altmış - Turkish English Dictionary

altmış

Meanings of "altmış" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
Common Usage
altmış sixty n.
Surely Taiwan is not the PLO from the sixties and the seventies.
Elbette Tayvan altmışlı ve yetmişli yılların FKÖ'sü değildir.

More Sentences
General
altmış threescore n.
altmış sexagenary adj.
Math
altmış lx adj.
Archaic
altmış three-score adj.

Meanings of "altmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 181 result(s)

Turkish English
General
altmış sayısı (60, LX) sixty n.
Mr McCartin has just mentioned that it ran to sixty pages, a fact that I had forgotten.
Sayın McCartin az önce bunun altmış sayfa tuttuğundan bahsetti ki ben bunu unutmuştum.

More Sentences
altmış bin sixty thousand n.
Tell me, if you can, how two hundred and sixty thousand illegal immigrants can possibly pass through Turkey unnoticed?
İki yüz altmış bin kaçak göçmenin Türkiye'den fark edilmeden nasıl geçebileceğini söyleyebilir misiniz?

More Sentences
altmış sekiz sixty-eight n.
A week comprises a hundred and sixty-eight hours.
Bir hafta yüz altmış sekiz saatten oluşur.

More Sentences
altmış beş sixty-five n.
She will turn sixty-five years old tomorrow.
O yarın altmış beş yaşına girecek.

More Sentences
altmış dört sixty-four n.
Sixty-four were performed in 2000 compared to 44 in 1999.
1999'da 44'e kıyasla 2000'de altmış dört ameliyat gerçekleştirilmiştir.

More Sentences
altmış dokuz sixty-nine n.
One hundred and sixty-nine Portuguese beaches unfurled blue flags in 2003.
Yüz altmış dokuz Portekiz plajı 2003 yılında mavi bayrak açtı.

More Sentences
altmış yedi sixty-seven n.
Tom's father is sixty-seven years old.
Tom'un babası altmış yedi yaşında.

More Sentences
altmış altı sixty-six n.
Sixty-six percent of the deaths occurred in old people's homes, hospitals and specialised centres.
Ölümlerin yüzde altmış altısı yaşlıların evlerinde, hastanelerde ve uzmanlaşmış merkezlerde meydana gelmiştir.

More Sentences
altmış üç sixty-three n.
It's been sixty-three years since I left Sutherland.
Sutherland'den ayrılalı altmış üç yıl oldu.

More Sentences
altmış iki sixty-two n.
And all the days of Jared were nine hundred and sixty-two years, and he died.
Jared'in bütün ömrü dokuz yüz altmış iki yıl sürdü ve öldü.

More Sentences
altmış tanesi sixty pron.
I think I've learned almost sixty new German words today.
Sanırım bugün neredeyse altmış tane yeni Almanca kelime öğrendim.

More Sentences
altmış iki tanesi sixty-two pron.
Astronomers have observed sixty-two moons orbiting Saturn.
Astronomlar, Satürn'ün yörüngesinde altmış iki tane uydu gözlemlediler.

