Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
çalışarak
Meanings of
"çalışarak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
çalışarak
laboriously
adv.
Meanings of
"çalışarak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 83 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
efendisine borcunu çalışarak ödeyen kimse
peon
n.
2
General
(bir şeyler satmaya çalışarak) turistleri rahatsız etme
tourist hustling
n.
3
General
(çalışarak) servet elde eden kimse
wealth creator
n.
4
General
gece saatlerinde çok yoğun çalışarak üretilen edebi eser
elucubration
n.
5
General
çalışarak öğrenilmeme
unlearnedness
n.
6
General
çalışarak ücretlerini karşılamak (öğrenci okul/üniversite)
work one's way
v.
7
General
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek
burn the candle at both ends
v.
8
General
çalışarak elde etmek
workout
v.
9
General
çalışarak ilerletmek
polish up
v.
10
General
sıkı çalışarak yorulmak
toil
v.
11
General
çalışarak para kazanmak
make
v.
12
General
çalışarak tanımak
verse
v.
13
General
çok çalışarak ilerlemek
wrestle
v.
14
General
kusur bulmaya çalışarak eleştirmek
hypercriticize
v.
15
General
kusur bulmaya çalışarak eleştirmek
hypercriticise
v.
16
General
çok çalışarak para kazanmak
scratch
v.
17
General
çok çalışarak kazanmak
squeeze
v.
18
General
çalışarak öğrenilmeyen
unlearned
adj.
19
General
çok çalışarak
labouredly
adv.
20
General
çok çalışarak
laboredly
adv.
21
General
kusur bulmaya çalışarak
captiously
adv.
22
General
kusur bulmaya çalışarak
hypercritically
adv.
23
General
yaranmaya çalışarak
fawningly
adv.
24
General
göze girmeye çalışarak
fawningly
adv.
25
General
dikkat çekmeye çalışarak
prankingly
adv.
Phrasals
26
Phrasals
canla başla çalışarak ilerlemek
forge away at (something)
v.
27
Phrasals
çok çalışarak bir şeyi kovalamak
gun for (someone or something)
v.
28
Phrasals
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak
hack away
v.
29
Phrasals
sürekli çalışarak işi eritmek
hack away
v.
30
Phrasals
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak
hack away at
v.
31
Phrasals
sürekli çalışarak işi eritmek
hack away at
v.
32
Phrasals
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak
hack out
v.
33
Phrasals
sürekli çalışarak işi eritmek
hack out
v.
34
Phrasals
(borcu) çalışarak ödemek
work off
v.
35
Phrasals
(tazminat veya borcu) para yerine çalışarak ödemek
work out
v.
36
Phrasals
(bir şeye) çalışarak hazırlanmak
bone up (on something)
v.
37
Phrasals
(bir şeydeki bir şeyi) uğraşarak/üzerinde çalışarak yok etmek
work (something) out of (something else)
v.
38
Phrasals
(bir şeyin) üzerine giderek/üzerinde çalışarak uzmanlaşmak
work on (something)
v.
39
Phrasals
uğraşarak/üzerinde çalışarak yok etmek
work out of
v.
40
Phrasals
çalışarak (bir şey) haline getirmek
work up to (something)
v.
41
Phrasals
çalışarak bir noktaya gelmek/ulaşmak
work up to (something)
v.
42
Phrasals
çalışarak bir sonuca varmak
work up to (something)
v.
Colloquial
43
Colloquial
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı
the american dream
n.
44
Colloquial
yolculuğun karşılığını çalışarak ödemek
work (one's) passage
v.
45
Colloquial
yolculuğun karşılığını çalışarak ödemek
work your passage
v.
Idioms
46
Idioms
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı
the american dream
n.
47
Idioms
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı
the american dream
n.
48
Idioms
(her gerektiğinde) çok çalışarak iyi iş çıkarmak
answer the bell
v.
49
Idioms
çalışarak okumak
work (one's) way through (school)
v.
50
Idioms
çalışarak kilo vermek
work some fat off
v.
51
Idioms
çalışarak kilo vermek
work some weight off to
v.
52
Idioms
(çalışarak) sabahlamak
burn the midnight oil
v.
53
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work (one's) way through (school)
v.
54
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work (one's) way through (school)
v.
55
Idioms
tecrübeli birinin yanında çalışarak/tecrübeli birini izleyerek işi öğrenmek
sit next to nellie [old-fashioned]
v.
56
Idioms
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek
burn one's candle at both ends
v.
57
Idioms
ekmeğini çalışarak kazanmak
sing for (one's) supper
v.
58
Idioms
ekmeğini çalışarak kazanmak
sing for your supper [old-fashioned]
v.
59
Idioms
çalışarak okumak
work (one's) way through (something)
v.
60
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work (one's) way through (something)
v.
61
Idioms
çalışarak okumak
work your way through college
v.
62
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work your way through college
v.
63
Idioms
çalışarak daha iyi mevkilere ulaşmak
work your way up
v.
64
Idioms
çalışarak yükselmek
work your way up
v.
65
Idioms
bulunduğu yere çalışarak/emeğiyle gelmiş
risen from the ranks
adj.
66
Idioms
bulunduğu yere çalışarak/emeğiyle gelmiş
risen through the ranks
adj.
67
Idioms
rasgele çalışarak
by fits and starts
expr.
Trade/Economic
68
Trade/Economic
bir organizasyonda bir departmanın diğer departmanlardan kopuk çalışarak adeta görünmez bir duvar örmesi ve etkileşime izin vermemesi olarak açıklanabilecek sendrom
vertical silo syndrome
n.
69
Trade/Economic
bir işi çalışarak öğrenen kimse
learner
n.
70
Trade/Economic
çalışarak kazanılan gelirler
earned income
n.
71
Trade/Economic
teklif sahibini kazanmaya çalışarak karşı tarafın hisseleri devralmasını engelleme taktiği
pac-man defense
n.
72
Trade/Economic
çalışarak kazanılmamış
unearned
adj.
Industry
73
Industry
özel sektör tecrübesi bulunan çalışanların devlet kademesinde kendi alanlarında çalışarak ve özel sektör ile kamu arasında iş akışı sağlayarak sektörü kamuda geliştirmeye çalıştığı durum
revolving door
n.
Technical
74
Technical
su ile çalışarak basınçlı hava üreten pompa
tromp
n.
75
Technical
saat mekanizmasına benzer şekilde çalışarak atmosferin nemini sürekli olarak kayıt eden bir cihaz
hygrograph
n.
76
Technical
saatte bir beygir gücü hızında çalışarak tüketilen enerji veya yapılan iş
horsepower-hour
n.
Mechanic
77
Mechanic
su ile çalışarak basınçlı hava üreten pompadaki delik
trompil
n.
Medical
78
Medical
çalışarak tedavi görme
occupational therapy
n.
79
Medical
farklı branştan doktorların birlikte çalışarak hizmet vermesi
group practice
n.
80
Medical
farklı branştan doktorların birlikte çalışarak hizmet vermesi
group medicine
n.
Psychology
81
Psychology
mevcut olan veya olduğu düşünülen bir kusuru, tam tersi durum söz konusuymuş gibi göstermeye çalışarak telafi etme çabası
overcompensation
n.
Social Sciences
82
Social Sciences
mevcut olan veya olduğu düşünülen bir kusuru, tam tersi durum söz konusuymuş gibi göstermeye çalışarak telafi etme çabası
overcompensating
n.
Slang
83
Slang
(çalışarak) sabahlamak
oil it
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çalışarak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy