Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
örgütlü
Meanings of
"örgütlü"
in English Turkish Dictionary : 5 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
örgütlü
organized
adj.
2
General
örgütlü
organised
adj.
3
General
örgütlü
institute [obsolete]
adj.
Trade/Economic
4
Trade/Economic
örgütlü
organised
adj.
5
Trade/Economic
örgütlü
organized
adj.
Meanings of
"örgütlü"
with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
tek yönetim altında bulunan örgütlü siyasal toplum
state
n.
2
General
federal bir cumhuriyetin bir parçasını oluşturan örgütlü siyasal toplum
state
n.
3
General
örgütlü suç
organized crime
n.
4
General
insanların kendi sıralarını sakince ve örgütlü (toplu) bir biçimde bekledikleri kuyruklar
orderly queues
n.
5
General
örgütlü grupta meydana gelen bölünme
rent
n.
6
General
örgütlü olma
organization
n.
7
General
örgütlü olma
organisation
n.
8
General
(örgütlü yapı vb.) çatırdamak
unravel
v.
9
General
örgütlü bir şekilde
in an organized manner
adv.
10
General
örgütlü bir şekilde
in an organised manner
adv.
Trade/Economic
11
Trade/Economic
örgütlü piyasa
organized market
n.
12
Trade/Economic
örgütlü işgücü
organized labour
n.
13
Trade/Economic
örgütlü para piyasası
organized money market
n.
14
Trade/Economic
sanayi alanında örgütlü sendika
vertical labor union
n.
15
Trade/Economic
market örgütlü piyasa
organised
adj.
16
Trade/Economic
market örgütlü piyasa
organized
adj.
Law
17
Law
örgütlü suçlarla mücadele
fight against organized crimes
n.
18
Law
örgütlü suçla mücadele
fight against organised crime
n.
19
Law
örgütlü ağır suçlar dairesi
serious organised crime agency (soca)
n.
Politics
20
Politics
örgütlü suç
organized crime
n.
21
Politics
örgütlü suç
organised crime
n.
22
Politics
(siyasi veya sosyal olarak) örgütlü olmayan
unpolicied [obsolete]
adj.
Industry
23
Industry
örgütlü çalışanlarla işveren arasında imzalanan sözleşmede, belirtilen sorunun sözleşmenin süresinin dolmasından önceki bir tarihte yeniden ele alınacağını ifade eden madde
reopener
n.
Technical
24
Technical
öz-örgütlü program
self-organizing program
n.
Computer
25
Computer
sayamak örgütlü bellek
digit organized memory
n.
Psychology
26
Psychology
örgütlü oyun
organized play
n.
Social Sciences
27
Social Sciences
örgütlü toplum
organized society
n.
28
Social Sciences
örgütlü toplum
organised society
n.
History
29
History
(güney afrika'da) örgütlü boer birliği
commando
n.
30
History
(güney afrika'da) örgütlü bir boer birliğinin yaptığı baskın
commando
n.
Environment
31
Environment
çevre sorunları, emisyonu azaltma vs. gibi konularla ilgilenen örgütlü hareket
ecomovement
n.
Military
32
Military
örgütlü savaşçıların yöntem ve geleneklerine göre olan
military
adj.
Sport
33
Sport
(atletizm müsabakası) hızı giderek artan örgütlü bir grup tezahüratı
locomotive
n.
34
Sport
örgütlü bir spora resmen katılma
competition
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of örgütlü
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy