(bir şeye) eklemek - Turkish English Dictionary
History

(bir şeye) eklemek



Meanings of "(bir şeye) eklemek" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Phrasals
(bir şeye) eklemek add to (something) v.

Meanings of "(bir şeye) eklemek" with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

Turkish English
General
(bir şeye) değerli taş eklemek jewel v.
(bir şeye) koku eklemek odorize v.
(bir şeye) koku eklemek odourise v.
(bir şeye) abartılı tasarım özellikleri eklemek overdesign v.
(bir şeye) ayrıntı eklemek pad v.
Phrasals
bir şeyi başka bir şeye eklemek compound something with something v.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add (something) into (something) v.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add something into something v.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add (something) in v.
(bir şeyi bir şeye) eklemek/bağlamak affix (something) to (something) v.
(bir şeyi birine veya bir şeye) eklemek/bağlamak affix something to someone or something v.
(bir şeyi başka bir şeye) eklemek compound (something) with (something else) v.
yazılı bir şeye eklemek write in v.
(bir şeye, listeye, veri tabanına) eklemek record in (something) v.
bir şeye (bir şey) eklemek add (something) to something v.
bir şeyi bir şeye eklemek tack something onto something v.
bir şeyi bir şeye eklemek tack something on v.
bir şeyi bir şeye eklemek append something onto something v.
bir şeyi bir şeye eklemek append something to something v.
bir şeye eklemek/eklenmek attach to something v.
(bir şeyi bir şeye) eklemek combine (something) with (something) v.
(bir şeye bir detay) eklemek emblazon (something) on(to) (something) v.
(bir şeye sembolik bir şey) eklemek emblazon (something) on(to) (something) v.
(bir şeye) almak/katmak/eklemek enlist for (something) v.
(bir şeye) almak/katmak/eklemek enlist in (something) v.
birini/bir şeyi (bir şeye) eklemek/dahil etmek figure someone or something into (something) v.
birini/bir şeyi (bir şeye) eklemek/dahil etmek figure someone or something in (something) v.
birini/bir şeyi (bir şeye) eklemek/dahil etmek figure someone or something in v.
(bir şeye bir şey) eklemek infuse (something) with (something) v.
(bir şeye bir şey) eklemek/katmak introduce (something) into (something) v.
Idioms
(bir şeye bir şey) eklemek put to v.
(birini/birinin ismini bir şeye) yazmak/eklemek put (one) down for (something) v.