History

(bir şeyin) içine çekmek

Meanings of "(bir şeyin) içine çekmek" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeyin) içine çekmek	catch up in (something) v.
2	Phrasals	(bir şeyin) içine çekmek	withdraw into (something) v.

Meanings of "(bir şeyin) içine çekmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	birini bir şeyin içine çekmek	pull someone into something v.
2	Phrasals	birini bir şeyin içine çekmek	pull someone in v.
3	Phrasals	(birini/bir canlıyı) bir şeyin/yerin içine çekmek	entice (someone or something) into (something) v.
4	Phrasals	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) v.
5	Phrasals	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) v.
6	Phrasals	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) v.
7	Phrasals	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) v.
8	Phrasals	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) with (something) v.
9	Phrasals	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) with (something) v.
10	Phrasals	(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) with (something) v.
11	Phrasals	(birini bir şeyin) içine çekmek	drag (someone) into (something) v.
12	Phrasals	(birini bir şeyin) içine çekmek	suck (someone) into (something) v.
13	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	suck someone or something into something v.
14	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	suck someone or something in v.
15	Phrasals	(bir şeyin) içine çekmek/taşımak	sweep into (something) v.
16	Phrasals	birini/bir şeyi tutup bir şeyin içine çekmek	yank someone or something into something v.
17	Phrasals	birini/bir şeyi tutup bir şeyin içine çekmek	yank someone or something v.
18	Phrasals	birini zorla (bir şeyin) içine çekmek	bounce into (something) v.
19	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin) içine çekmek	drag (something) into (something) v.
20	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin) içine çekmek	drag (something) to (something) v.
21	Phrasals	(bir şeyin) içine sokmak/çekmek	draw into (something) v.
22	Phrasals	(bir şeyin) içine sokmak/çekmek	draw in (something) v.
23	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something into something v.
24	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something in v.
25	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	engage someone or something in something v.
26	Phrasals	(birini bir şeyin) içine çekmek	engage (one) in (something) v.
27	Phrasals	(birini bir şeyin/bir yerin) içine çekmek	pull (one) into (some place or thing) v.