Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | acı şey | wormwood n. |
General | acı şey | gall n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | büyük acı veren şey | heartbreaker n. |
General | işkence, sıkıntı veya acı veren herhangi bir şey | tormentry n. |
General | acı olan şey | bitter n. |
General | acı olan şey | bitter n. |
General | hançer gibi acı veren şey | dagger n. |
General | acı veren şey | soreness n. |
Phrasals | ||
Phrasals | bir şey/acı içerisinde kıvranmak | writhe with something v. |
Phrasals | bir şey/acı içerisinde kıvranmak | writhe in something v. |
Phrases | ||
Phrases | (biri/bir şey) karşısında büyük bir acı duymak | yearn over (someone or something) v. |
Colloquial | ||
Colloquial | (biri/bir şey) için acı verici | hell on (someone or something) expr. |
Idioms | ||
Idioms | acı ve ıstırap veren şey | crown of thorns n. |