akı - Turkish English Dictionary
History

akı



Meanings of "akı" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

Turkish English
General
akı flux n.
Technical
akı flux n.
Automotive
akı flux n.
Marine
akı radiation n.
Food Engineering
akı flux n.
Physics
akı flux n.
Meteorology
akı flux n.

Meanings of "akı" with other terms in English Turkish Dictionary : 129 result(s)

Turkish English
General
yumurta akı egg white n.
yumurta akı albumen n.
yumurta akı glair n.
yumurta akı the white of an egg n.
göz akı white n.
manyetik akı yoğunluğu magnetic flux density n.
mıknatıssal akı birimi maxwell n.
akı yoğunluğu flux density n.
kaçak akı stray flux n.
yumurta akı white of egg n.
yumurta akı albumin n.
yüz akı honor n.
yüz akı innocence n.
süt, yumurta akı veya jelatinli donmuş tatlı sherbert n.
yumurta akı sürmek glaire v.
yumurta akı içeren bir tür yapıştırıcı sürmek glaire v.
yumurta akı ile kaplı glaireous adj.
katman anlamı veren ön ek göz akı anlamı veren ön ek scler- pref.
katman anlamı veren ön ek göz akı anlamı veren ön ek sclero- pref.
Technical
eksenel akı axial flux n.
ışınsal akı radial flux n.
akı kaçağı flux leakage n.
akı kaçak muayenesi flux leakage testing n.
akı çizgileri flux lines n.
akı kaçağı stray flux n.
akı kapısı flux gate n.
akı yoğunluğu flux density n.
cereyan akı flux n.
dikişsiz ve kaynaklı ferromanyetik çelik tüplerin otomatik tam çevre manyetik transdüser akı kaçak muayenesi automatic full peripheral magnetic transducer flux leakage testing of seamless and welded ferromagnetic steel tubes n.
elektromanyetik akı electromagnetic flux n.
elektrostatik akı electrostatic flux n.
gauss akı kanıtsavı gauss's flux theorem n.
hava akı ş göstergesi air-flow indicator n.
ışınım akı yoğunluğu radiation flux density n.
ışık akı yoğunluğu illuminance n.
ışınım akı yoğunluğu radiant flux density n.
kaçak akı stray flux n.
manyetik akı magnetic flux n.
manyetik kaçak akı magnetic leakage flux n.
manyetik akı yoğunluğu magnetic flux density n.
manyetik akı kaçağı magnetic leakage flux n.
mıknatıssal akı magnetic flux n.
mıknatıs akı çizgisi magnetic flux line n.
mıknatıs akı yoğunluğu magnetic flux density n.
nötron akı yoğunluğu neutron flux density n.
pratik manyetik flüks veya akı birimi volt-second n.
sabit akı constant flux n.
sıfır net akı yöntemi no net flux method n.
yüksek akı tepkimecsi high flux reactor n.
cevher ve akı oranını yakıta göre ayarlamak burden v.
Computer
ışıyan akı radiant flux n.
kaçak akı leakage flux n.
Telecom
güç akı yoğunluğu power flux density n.
manyetik akı yoğunluğu magnetic flux density n.
Electric
akı kaçağı flux leakage n.
akı bağı flux linkage n.
akı kapısı flux gate n.
elektrik akı yoğunluğu electric flux density n.
elektromanyetik akı electromagnetic flux n.
kaçak akı leakage flux n.
radyo astronomisinde kullanılan bir elektromanyetik akı yoğunluğu birimi jansky n.
bir milyon weber'e eşdeğer bir manyetik akı birimi megaweber n.
radyo astronomisinde kullanılan bir elektromanyetik akı yoğunluğu birimi jy (jansky) abrev.
Construction
akı yakalama flux pinning n.
manyetik akı magnetic flux n.
Lighting
alt yarı küresel akı oranı downward flux fraction n.
alt yarı küresel akı downward flux n.
akı kodu flux code n.
alt toplanık akı orantısı cumulative downward flux proportion n.
dolaylı akı indirect flux n.
dolaysız akı direct flux n.
erkesel akı radiant flux n.
erkesel akı radiant power n.
ışıksal akı luminous flux n.
kuşaksal akı zonal flux n.
toplam akı total flux n.
toplanık akı cumulative flux n.
üst yarı küresel akı upward flux n.
üçüzlü akı flux triplet n.
yararlı akı utilized flux n.
Automotive
manyetik akı magnetic flux n.
Marine
akı koşulu radiation condition n.
volkanik patlamayla oluşan akı pyroclastic flow n.
Medical
göz akı iltihabı scleritis n.
göz akı iltihabı sclerotitis n.
göz akı ameliyatı sclerotomy n.
göz akı iltihabı scleritises n.
göz akı iltihabı sclerotitises n.
yumurta akı allerjisi egg white allergy n.
homeopatik uygulamalarda kullanılan küçük ilaçlı şeker ve yumurta akı içeren bir madde disc [uk] n.
homeopatik uygulamalarda kullanılan küçük ilaçlı şeker ve yumurta akı içeren bir madde disk [us] n.
Anatomy
göz akı sclera n.
göz akı sclerotic n.
göz akı halkası scleral ring n.
göz akı halkası sclerotic ring n.
göz akı ile ilgili scleral adj.
gözün damarsal ağ tabakası ve göz akı arasında yer alan gevşek bağ dokuya ait veya ilgili suprachoroid adj.
(gevşek bağ doku) gözün damarsal ağ tabakası ve göz akı arasında yer alan suprachoroid adj.
gözün damarsal ağ tabakası ve göz akı arasında yer alan gevşek bağ dokuya ait veya ilgili suprachoroidal adj.
(gevşek bağ doku) gözün damarsal ağ tabakası ve göz akı arasında yer alan suprachoroidal adj.
Optics
göz akı yumuşaması scleromalacia n.
göz akı sclera n.
Food Engineering
yumurta akı tozu egg white powder n.
Gastronomy
turtanın üzerine konulduktan sonra pişirilen çırpılmış yumurta akı, şeker vb karışımı meringue n.
yumurta akı white n.
yumurta akı egg whites n.
şeker ve çırpılmış yumurta akı veya kremadan yapılan bir meyveli tatlı whip n.
Physics
akı çizgisi flux line n.
akı yoğunluğu flux density n.
artık akı yoğunluğu residual flux density n.
ışınır akı yoğunluğu radiant flux density n.
ışıyan akı radiant flux n.
ısınır akı radiant flux n.
parçacık akı yoğunluğu particle flux density n.
radyant akı radiant flux n.
tanecik akı yoğunluğu particle flux density n.
manyetik akı birimi magnetic flux unit n.
bir milyon gauss'a eşdeğer bir manyetik akı yoğunluğu birimi megagauss n.
weber'in milyonda birine eşdeğer bir manyetik akı birimi microweber n.
weber'in binde birine eşdeğer bir manyetik akı birimi milliweber n.
birim yüzey alanındaki radyan akı olayı irradiancy n.
birim alana düşen manyetik akı flux density n.
birim kesit alana düşen akı miktarı ölçüsü flux density unit n.
akı yoğunluğu birimi flux density unit n.
Chemistry
boncuk testinde kullanılan erimiş boraks veya akı küresi bead n.
Biochemistry
ısı akı heat flux n.
kütle akı mass flux n.
Marine Biology
ısı-akı heat flux n.
Archaic
yumurta akı glare n.