(silahla - Turkish English Dictionary
History

(silahla



Meanings of "(silahla" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Colloquial
(silahla shot away adj.

Meanings of "(silahla" with other terms in English Turkish Dictionary : 106 result(s)

Turkish English
General
ateşli silahla yapılan rasgele vuruş potshot n.
vurma (hedefi silahla) shooting n.
ateşli silahla birinin yaralanması veya öldürülmesi shooting n.
ateşli silahla yapılan rasgele vuruş pot-shot n.
ağır silahla donanmış asker man-at-arms n.
ağır silahla donanmış orta çağ süvarisi man-at-arms n.
silahla kafasından vurma headshot n.
silahla atılan şey gunshot n.
düşmanı silahla ateş altına alma avantajı drop n.
silahla vurma tehdidi pistol point n.
silahla gelişine vuruş pot n.
sivri uçlu bir silahla yapılan saldırı foin n.
vurmak (bir hedefi silahla) shoot v.
teker teker silahla vurmak pick people off v.
taramak (silahla) rake v.
birini ateşli silahla vurmak gun someone down v.
silahla vurup düşürmek shoot down v.
silahla vurmak prick v.
(silahla) vurmak shoot v.
silahla öldürmek shoot somebody dead v.
nükleer silahla saldırmak nuke v.
silahla vurarak öldürmek shoot to death v.
silahla yaralamak shoot v.
silahla vurarak öldürmek shoot v.
ateşli bir silahla öldürmek kill with a gun v.
ateşli bir silahla öldürmek kill with a pistol v.
ateşli bir silahla öldürmek kill with a firearm v.
cebinde silahla dolaşmak walk around with a gun v.
bir silahla yakalanmak get caught with a gun v.
birini silahla tehdit etmek threaten someone with a gun v.
silahla vurulmak get shot v.
(silahla) birini kalbinden vurmak shoot someone in the heart v.
silahla vurarak düşürmek bag v.
(silahla) ateş etme fırsatı kollamak hold fire v.
silahla delmek gride v.
silahla yarmak gride v.
silahla avlanmak gun v.
silahla donatmak gun v.
sivri uçlu bir silahla saldırmak foin v.
silahla vurmak plunk v.
silahla vurmak shete [obsolete] v.
silahla vurulmuş gunned adj.
ateşli silahla yapılmış gunshot adj.
Phrasals
silahla saldırmak assail with v.
bir silahla vurup düşürmek/indirmek shoot down v.
birini silahla vurmak/öldürmek/indirmek shoot down v.
silahla tehdit ederek soymak stick up v.
silahla bir şey ateşlemek discharge (someone or something) from (something) v.
silahla ateş etmek discharge (someone or something) from (something) v.
silahla bir şey (kurşun, mermi) atmak discharge (someone or something) from (something) v.
silahla ateş etmek get off v.
silahla (birinin/bir şeyin) peşine düşmek gun for (someone or something) v.
silahla (birini/bir şeyi) kovalamak gun for (someone or something) v.
(birini) bir şeyi silahla takip etmek gun for (someone or something) v.
silahla (birinin/bir şeyin) peşinde koşmak gun for (someone or something) v.
silahla taramak blaze away v.
(birini/bir şeyi) silahla taramak blaze away at (someone or something) v.
bir silahla öldürmek cut someone down v.
silahla ateş etmek discharge from v.
(bir şeyle, silahla) dövüşmek/kavga etmek fight with (something) v.
Colloquial
silahla vurup öldürmek blow out v.
silahla vurmak blast v.
silahla indirmek gun down v.
(silahla) vurup öldürmek gun down v.
silahla öldürmek gun down v.
silahla vurup düşürmek gun down v.
birini/bir hayvanı silahla vurup indirmek gun someone (or an animal) down v.
silahla vurmak con [uk] v.
belinde bir silahla with a gun in his waistband expr.
Idioms
ateşli silahla yapılan rasgele vuruş pot shot n.
(birini) silahla vurarak öldürmek blast (someone) to kingdom come v.
silahla vurup öldürmek blow, send, somebody to kingdom come v.
Speaking
silahla ne yapıyorsun? what are you doing with a gun? expr.
Law
silahla ateş ettikten sonra elde kalan tortu powder residue n.
silahla ateş ettikten sora elde kalan tortu powder residue n.
birini ateşli silahla öldürme gunning n.
silahla okula saldıran kişi school shooter n.
silahla by weapon expr.
Military
silahla taşınan malzeme on carriage equipment n.
(ingiltere'de) silahsız polis memurlarının tehlikede olduğu durumlarda ateşli silahla müdahale etmek üzere eğitilmiş bir polis birimi armed response unit n.
ateşli silahla kısa menzilde hızlı nişan alınmasını sağlayan nişangah ayarı battlesight n.
uçağı silahla donatma operasyonu loading (ordnance) n.
(silahla) nişan almak range v.
ateşli silahla ateş etmek discharge of a firearm v.
yetkisi olmadığı halde bir ateşli silahla ateş etmek unauthorized discharge of a firearm v.
(füze dağıtım sistemini) patlayıcı silahla teçhiz etmek weaponize v.
(füze dağıtım sistemini) patlayıcı silahla teçhiz etmek weaponise v.
ağır silahla donatılmış heavy-armed adj.
Hunting
silahla ilgili alet-edevat gadgetry n.
Archaic
silahla delmek rive v.
silahla yarmak rive v.
silahla savaşmak play v.
sivri uçlu silahla dürtüklemek push v.
Slang
tabancayla/silahla vurmak/öldürmek bust a cap in (someone's) ass v.
tabancayla/silahla vurmak/öldürmek pop a cap in (someone's) ass v.
birini silahla vurmak cap someone v.
birini silahla öldurmek blow away v.
(silahla) beynini dağıtmak split your wig v.
(ekseriyetle silahla) öldürmek smoke v.
(silahla vb) indirilmek get the green light v.
(birini) tabancayla/silahla vurmak/öldürmek put a cap in (one's) ass v.
silahla ateş etmek ding v.
(silahla vurup) indirmek drop v.
ateşli silahla birini vurmak gat v.
silahla vurulmuş pinked [dated] adj.
silahla öldürülmüş blown away adj.