other terms in English Turkish Dictionary : 59 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir şeyi bir yerden çıkarmak
take something out of
v.
2
General
bir şeyi bir yerden çıkarmak
work something out
v.
3
General
bir şeyi bir yerden çıkarmak
take something out
v.
4
General
bir şeyi bir yerden çıkarmak
work something out of
v.
5
General
(bir şeyi) saklanan yerden çıkarmak
untuck
v.
Phrasals
6
Phrasals
(birini ya da bir şeyi bir yerden) çıkarmak
conduct (someone or something) out of (some place)
v.
7
Phrasals
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something out
v.
8
Phrasals
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something
v.
9
Phrasals
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something off (of) something
v.
10
Phrasals
bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak
draw something out of some place
v.
11
Phrasals
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something out of something
v.
12
Phrasals
bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak
draw something out
v.
13
Phrasals
(bir şeyi bir yerden) tamamen çıkarmak/silmek/yok etmek
obliterate someone or something from something
v.
14
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini) sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak
extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something)
v.
15
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak
force (someone or something) off (of) (something)
v.
16
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak
force off
v.
17
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak
force someone or something off (of) something
v.
18
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak
and force someone or something off
v.
19
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir şeyden veya bir yerden çıkarmak
remove from (someone or something)
v.
20
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
take someone or something out of something
v.
21
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
and take someone or something out
v.
22
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) çekip çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
23
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zorla çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
24
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
25
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tehditle almak/çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
26
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çıkarmak
draw (someone or something) out of (something)
v.
27
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase (someone or something) out of (some place)
v.
28
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak
chase someone or something out of some place
v.
29
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase someone or something out of some place
v.
30
Phrasals
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out from (something)
v.
31
Phrasals
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out of (something)
v.
32
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
clear (someone or something) out of (some place)
v.
33
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw someone or something out of some place
v.
34
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw someone or something out
v.
35
Phrasals
birini/bir şeyi sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak
extricate someone or something from someone or something
v.
36
Phrasals
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak
flush someone or something out of some place
v.
37
Phrasals
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak
flush someone or something out of some place
v.
38
Phrasals
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak
flush someone or something out
v.
39
Phrasals
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak
flush someone or something out
v.
40
Phrasals
(birini/bir şeyi saklandığı şeyden/yerden) çıkarmak
flush (someone or something) out of (some thing or place)
v.
41
Phrasals
(birini/bir şeyi gizlendiği şeyden/yerden) çıkarmak
flush (someone or something) out of (some thing or place)
v.
42
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak
force someone or something out of something
v.
43
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak
force someone or something out
v.
44
Phrasals
bir şeyi (bir yerden) çekip çıkarmak
haul something up (from something)
v.
45
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
46
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
47
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
48
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden/durumdan) hemen/hızlıca çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
49
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
50
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
51
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
52
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen çıkarmak
obliterate (someone or something) from (something or some place)
v.
53
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak
root (someone or something) out of (something or some place)
v.
54
Phrasals
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
smoke (someone or something) out of (some place)
v.
55
Phrasals
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
smoke out of
v.
56
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) kaçak olarak çıkarmak
smuggle (someone or something) out (of some place)
v.
57
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) gizlice çıkarmak
smuggle (someone or something) out (of some place)
v.
58
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
turn (someone or something) out of (something or some place)
v.
59
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çekip almak/çıkarmak
wrest (someone or something) out of (something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çıkarmak (bir şeyi bir yerden)
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy