History

üstte

Meanings of "üstte" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	üstte	vertical adj.
2	General	üstte	overhead adv.
3	General	üstte	above adv.
4	General	üstte	on the top adv.
5	General	üstte	top adv.
6	General	üstte	overtop adv.
7	General	üstte	atop prep.
Computer
8	Computer	üstte	on top expr.
9	Computer	üstte	at the top expr.

Meanings of "üstte" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	en üstte olma	archness n.
2	General	kadının üstte olduğu seks pozisyonu	cowgirl n.
3	General	rütbece üstte olmak	take rank of v.
4	General	üstte yatmak	superlie v.
5	General	üstte gösterilen	above-mentioned adj.
6	General	erkek üstte	man-on-top adj.
7	General	en üstte olan	loftiest adj.
8	General	en üstte yer alan	loftiest adj.
9	General	üstte yer alan	overplaced adj.
10	General	üstte taşıyan	overshot adj.
11	General	üstte yer alan	superior adj.
12	General	en üstte olan	supernal adj.
13	General	üstte tepesinde	on the top adv.
14	General	en üstte	topmost adv.
15	General	en üstte	uppermost adv.
16	General	üstte anlamına gelen bir ön ek	super- pref.
17	General	(ifade) alıntı bir üstte alıntılanan çalışmaya aittir	id expr.
Phrasals
18	Phrasals	(birisinden ya da bir şeyden) mevkice üstte olmak	rank above (someone or something) v.
19	Phrasals	birisinden mevkice üstte olmak	rank above someone v.
Colloquial
20	Colloquial	x ile işaretli kısmın şu şekilde üstte olmasına dikkat et	make sure the x is facing up like this expr.
Idioms
21	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	stay one jump ahead v.
22	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	be one jump ahead v.
23	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	be one jump ahead v.
24	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	stay one jump ahead v.
25	Idioms	(birinden/bir şeyden) hep bir basamak üstte olmak	be one jump ahead (of somebody/something) v.
26	Idioms	(birinden/bir şeyden) hep bir basamak üstte olmak	stay one jump ahead (of somebody/something) v.
27	Idioms	en üstte	top of the heap expr.
Technical
28	Technical	denge takımının diğerlerinden üstte yer alan parçası	top-mounter n.
29	Technical	en üstte bulunan zemin	overburden n.
30	Technical	üstte akma	over flow n.
31	Technical	döküm şablonlarının yarısının altta diğer yarısının üstte kaldığı iki kalıplama levhasından biri	matched board n.
32	Technical	(en üstte yer alan) istinat payandası	rider n.
Computer
33	Computer	üstte yinelenecek satırlar	rows to repeat at top n.
34	Computer	son eklenen öğenin en üstte yer aldığı liste	pushdown n.
35	Computer	metin-üstte	text-top adj.
36	Computer	devamlı üstte	always on top expr.
37	Computer	her zaman üstte	always on top expr.
38	Computer	üstte değil	not on top expr.
39	Computer	yardımı üstte tut	keep help on top expr.
40	Computer	üstte çift	top double expr.
Automotive
41	Automotive	emme üstte egzoz altta	intake over exhaust n.
42	Automotive	üstte/allta yoğun atış	heavy top/bottom pattern n.
Aeronautic
43	Aeronautic	uçaklarda üstte çanta koyulan dolapçık	overhead locker n.
Optics
44	Optics	ayna üstte	mirror on top (mot) expr.
Food Engineering
45	Food Engineering	santrifüj sonrası üstte kalan sıvı	supernatant n.
Biochemistry
46	Biochemistry	üstte olan	supernatant adj.
Tobacco
47	Tobacco	üstte görünen sigaralar	cigarettes exposed on top n.
Linguistics
48	Linguistics	dil sınıflandırmasında filum basamağından daha üstte olan dillerin bulunduğu grup	macrophylum n.
Military
49	Military	askerlerin yurt dışı intikalleri arasında ülkelerindeki ana üstte geçirdikleri görev süresi	dwell time n.
Music
50	Music	(antik yunan liri) en üstte yer alan ve en düşük tonu üreten tel	hypate n.
51	Music	minörden yarım aralık üstte	maggiore adj.
Archaic
52	Archaic	üstte yer alan	overplast adj.
Slang
53	Slang	üstte olma (seks esnasında)	riding n.