actions - Turkish English Dictionary

actions

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "actions" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
actions n. icraat
Nevertheless, in this area in particular, action will speak louder than words.
Bununla birlikte, özellikle bu alanda, laf değil icraat öne çıkacaktır.

More Sentences
actions n. eylemler
This mechanism specifically focuses on actions within the context of European programmes.
Bu mekanizma özellikle Avrupa programları kapsamındaki eylemlere odaklanmaktadır.

More Sentences
actions n. amal
Ottoman Turkish
actions n. ef'al

Meanings of "actions" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

English Turkish
General
possessory actions n. el atmanın önlenmesi davaları
removal actions n. uzaklaştırma işlemi
necessary actions n. gerekli adımlar
joinder of actions n. davaların birleştirilmesi
limitation of actions n. dava zamanaşımı
actions in rem n. ayni davalar
actions and defenses n. davalar ve savunmalar
necessary actions n. gereken önlemler
governmental actions n. hükümetin icraatları
priorities and planned actions n. öncelikler ve planlanan eylemler
words and actions n. söz ve eylemler
following actions n. takip eden eylemler
following actions n. aşağıdali icraatlar
take illegal actions v. yasal olmayan yollara başvurmak
be fully aware of one's actions v. yaptıklarının tamamen bilincinde olmak
Phrases
actions to be taken n. alınacak önlemler
actions to be taken n. alınacak tedbirler
actions to be taken n. atılacak adımlar
actions to be taken quickly n. hızla alınacak aksiyonlar
actions speak louder than words expr. lafa değil icraata bak
actions to be taken expr. yapılacaklar
actions to be taken expr. yapılması gerekenler
Proverb
actions speak louder than words ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
actions speak louder than words lafla peynir gemisi yürümez
Idioms
one's actions follow one's words v. eylemleriyle verdiği sözler birbirini tutmak
suit one's actions to one's words v. söyledikleriyle yaptıkları birbirine uymak
one's actions follow one's words v. vaatlerini yerine getirmek
suit actions to words v. söyledikleriyle yaptıkları birbirine uymak
suit actions to words v. yaptıklarıyla söyledikleri tutarlı olmak
Speaking
it is forbidden to sell or serve alcoholic beverages to persons under 18; those acting otherwise shall be subject to legal actions expr. 18 yaşını doldurmayanlara alkollü içkilerin satışı veya sunumu yapılamaz; yapanlar hakkında yasal işlem uygulanır
Law
multiplicity of actions n. aynı iddia ile ilgili gereksiz yere birden fazla dava açılması
actions in rem n. ayni davalar
pendency of actions n. davaların irtibatı
pendency of actions n. davaların alakası
multiplicity of actions n. davaların çoğalması
joinder of actions n. davaların birleştirilmesi
actions and defenses n. dava ve savunma
consolidation of actions n. davaların birleştirilmesi
severance of actions n. davaların ayrılması
not sane and cannot be held responsible for his actions n. farik mümeyyiz olmama
not sane and cannot be held responsible for his actions n. farik ve mümeyyiz olmama
actions relating to disputes arising from administrative contracts n. idari sözleşmelerden doğan anlaşmazlıklarla ilgili davalar
counter actions of libel n. karşılıklı hakaret davaları
vexatious actions n. sırf zarar verme kastıyla açılan davalar
local actions n. belirli bir ilçede gerçekleştirilmesi gereken yasal eylemler
to take all other actions as an attorney expr. vekil olarak diğer tüm faaliyetlerde bulunmaya
Politics
civic actions n. belediye işleri
corrective actions n. düzeltici faaliyetler
corrective actions n. düzeltici eylemler
coordination actions n. eşgüdüm etkinlikleri
marie_curie actions n. marie curie etkinlikleri
specific support actions n. özel destek eylemleri
aggressive actions n. saldırgan faaliyetler
terrorist actions n. terör eylemleri
committee for community actions in support of consumer policy n. tüketici politikasını destekleyen topluluk eylemleri komitesi
anti-corruption collective actions n. yolsuzlukla mücadele ortak eylemleri
institute effective actions v. etkili önlemler almak
Technical
service actions n. servis işlemleri
actions to be taken in the event of fire n. yangın durumunda yapılacaklar
actions to be taken in the event of fire n. yangın durumunda yapılması gerekenler
Computer
connect actions n. bağlanma eylemleri
disabled actions n. devre dışı kalmış işlemler
button actions n. düğme eylemleri
axis actions n. eksen eylemleri
movie actions n. film eylemleri
sequence of actions n. işlem sırası
sequence of actions n. işlem dizisi
sequence of actions n. işlem sırası
sequence of actions n. işlem dizisi
object actions n. nesne eylemleri
custom actions n. özel eylemler
pov actions n. pov eylemleri
sound actions n. ses eylemleri
alert actions n. uyarı eylemleri
undo actions expr. eylemleri geri al
beep on error actions expr. hata durumunda ses çıkar
confirm actions expr. eylemleri onayla
redo actions expr. işlemi yinele
Construction
environmental actions n. çevre etkileri
Medical
corrective and preventive actions n. düzeltici ve önleyici faaliyetler
Optics
subsidiary actions n. ikinci dereceden hareketler
Biology
vital actions n. hayatsal etkinlikler
Education
thematic actions n. konulu faaliyetler
Environment
assessment actions n. değerlendirme eylemleri
Military
actions on target n. hedefteki harekat tarzı
actions on contact n. temasta harekat tarzı