Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
-penny
Meanings of
"-penny"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
-penny
suf.
çivi büyüklüğünü ifade eden bir son ek
Meanings of
"-penny"
with other terms in English Turkish Dictionary : 368 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
penny pincher
n.
cimri
2
Common Usage
penny pincher
n.
pinti
3
Common Usage
penny
n.
metelik
4
Common Usage
penny bank
n.
kumbara
General
5
General
penny pincher
n.
cimri kimse
6
General
penny
n.
peni
7
General
penny pincher
n.
cimri kişi
8
General
penny
n.
sent
9
General
penny pincher
n.
paragöz
10
General
penny-pincher
n.
cimri
11
General
penny
n.
pound'un yüzde biri
12
General
penny pinching
n.
pintilik
13
General
penny pinching
n.
cimrilik
14
General
penny pincher
n.
eli sıkı kimse
15
General
penny pincher
n.
cimri/pinti tip
16
General
penny arcade
n.
içinde genelde jetonla çalışan makinelerin bulunduğu oyun salonu
17
General
penny-a-liner
n.
satır başına birim fiyatla çalışan yazar
18
General
penny gaff [uk]
n.
ucuz eğlence mekanı
19
General
penny gaff [uk]
n.
alt sınıf tiyatro
20
General
penny gaff [uk]
n.
alt sınıf müzikhol
21
General
luck penny
n.
şans parası
22
General
luck penny
n.
şans için müşteriye verilen para üstü
23
General
gripe penny
n.
paragöz
24
General
gripe penny
n.
hasis
25
General
gripe penny
n.
cimri
26
General
gripe penny
n.
pinti
27
General
penny
n.
bailiwick'te kullanılan bir para pirimi
28
General
penny
n.
sterlin
29
General
penny
n.
bailiwick sikkesi
30
General
penny
n.
britanya tarafından yönetilen ülkelere ait para birimi
31
General
penny
n.
roma sikkesi
32
General
penny
n.
yeni gine'de kullanılan madeni para
33
General
penny
n.
(abd veya kanada) sent
34
General
penny
n.
vergi miktarı
35
General
penny
n.
ödeme miktarı
36
General
penny
n.
ücret
37
General
penny
n.
zerre
38
General
penny
n.
üç beş kuruş
39
General
penny
n.
mangır
40
General
penny
n.
para
41
General
penny black
n.
ilk yapışkanlı posta pulu
42
General
penny loafer
n.
loafer ayakkabı
43
General
penny loafer
n.
önüne madeni para veya aksesuar yerleştirilebilen bağcıksız bir ayakkabı türü
44
General
penny post
n.
bir peniye posta taşıyan sistem
45
General
penny post
n.
londra'da kurulan bir postacılık sistemi
46
General
penny post
n.
büyük britanya'da kurulan eski bir postacılık sistemi
47
General
penny post
n.
koloni amerikası'nda yerel bir kurye servisi
48
General
penny post
n.
postacı
49
General
penny post
n.
posta görevlisi
50
General
penny whistle
n.
teneke düdük
51
General
penny-pinching
n.
eli sıkılık
52
General
penny-pinching
n.
aşırı tutumluluk
53
General
penny-pinching
n.
cimrilik
54
General
turn an honest penny
v.
namusu ile ekmeğini kazanmak
55
General
turn an honest penny
v.
dürüstçe ve alın teri ile para kazanmak
56
General
cost a pretty penny
v.
epey pahalıya mal olmak
57
General
turn an honest penny
v.
alın teri ile kazanmak
58
General
penny pinch
v.
cimrilik yapmak
59
General
spend to the last penny
v.
son kuruşuna kadar harcamak
60
General
spend a penny
v.
çiş yapmak
61
General
spend a penny
v.
işemek
62
General
spend a penny
v.
hacet bitirmek
63
General
spend a penny
v.
(tuvalet) ihtiyaç gidermek
64
General
turn a penny
v.
ticaretle küçük bir kar elde etmek
65
General
two-a-penny
adj.
üç kuruşluk
66
General
two-a-penny
adj.
değersiz
67
General
penny-pinching
adj.
cimri
68
General
penny-pinching
adj.
pinti
69
General
penny-pinching
adj.
para harcamayı sevmeyen
70
General
penny ante
adj.
az para gerektiren
71
General
penny ante
adj.
önemsiz şeyler içeren
72
General
penny ante
adj.
değersiz şeyler bulunduran
73
General
penny-wise
adj.
cimri
74
General
penny-wise
adj.
eli sıkı
75
General
penny-wise
adj.
aşırı tutumlu
76
General
penny-wise
adj.
cebinde akrep olan
77
General
penny-wise
adj.
kafası boş işlere basan
78
General
penny-wise
adj.
gereksiz şeylere önem veren
79
General
not a penny the worse
adv.
hiçbir zarar görmeden
Phrasals
80
Phrasals
turn a nice penny
v.
iyi kar etmek
Proverb
81
Proverb
bad penny always turns up
kapıdan kovsan bacadan girer
82
Proverb
penny saved is a penny earned
damlaya damlaya göl olur
83
Proverb
a penny saved is a penny earned
damlaya damlaya göl olur
84
Proverb
a bad penny always turns up
istenmeyen kişi zamansız çıkagelirmiş
85
Proverb
bad penny always turns up
tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır
86
Proverb
bad penny always turns up
tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır
Colloquial
87
Colloquial
a pretty penny
n.
büyük miktarda para
88
Colloquial
a pretty penny
n.
çok para
89
Colloquial
a pretty penny
n.
epey para
90
Colloquial
true-penny
n.
güvenilir dost
91
Colloquial
penny for the guy
n.
ingiltere'deki çocukların guy fawkes gecesi için havai fişek satın almak amacıyla para toplarken söyledikleri söz
92
Colloquial
penny-dreadful
n.
ucuz roman
93
Colloquial
penny-dreadful
n.
ucuz dergiler
94
Colloquial
penny
n.
kuruş
95
Colloquial
penny for the guy
n.
guy fawkes gecesinde maskeli çocukların sokaklarda dolaşıp "guy için bir peni lütfen?" diyerek para topladıkları gün
96
Colloquial
spend a penny
v.
çişini etmek
97
Colloquial
spend a penny
v.
çişini yapmak
98
Colloquial
ten a penny
v.
çok bol olmak
99
Colloquial
ten a penny
v.
gırla gitmek
100
Colloquial
spend a penny
v.
işemek
101
Colloquial
spend a penny
v.
su dökmek
102
Colloquial
spend a penny
v.
ufak su dökmek
103
Colloquial
I bet you a pound to a penny
expr.
her türlü iddiasına girerim
104
Colloquial
I bet you a pound to a penny
expr.
iddia ediyorum
105
Colloquial
a pound to a penny
expr.
bire on bahis/iddia
106
Colloquial
a pound to a penny
expr.
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle
107
Colloquial
penny-dreadful
expr.
boyalı basın
108
Colloquial
in for a penny in for a pound
expr.
başladığın işi bitir
109
Colloquial
worth every penny
expr.
her kuruşuna değer
110
Colloquial
ten a penny
expr.
gırla
111
Colloquial
penny hasn't dropped
expr.
jeton düşmedi
112
Colloquial
in for a penny in for a pound
expr.
kaybedecek bir şey yok
113
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
çok cimri
114
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
çok pinti
115
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
eli sıkı
116
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
eli cebine gitmeyen
117
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
günahını vermeyen
118
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
cebinde akrep olan
119
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
üç kuruşun/üçün beşin hesabını yapan
120
Colloquial
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
üç kuruşa tamah eden
Idioms
121
Idioms
a bad penny
n.
beş para etmez tip
122
Idioms
a penny for your thoughts
n.
ne düşünüyorsun
123
Idioms
a penny for your thoughts
n.
sen ne düşünüyorsun
124
Idioms
catch penny
n.
ucuz mal
125
Idioms
penny wise and pound foolish
n.
ufak şeylerde tutumlu büyük şeylerde müsrif kimse
126
Idioms
a penny-ante game
n.
düşük seviyeli girişim
127
Idioms
a penny-ante game
n.
ufak yatırım
128
Idioms
a penny-ante game
n.
dişe dokunmayacak yatırım/girişim
129
Idioms
penny wedding
n.
misafirlerin masrafların/hesabın bir kısmını ödediği düğün
130
Idioms
penny wedding
n.
misafirlerin belirli bir hesap ödediği düğün
131
Idioms
penny wedding
n.
misafirlerin masraflara katkıda bulunduğu düğün
132
Idioms
bad penny
n.
beş para etmez tip
133
Idioms
bad penny
n.
işe yaramaz kimse
134
Idioms
two ha'pennies for a penny [dated]
n.
metelik
135
Idioms
two ha'pennies for a penny [dated]
n.
zırnık
136
Idioms
two ha'pennies for a penny [dated]
n.
beş kuruş
137
Idioms
penny dreadful [uk]
n.
ucuz roman
138
Idioms
penny dreadful [uk]
n.
ucuz melodram/şiddet/macera romanı
139
Idioms
pretty penny
n.
büyük meblağ
140
Idioms
pretty penny
n.
çok para
141
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
cebinde üç kuruşu bile olmamak
142
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
çok fakir olmak
143
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
parasız/pulsuz olmak
144
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
meteliksiz olmak
145
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
meteliğe kurşun atmak
146
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
çulsuz olmak
147
Idioms
not have a penny to bless yourself with
v.
cebinde üç kuruşu bile olmamak
148
Idioms
not have a penny to bless yourself with
v.
çok fakir olmak
149
Idioms
not have a penny to bless yourself with
v.
parasız/pulsuz olmak
150
Idioms
not have a penny to bless yourself with
v.
meteliksiz olmak
151
Idioms
not have a penny to bless yourself with
v.
meteliğe kurşun atmak
152
Idioms
not have a penny to bless yourself with
v.
çulsuz olmak
153
Idioms
bet (someone) a pound to a penny
v.
bire on bahse var olmak/bahse girmek/iddiaya girmek
154
Idioms
bet (someone) a pound to a penny
v.
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle (bir şey olacağını veya durumun öyle olduğunu) düşünmek
155
Idioms
turn an honest penny
v.
alın teri dökmek
156
Idioms
not have a penny to one's name
v.
beş parasız olmak
157
Idioms
cost somebody a pretty penny
v.
bir servete mal olmak
158
Idioms
cost a pretty penny
v.
bir servete mal olmak
159
Idioms
not have a penny to one's name
v.
beş kuruşsuz olmak
160
Idioms
turn an honest penny
v.
dürüst biçimde para kazanmak
161
Idioms
cost a pretty penny
v.
çok pahalıya mal olmak
162
Idioms
cost (somebody) a pretty penny
v.
dünya kadar paraya mal olmak
163
Idioms
cost somebody a pretty penny
v.
çok pahalıya mal olmak
164
Idioms
be a penny pincher
v.
cimri olmak
165
Idioms
cut someone off without a penny
v.
harçlığını kesmek
166
Idioms
cut someone off without a penny
v.
harçlık vermemek
167
Idioms
be a penny pincher
v.
eli sıkı olmak
168
Idioms
turn an honest penny
v.
namuslu biçimde para kazanmak
169
Idioms
feel like a penny waiting for change
v.
kendini işe yaramaz hissetmek
170
Idioms
turn an honest penny
v.
namusuyla para kazanmak
171
Idioms
not have a penny to one's name
v.
meteliksiz olmak
172
Idioms
turn up like a bad penny
v.
kapıdan kovsan bacadan girmek
173
Idioms
turn an honest penny
v.
namusuyla kazanmak
174
Idioms
feel like a penny waiting for change
v.
kendini beşpara etmez hissetmek
175
Idioms
feel like a penny waiting for change
v.
kendini değersiz hissetmek
176
Idioms
cost a pretty penny
v.
pahalıya patlamak
177
Idioms
cut someone off without a penny
v.
parasız bırakmak
178
Idioms
penny-pinch
v.
sinekten yağ çıkarmak
179
Idioms
cost a pretty penny
v.
pahalıya mal olmak
180
Idioms
spend a penny
v.
tuvalete gitmek
181
Idioms
be penny-wise and pound-foolish
v.
ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak
182
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
beş parasız olmak
183
Idioms
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned]
v.
beş parası olmamak
184
Idioms
not have a penny to bless yourself with [old-fashioned]
v.
beş parasız olmak
185
Idioms
not have a penny to bless yourself with [old-fashioned]
v.
beş parası olmamak
186
Idioms
not have a penny
v.
beş parasız olmak
187
Idioms
not have a penny
v.
beş kuruşsuz olmak
188
Idioms
not have a penny
v.
meteliksiz olmak
189
Idioms
not have a penny
v.
çok fakir/yoksul olmak
190
Idioms
not have a penny
v.
meteliğe kurşun atmak
191
Idioms
not have a penny
v.
cebinde üç kuruşu/bir lirası olmamak
192
Idioms
not have a penny
v.
parasız/pulsuz olmak
193
Idioms
not have a penny
v.
çulsuz olmak
194
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
bire on bahse var olmak
195
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
bire on koymak
196
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağını düşünmek
197
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağına inanmak
198
Idioms
be penny-wise and dollar-foolish
v.
ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak
199
Idioms
be penny-wise and dollar-foolish
v.
ufak şeylerde tutumlu büyük şeylerde müsrif olmak
200
Idioms
be penny-wise and dollar-foolish
v.
küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak
201
Idioms
be penny-wise and dollar-foolish
v.
bir sorunu çözmek için belli bir miktar parayı harcamaktan kaçınırken uzun vadede problem büyüdüğünde daha fazla para harcamak zorunda kalmak
202
Idioms
be not short of a penny (or two)
v.
son derece zengin olmak
203
Idioms
be not short of a penny (or two)
v.
çok fazla parası olmak
204
Idioms
be not short of a penny (or two)
v.
maddi/parasal yönden hiçbir sıkıntısı olmamak
205
Idioms
be not short of a penny (or two)
v.
bolluk içinde olmak
206
Idioms
be not short of a penny (or two)
v.
parayla ilgili bir derdi olmamak
207
Idioms
earn an honest penny
v.
dürüstçe/namusuyla para kazanmak
208
Idioms
earn an honest penny
v.
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak
209
Idioms
earn an honest penny
v.
bileğinin gücüyle/hakkıyla para kazanmak
210
Idioms
earn an honest penny
v.
dürüstçe/namusuyla ekmeğini kazanmak
211
Idioms
earn an honest penny
v.
alın teriyle/alın teri dökerek kazanç sağlamak
212
Idioms
earn an honest penny
v.
meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek
213
Idioms
earn an honest penny
v.
helal para kazanmak/kazanç sağlamak
214
Idioms
earn an honest penny
v.
alın teriyle kazanmak
215
Idioms
earn an honest penny
v.
adil kazanç sağlamak
216
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
dürüstçe/namusuyla para kazanmak
217
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
alın teriyle/alın teri dökerek para kazanmak
218
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
bileğinin gücüyle/hakkıyla para kazanmak
219
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
dürüstçe/namusuyla ekmeğini kazanmak
220
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
alın teriyle/alın teri dökerek kazanç sağlamak
221
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek
222
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
helal para kazanmak/kazanç sağlamak
223
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
alın teriyle kazanmak
224
Idioms
earn (or turn) an honest penny
v.
adil kazanç sağlamak
225
Idioms
be ten a penny
v.
gırla gitmek
226
Idioms
be ten a penny
v.
çok bol olmak
227
Idioms
be ten a penny
v.
her yerde olmak
228
Idioms
be ten a penny
v.
çok sıradan olmak
229
Idioms
be ten a penny
v.
çok yaygın olmak
230
Idioms
be ten a penny
v.
bini bir para olmak
231
Idioms
be two a penny
v.
gırla gitmek
232
Idioms
be two a penny
v.
çok bol olmak
233
Idioms
be two a penny
v.
her yerde olmak
234
Idioms
be two a penny
v.
çok sıradan olmak
235
Idioms
be two a penny
v.
çok yaygın olmak
236
Idioms
be two a penny
v.
bini bir para olmak
237
Idioms
cost a pretty penny [us]
v.
çok paraya mal olmak
238
Idioms
cost a pretty penny [us]
v.
(bir) servete mal olmak
239
Idioms
cost a pretty penny [us]
v.
çok pahalıya mal olmak
240
Idioms
cost a pretty penny [us]
v.
pahalıya patlamak
241
Idioms
cut (one) off without a penny
v.
(birini) mirastan çıkarmak
242
Idioms
cut (one) off without a penny
v.
(birini) mirastan mahrum etmek
243
Idioms
cut (one) off without a penny
v.
(birine) mirastan beş kuruş/zırnık bırakmamak
244
Idioms
cut (one) off without a penny
v.
(birini) mirastan yoksun bırakmak
245
Idioms
not have a penny to your name [uk]
v.
beş kuruşsuz olmak
246
Idioms
not have a penny to your name [uk]
v.
beş parasız olmak
247
Idioms
not have a penny to your name [uk]
v.
meteliksiz olmak
248
Idioms
bright as a new penny
adj.
parlak zekalı
249
Idioms
bright as a new penny
adj.
kıvrak zekalı
250
Idioms
bright as a new penny
adj.
cin gibi
251
Idioms
bright as a new penny
adj.
akıl küpü
252
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
parlak zekalı
253
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
kıvrak zekalı
254
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
cin gibi
255
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
akıl küpü
256
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
parlak zekalı
257
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
kıvrak zekalı
258
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
cin gibi
259
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
akıl küpü
260
Idioms
cut off without a penny [dated]
adj.
mirastan çıkarılmış/çıkarılan
261
Idioms
cut off without a penny [dated]
adj.
mirastan mahrum edilmiş/edilen
262
Idioms
cut off without a penny [dated]
adj.
mirastan beş kuruş/zırnık alamamış/alamayan
263
Idioms
cut off without a penny [dated]
adj.
mirastan yoksun bırakılmış/bırakılan
264
Idioms
penny-ante
adj.
önemsiz
265
Idioms
penny-ante
adj.
ucuz
266
Idioms
penny-ante
adj.
sıradan
267
Idioms
penny-ante
adj.
ufak tefek
268
Idioms
penny-ante
adj.
bayağı
269
Idioms
penny-ante
adj.
eğlencelik
270
Idioms
penny-ante
adj.
tırı vırı
271
Idioms
penny-ante
adj.
değersiz
272
Idioms
penny-ante
adj.
kalitesiz
273
Idioms
penny wise
adj.
yalnızca küçük işlerde başarılı
274
Idioms
penny wise
adj.
kazandığından fazlasını kaybeden
275
Idioms
penny wise
adj.
kafası gereksiz işlere basan
276
Idioms
not worth a penny
expr.
beş para etmez
277
Idioms
in for a penny in for a pound
expr.
battı balık yan gider
278
Idioms
ten a penny
expr.
çok sıradan
279
Idioms
penny ante
expr.
dişe dokunmayacak
280
Idioms
penny ante
expr.
çok az
281
Idioms
two a penny
expr.
çok sıradan
282
Idioms
ten/two a penny
expr.
çok sıradan
283
Idioms
a penny saved is a penny gained
expr.
damlaya damlaya göl olur
284
Idioms
the penny dropped
expr.
jeton düştü
285
Idioms
a penny for your thoughts!
expr.
keşke ne düşündüğünü bilsem
286
Idioms
to the penny
expr.
kuruşu kuruşuna
287
Idioms
a penny for your thoughts!
expr.
ne düşünüyorsun?
288
Idioms
a penny for your thoughts
expr.
senin fikrin nedir
289
Idioms
a penny for your thoughts
expr.
senin düşüncen nedir
290
Idioms
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
çok cimri
291
Idioms
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
pintinin önde gideni
292
Idioms
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
canını alırsın parasını alamazsın
293
Idioms
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
günahını vermez
294
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
bire on bahse girerim ki
295
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
bire on bahsine girerim ki
296
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
çok büyük olasılıkla/ihtimalle
297
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
her türlü bahse/iddiaya girerim ki
298
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
iddia ediyorum ki
299
Idioms
always turns up (comes back) like a bad penny
expr.
kapıdan kovsan bacadan girer
300
Idioms
always turns up (comes back) like a bad penny
expr.
tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır
301
Idioms
always turns up (comes back) like a bad penny
expr.
istenmeyen kişi zamansız çıkagelirmiş
302
Idioms
in for a penny
expr.
başladığın işi bitir
303
Idioms
in for a penny
expr.
battı balık yan gider
Speaking
304
Speaking
a penny for your thoughts
expr.
ağzını bıçak açmıyor
305
Speaking
every penny counts
expr.
her kuruş önemli
306
Speaking
I haven't a penny to my name
expr.
hiç param yok
307
Speaking
the penny has dropped
expr.
jeton düştü
308
Speaking
the penny drops
expr.
jeton düştü
309
Speaking
the penny dropped
expr.
jeton geç düştü
310
Speaking
the penny dropped
expr.
jeton düştü
311
Speaking
I felt like a penny waiting for change
expr.
kendimi değersiz/beş para etmez hissettim
312
Speaking
a penny for them
expr.
ne düşünüyorsun?
313
Speaking
every penny counts
expr.
tek kuruş bile önemli
Trade/Economic
314
Trade/Economic
new penny
n.
peni
315
Trade/Economic
new penny
n.
metelik
316
Trade/Economic
new penny
n.
sent
317
Trade/Economic
new penny
n.
abd ve kanada’da pound'un yüzde birine denk gelen para birimi
318
Trade/Economic
earles-penny
n.
avans
319
Trade/Economic
every penny of the budget
n.
bütçenin her kuruşu
320
Trade/Economic
penny stocks
n.
değeri düşük olan hisse senetleri borsası
321
Trade/Economic
earles-penny
n.
kapora
322
Trade/Economic
earles-penny
n.
kısmi tediye
323
Trade/Economic
penny stocks
n.
küçük hisseler
324
Trade/Economic
god's penny
n.
pey akçesi
325
Trade/Economic
earnest penny
n.
pey akçesi
326
Trade/Economic
earles-penny
n.
pey akçesi
327
Trade/Economic
penny ante
n.
düşük bütçeli iş anlaşması
328
Trade/Economic
penny ante
n.
küçük ölçekli iş anlaşması
329
Trade/Economic
penny bank
n.
minimum limit koymayan birikim bankası
330
Trade/Economic
penny shares
n.
ucuz tahviller
331
Trade/Economic
penny shares
n.
düşük piyasa değerli tahviller
332
Trade/Economic
penny stock
n.
değeri 1 dolardan düşük hisse
333
Trade/Economic
penny
adj.
ucuz hisseye ait
334
Trade/Economic
penny
adj.
ucuz hisseyle ilgili
335
Trade/Economic
penny
adj.
(hisse) ucuz
Law
336
Law
third-penny
n.
mahkemede uygulanan para cezalarının üçüncü bölümünden elde edilen gelir
Industry
337
Industry
penny
n.
bir çivi ölçü birimi
Technical
338
Technical
twenty-penny nail
n.
8.25 santimetre uzunluğundaki bir çivi
Electric
339
Electric
penny
v.
(sigorta yuvasına para yerleştirerek) elektrikli devre kesiciyi bozmak
Automotive
340
Automotive
penny-farthing [uk]
n.
penny farthing bisiklet modeli
Marine Biology
341
Marine Biology
penny dog
n.
britanya'nın güney kıyısında görülen bir köpekbalığı
Botanic
342
Botanic
penny grass
n.
tarla akça çiçeği
343
Botanic
penny grass
n.
daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu
344
Botanic
penny bun
n.
çörek mantarı
345
Botanic
penny cress
n.
tarla akça çiçeği
346
Botanic
penny cress
n.
turpgillere özgü tek yıllık bir bitki
347
Botanic
penny post (hydrocotyle americana)
n.
amerika'da yaygın görülen bir bataklık bitkisi
History
348
History
tin penny
n.
ingiltere’de geçmişte ödenen bir gümrük vergisi
349
History
tithing penny
n.
eski ingiliz yasalarına göre geleneksel olarak ödenen az miktarda harç
350
History
arles penny [obsolete]
n.
(eskiden iskoçya'da) hizmetkarlara verilen pey akçesi
Religious
351
Religious
rome penny
n.
(ingiltere'de) papaya ödenen eski bir vergi
352
Religious
rome penny
n.
katoliklerin her yıl papa için topladıkları para
Sport
353
Sport
penny
n.
geçici olarak giyilen bir tür kolsuz üniforma üstü
Card
354
Card
penny ante poker
n.
düşük bahisle oynanan poker
Wagering
355
Wagering
penny ante
n.
düşük bahisle oynanan poker
356
Wagering
penny ante
n.
ufak çaplı bahis
357
Wagering
penny ante
n.
düşük değerli bahis
Music
358
Music
penny whistle
n.
düdükle flüt arası bir enstrüman
Archaic
359
Archaic
get-penny
n.
para getiren bir şey
360
Archaic
get-penny
n.
başarılı iş
Slang
361
Slang
penny
n.
polis
362
Slang
penny
n.
polis memuru
363
Slang
spend a penny
v.
çiş yapmak
364
Slang
spend a penny
v.
işemek
365
Slang
penny
v.
arasına bozuk para koyarak kapıyı açık tutmak
366
Slang
I have to spend a penny
expr.
tuvaletim geldi
367
Slang
I have to spend a penny
expr.
tuvalete gitmeliyim
British Slang
368
British Slang
spend a penny
v.
işemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of -penny
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy