açık olarak - Turkish English Dictionary
History

açık olarak



Meanings of "açık olarak" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
General
açık olarak broadly adv.
açık olarak in the clear adv.
açık olarak flat adv.
açık olarak precisely adv.
açık olarak obviously adv.
açık olarak manifestly adv.
açık olarak accessibly adv.
açık olarak openly adv.
açık olarak plunk adv.
Archaic
açık olarak clean adv.

Meanings of "açık olarak" with other terms in English Turkish Dictionary : 56 result(s)

Turkish English
General
çok açık giysilerle ya da çıplak olarak yapılan erotik dans nude dancing n.
(resmi ve halka açık olarak) plan bildirme unveiling n.
(resmi ve halka açık olarak) teklif sunma unveiling n.
toplumsal veya grupsal tepkinin kamuya açık olarak gösterilmesi demonstration n.
çok sayıda petrol kuyusunun radyal olarak açılabileceği açık deniz platformundan oluşan sondaj kulesi offshore rig n.
halka açık olarak verilen resmi ödül commendation n.
(tiyatro) piyesin resmi olarak gösterileceği ilk geceden önce halka açık sahnelenmesi prevue n.
kesin ve açık olarak belirtmek formulate v.
herkese açık bir oturum ya da yayında tanıtım maksatlı olarak (bir ünlünün veya ürünün) isminden bahsetmek name-check v.
açık olarak yapılan overt adj.
açık yürekli olarak communicatively adv.
açık seçik olarak lucidly adv.
bacakları iki yana açık olarak astride adv.
halka açık olarak publicly adv.
halka açık olarak publically adv.
halka açık olarak in public adv.
Phrasals
açık olarak yazmak/girmek type out v.
Colloquial
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu dirtbag n.
duygusal olarak açık ve samimi touchy-feely adj.
Idioms
(telefon veya radyoda) açık ve seçik olarak duymak hear (one) loud and clear v.
halka açık olarak infaz edilmek ride a horse foaled by an acorn [obsolete ] v.
halka açık olarak infaz edilmek ride a horse foaled of an acorn [obsolete] v.
Trade/Economic
açık olarak düzenlenen senet skeleton bill n.
çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci churning n.
tüm olarak açık overall deficit n.
tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci convenience store n.
herkese açık olarak düzenlenip satılan (hisse senedi ve tahvil) outstanding adj.
Law
(ingiltere'de) yeterince güvenilir olarak nitelendirilen (açık cezaevi sınıfı) Category d adj.
Insurance
bir sevkiyat için açık teminat olarak beyan edilen maksimum meblağ limit any one bottom n.
Media
film, dizi veya kitap benzeri eserlerde lgbtq+ topluluğu ile özdeşleştirilen davranışlarda bulunan ancak bu topluluğa ait olduğu açık olarak söylenmeyen karakterlerin kullanılması queerbaiting n.
film, dizi veya kitap benzeri eserlerde lgbtq+ topluluğu ile özdeşleştirilen davranışlarda bulunan ancak bu topluluğa ait olduğu açık olarak söylenmeyen karakterlerin kullanılması queerbait n.
Technical
esas olarak bir yansıtma düzlemi boyunca açık bir alanda kullanılan mühendislik metodu engineering method in an essentially free field over a reflecting plane n.
gemilerinin açık denizde herhangi bir engel olmadan serbest olarak hareket edebilmesi freedom of the seas n.
Architecture
binalarda tren istasyonu vb. olarak kullanılan büyük ve açık merkezi alan nave n.
Marine
gemilerin açık güvertesinde kullanılan çadır bezinden yapılma güneş ve yağmurdan geçici olarak korum awning n.
Medical
cerrahi antiseptik olarak kullanılan açık renkli bir kristal pudra thimerosal n.
Anatomy
(anatomi dersi için) kadavrayı açık olarak incelemek prosect v.
Pharmaceutics
cerrahi antiseptik olarak kullanılan açık renkli bir kristal pudra merthiolate n.
cerrahi antiseptik olarak kullanılan açık renkli bir kristal pudra sodium ethylmercurithiosalicylate n.
Parasitology
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen açık kahverengi ya da sarımsı olabilen yaygın bir ekin kurdu meal worm n.
Optics
gözle açık ve net olarak görülebilen alan focus n.
Gastronomy
(bazı iskandinav ülkelerinde) ordövr olarak tüketilen açık sandviç smorbrod n.
(bazı iskandinav ülkelerinde) ordövr olarak tüketilen açık sandviç smørrebrød n.
Chemistry
açık yeşil, mavi, sarı, kahverengi ve renksiz olarak bulunabilen bir maden fluorite n.
böcek ilacı olarak kullanılan beyaz veya açık kahverengi katı bir madde ronnel n.
Botanic
nemli açık arazilerde doğal olarak yetişen, ticareti yapılan yenilebilir mantar field mushroom n.
dallanan çiçek başları bulunan ve ağaçlık alanlarda yaygın olarak yetişen açık yeşil renkli melica cinsi çok yıllık bir çim melick n.
nemli açık arazilerde doğal olarak yetişen, ticareti yapılan yenebilir bir mantar agaricus campestris n.
nemli açık arazilerde doğal olarak yetişen, ticareti yapılan yenebilir bir mantar meadow mushroom n.
Education
alanında uzman bir kişinin yetenekli öğrencilere halka açık olarak veya televizyondan verdiği özel ders masterclass n.
History
suçluların halka açık olarak bağlanıp kırbaçlandığı direk whipping post n.
Geography
güney ingiltere'de halka açık park alanı olarak kullanılan ormanlık bir bölge new forest n.
Military
meydan meteorolojik olarak açık clear air visibility ok n.
Card
(pokerde) tüm oyuncuların ellerini tamamlamak için kullanabileceği, açık olarak dağıtılan kart community card n.
Archaic
eskiden nikahların halka açık olarak kiliselerde kıyıldığı, epifani yortusu ile kül çarşambası arasındaki dönem opetide [uk] n.
Slang
pokerde (texas hold'em) açık olarak ortaya koyulan dördüncü kart the turn n.