English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | admissibility n. | kabul edilebilirlik | ||
I wish to contest their admissibility on a purely legal basis. Bunların kabul edilebilirliğine tamamen hukuki bir temelde itiraz etmek istiyorum. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | admissibility n. | kabul edilebilirlik | ||
The Court will set a date in the coming months to study the admissibility of some of these cases. Mahkeme önümüzdeki aylarda bu davalardan bazılarının kabul edilebilirliğini incelemek üzere bir tarih belirleyecektir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | admissibility n. | kabul olunabilme | ||
Law | ||||
Law | admissibility n. | kabul edilebilirlilik | ||
Politics | ||||
Politics | admissibility n. | kabul edilebilirlik |
English | Turkish | |
---|---|---|
Law | ||
Law | admissibility criteria n. | kabul edilebilirlik kriterleri |
Computer | ||
Computer | admissibility conditions n. | onanırlık koşulları |