çeviren - Turkish English Dictionary

çeviren

Meanings of "çeviren" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
çeviren encloser n.
çeviren translator n.
çeviren driving adj.

Meanings of "çeviren" with other terms in English Turkish Dictionary : 133 result(s)

Turkish English
General
evi çekip çeviren kişi homemaker n.
As a homemaker, she spent most of her time taking care of her family and home.
Evi çekip çeviren kişi olarak, zamanının çoğunu ailesiyle ve eviyle ilgilenerek geçirirdi.

More Sentences
Colloquial
(bir dolap) çeviren up to (something) expr.
You're up to something.
Sen bir dolap çeviriyorsun.

More Sentences
General
kuşa çeviren (yazıyı) (bazı kısımları çıkarılarak veya sansürlenerek) emasculator n.
yasadışı işler çeviren örgüt syndicate n.
çekip çeviren kimse mastermind n.
dolap çeviren kimse schemer n.
içini dışına çeviren evertor n.
evi çekip çeviren kişi housemaker n.
tevrat'ı arami diline çeviren kişi targumist n.
geri çeviren kimse rejecter n.
geri çeviren kimse rejectionist n.
kitaplar imzalanırken sayfaları çeviren işçi tipper n.
geri çeviren kimse averter n.
(bir yerin etrafını) çeviren şey enclosure n.
baton çeviren kimse baton twirler n.
(bir şeyi) baş aşağı çeviren kimse upsetter n.
bando takımında majör sopasını çeviren kadın majorette n.
harfiyen çeviren/yazan literalizer n.
harfiyen çeviren/yazan literaliser n.
dünyaya ve dünyevi meselelere yüz çeviren tutum quietism n.
ev hanımının işleri yerine getiremediği durumda evi çekip çeviren sosyal hizmet uzmanı homemaker [us] [canada] n.
evi çekip çeviren kimse home-maker n.
hulahop çeviren kimse hooper n.
hulahop çeviren kimse hoopster n.
etrafı çeviren çit mound [dialect] n.
bir şeyin etrafını çeviren şerit verge [obsolete] n.
soyup soğana çeviren kimse flayer n.
baz metalleri altına çeviren simyacı puffer n.
latince'ye çeviren kimse romanizer n.
latince'ye çeviren kimse romaniser n.
dolap çeviren kimse schematist n.
sağa çeviren dextrogyrate adj.
serseme çeviren stunning adj.
sola çeviren laevorotatory adj.
dolap çeviren scheming adj.
sağa çeviren dextrorotatory adj.
ters çeviren reversing adj.
sola çeviren levorotatory adj.
geri çeviren rejective adj.
arkadan iş çeviren left-handed adj.
geri çeviren reprobative adj.
geri çeviren reprobatory adj.
yönünü ters çeviren return adj.
evi çekip çeviren ev hanımı gibi huswifely adj.
sola çeviren levo adj.
geri çeviren depulsory adj.
(edebi kullanımda) dolap çeviren designful adj.
geri çeviren dismissive adj.
çılgına çeviren distractious adj.
çılgına çeviren distractive adj.
serseme çeviren dumfounding adj.
evi çekip çeviren ev hanımı gibi huswifely adv.
Colloquial
hamburgerleri pişiren/çeviren kişi burger flipper n.
hamburgerleri pişiren/çeviren kişi burger-flipper n.
hamburgerleri pişiren/çeviren kişi hole digger n.
kurbanını soyup soğana çeviren dolandırıcı clip artist n.
evi çekip çeviren çalışan anne supermom [us] n.
(bir iş) çeviren up to (something) expr.
Idioms
bir haberi/bilgiyi alıp kendi yararına çeviren kitlesel grup hareketi spin machine n.
birinin/bir şeyin etrafını korumak için ya da kaçmasın diye çeviren silahlı koruma grubu ring of steel n.
her şeyi çekip çeviren kimse the whole team and the dog under the wagon [old-fashioned] [us] n.
Trade/Economic
paraya çeviren kimse realizer n.
paraya çeviren kimse realiser n.
paraya çeviren kimse redeemer n.
paraya çeviren realizing adj.
paraya çeviren realising adj.
paraya çeviren redeeming adj.
Politics
gizli işler çeviren siyasetçi pipelayer n.
Industry
düzensiz profilli yuvarlak nesneyi şakül veya mastara çeviren otomatik torna tezgahı gauge lathe n.
Technical
basınç değişimlerini algılayan ve bunları dalgıcın okuması için derinlik ölçüsüne çeviren alet depth gauge n.
çeviren ve çevrilen makineler driving and driven machines n.
devri hareketi yatay harekete çeviren tertibat eccentrical n.
doğru akımı alternatif akıma çeviren cihaz inverter n.
elektrik enerjisini mekanik harekete çeviren elektrikli cihaz transducer n.
etrafını çeviren sıvı surrounding liquid n.
görüntü sinyallerinin çözünürlüğünü çeviren cihaz video scaler n.
görüntü sinyallerinin çözünürlüğünü çeviren cihaz upscaler n.
işareti ters çeviren yükselteç sign-reversing amplifier n.
katı maddeyi gaza çeviren cihaz gasifier n.
fonograf oluğu dalgalanmalarını elektrik gerilimine çeviren cihaz pickup n.
faz çeviren yükselteç devresi phase inverter n.
sola çeviren laevorotatory adj.
sola çeviren levorotatory adj.
telle çeviren wiring adj.
Computer
bir programlama dilini diğerine çeviren program translating program n.
seriden paralele çeviren cihaz deserializer n.
çeviren yer dialing from expr.
Electric
alternatif akımı doğru akıma çeviren aygıt rectificator n.
elektrik akımının yönünü tersine çeviren cihaz rheotrope n.
Television
dengeliden dengesize çeviren eleman balanced-to-unbalanced n.
Textile
deriyi beyaza çeviren kimse whittawer n.
Architecture
yapı etrafını çeviren kemerlerin her biri foil n.
Automotive
yön çeviren regülatör buck-boost regulator n.
Railway
onarım sırasında rayları geçici olarak tek bir tarafa çeviren mekanizma shoefly n.
Aeronautic
alternatif akımı doğru akıma çeviren cihaz rectifier n.
doğru akımı dc alternatif akıma ac çeviren cihaz inverter n.
elektrik enerjisini mekanik harekete çeviren elektrikli cihaz transducer n.
Medical
ağızı çeviren bölge peristome n.
sağa çeviren dextrorotatory adj.
sola çeviren laevorotatory adj.
sola çeviren levorotatory adj.
Physiology
bağırsak suyundan salgılanan ve tripsini tripsojene çeviren enzim enterokinase n.
Pharmaceutics
ilacın etkisini fizyolojik etkimeyle tersine çeviren ilaç/madde antagonist n.
Math
eksenin yönünü tersine çeviren veya değişkenlerden birinin işaretini değiştiren dönüşüm reflection n.
Statistics
ters çeviren sınama reversal test n.
Physics
matematiksel fizikte olay dizisini meydana geldiği sıraya göre tersine çeviren bir işlem time reversal n.
ileri geri hareketi rotasyon hareketine çeviren çarklı bir mekanizma sun and planet wheels n.
Chemistry
alkolleri oksitleyerek asetik asite çeviren aerobik acetobacter n.
polarize ışık düzlemini sağa çeviren şekerli bir alkol türü dextro-inositol n.
polarize ışık düzlemini sola çeviren şekerli bir alkol türü levo-inositol n.
sola çeviren laevorotatory adj.
sola çeviren levorotatory adj.
sağa çeviren dextrorotatory adj.
sağa çeviren anlamı veren ek d pref.
sağa çeviren anlamı veren ön ek d- pref.
Biology
karbonhidratları laktik aside çeviren bir laktik asit bakteri familyası lactobacteriaceae n.
Biochemistry
amonyumu oksitleyerek nitrite çeviren bakteri nitrite bacterium n.
gliseraldehitin polarize ışığın titreşim düzlemini sola çeviren optik izomeri l-glyceraldehyde n.
Astronomy
çeviren katman reversing layer n.
(güneş) çeviren tabaka reversing layer n.
Zoology
boyun çeviren jynx torquilla n.
Agriculture
insan dışkısını gübreye çeviren sistem composting toilet n.
toprağı kaldırıp çeviren saban demirinin üzerine eklenmiş kavisli demir levha breast board n.
Religious
341'de vizigotların piskoposu olup incil'i yunancadan gotçaya çeviren kapadokya kökenli olduğuna inanılan bir hristiyan wulfila n.
341'de vizigotların piskoposu olup incil'i yunancadan gotçaya çeviren kapadokya kökenli olduğuna inanılan bir hristiyan bishop ulfila n.
341'de vizigotların piskoposu olup incil'i yunancadan gotçaya çeviren kapadokya kökenli olduğuna inanılan bir hristiyan bishop ulfilas n.
341'de vizigotların piskoposu olup incil'i yunancadan gotçaya çeviren kapadokya kökenli olduğuna inanılan bir hristiyan bishop wulfila n.
341'de vizigotların piskoposu olup incil'i yunancadan gotçaya çeviren kapadokya kökenli olduğuna inanılan bir hristiyan ulfila n.
341'de vizigotların piskoposu olup incil'i yunancadan gotçaya çeviren kapadokya kökenli olduğuna inanılan bir hristiyan ulfilas n.
Painting
form ile arkaplan arasındaki tonal ilişkiyi ters çeviren bir teknik counterchange n.
Mythology
(yunan mitolojisinde) bakanları taşa çeviren ve kafalarında saç yerine yılanlar bulunan üç kız kardeşten her biri gorgon n.
Archaic
araziyi çitle çeviren kimse incloser n.
Engineering
rotatif hareketi eksensel harekete çeviren bir makine türü eccentric n.