More Sentences
altmış altı sixtysix n.
altmış üç sixty three n.
üçyüz altmış derece dönüş 360-degree turn n.
altmış iki sixty two n.
altmış beş sixty five n.
altmış dokuz sixty nine n.
altmış bir sixty one n.
altmış altı sixty six n.
altmış sekiz sixty eight n.
altmış dört sixty four n.
altmış yedi sixty seven n.
altmış yaşlarında adam a sixtyish man n.
altmış eş parçadan biri one-sixtieth n.
altmış dörtte bir one-sixty-fourth n.
altmış dört eş parçadan biri one-sixty-fourth n.
altmış eşit parçadan biri sixtieth n.
altmış beden giysi sixty n.
altmış üyeli oluşum sixty n.
altmış parçalı şey sixty n.
altmış ila yetmiş arasındaki sayılar sixties n.
altmış sekiz birim sixty-eight n.
altmış sekiz nesne sixty-eight n.
altmış sekizlik grup sixty-eight n.
altmış sekizlik dizi sixty-eight n.
altmış sekizinci sıra sixty-eight n.
altmış beşinci sayı sixty-fifth n.
altmış beşinci sıra sixty-fifth n.
altmış beş eşit parçadan biri sixty-fifth n.
altmış beş birim sixty-five n.
altmış beş nesne sixty-five n.
altmış beşlik grup sixty-five n.
altmış beşlik dizi sixty-five n.
altmış beşinci sıra sixty-five n.
altmış dört birim sixty-four n.
altmış dört nesne sixty-four n.
altmış dörtlük grup sixty-four n.
altmış dörtlük dizi sixty-four n.
altmış dördüncü sıra sixty-four n.
altmış dördüncü sayı sixty-fourth n.
altmış dördüncü sıra sixty-fourth n.
altmış dört eşit parçadan biri sixty-fourth n.
altmış dokuz birim sixty-nine n.
altmış dokuz nesne sixty-nine n.
altmış dokuzlu grup sixty-nine n.
altmış dokuzlu dizi sixty-nine n.
altmış dokuzuncu sıra sixty-nine n.
altmış bir sixty-one n.
altmış bir birim sixty-one n.
altmış bir nesne sixty-one n.
altmış birli grup sixty-one n.
altmış birli dizi sixty-one n.
altmış birinci sıra sixty-one n.
altmış yedi birim sixty-seven n.
altmış yedi nesne sixty-seven n.
altmış yedili grup sixty-seven n.
altmış yedili dizi sixty-seven n.
altmış yedinci sıra sixty-seven n.
altmış altı birim sixty-six n.
altmış altı nesne sixty-six n.
altmış altılı grup sixty-six n.
altmış altılı dizi sixty-six n.
altmış altıncı sıra sixty-six n.
altmış üç birim sixty-three n.
altmış üç nesne sixty-three n.
altmış üçlü grup sixty-three n.
altmış üçlü dizi sixty-three n.
altmış üçüncü sıra sixty-three n.
altmış iki birim sixty-two n.
altmış iki nesne sixty-two n.
altmış ikili grup sixty-two n.
altmış ikili dizi sixty-two n.
altmış ikinci sıra sixty-two n.
sekste altmış dokuz pozisyonu soixante-neuf n.
altmış sekiz yaşına kadar yaşamak live to the age of sixty-eight v.
altmış altmış giden sexagesimal adj.
altmış beşinci sixty fifth adj.
altmış ikinci sixty second adj.
altmış beşinci 65th adj.
altmış sekizinci sixty eighth adj.
altmış dördüncü 64th adj.
altmış birinci 61st adj.
altmış sekizinci 68th adj.
altmış altıncı 66th adj.
altmış birinci sixty first adj.
altmış üçüncü sixty third adj.
altmış yedinci 67th adj.
altmış altıncı sixty sixth adj.
altmış üçüncü 63rd adj.
altmış dokuzuncu 69th adj.
altmış dördüncü sixty fourth adj.
altmış ikinci 62nd adj.
altmış dokuzuncu sixty ninth adj.
altmış yedinci sixty seventh adj.
yüz altmış beşinci hundred-and-sixty-fifth adj.
yüz altmış olan one hundred sixty adj.
yüz altmış beş olan one hundred sixty-five adj.
yüz altmış clx adj.
yüz altmış beş clxv adj.
altmış sekize denk gelen sixty-eight adj.
altmış sekizlik sixty-eight adj.
altmış beşinci sırada olan sixty-fifth adj.
altmış beş eş parçaya denk gelen sixty-fifth adj.
altmış beş eş parçadan biri olan sixty-fifth adj.
altmış beşe denk gelen sixty-five adj.
altmış beşlik sixty-five adj.
altmış dörde denk gelen sixty-four adj.
altmış dörtlük sixty-four adj.
altmış dördüncü sırada olan sixty-fourth adj.
altmış dört eş parçaya denk gelen sixty-fourth adj.
altmış dört eş parçadan biri olan sixty-fourth adj.
altmış dördüncü sixty-fourth adj.
neredeyse altmış eden sixtyish adj.
altmış dokuza denk gelen sixty-nine adj.
altmış dokuzluk sixty-nine adj.
altmış bire denk gelen sixty-one adj.
altmış birlik sixty-one adj.
altmış yediye denk gelen sixty-seven adj.
altmış yedilik sixty-seven adj.
altmış altıya denk gelen sixty-six adj.
altmış altılık sixty-six adj.
altmış üçe denk gelen sixty-three adj.
altmış üçlük sixty-three adj.
altmış ikiye denk gelen sixty-two adj.
altmış ikilik sixty-two adj.
altmış sekizi sixty-eight pron.
altmış sekiz tanesi sixty-eight pron.
altmış beşi sixty-five pron.
altmış beş tanesi sixty-five pron.
altmış dördü sixty-four pron.
altmış dört tanesi sixty-four pron.
altmış dokuzu sixty-nine pron.
altmış dokuz tanesi sixty-nine pron.
altmış biri sixty-one pron.
altmış bir tanesi sixty-one pron.
altmış yedisi sixty-seven pron.
altmış yedi tanesi sixty-seven pron.
altmış altısı sixty-six pron.
altmış altı tanesi sixty-six pron.
altmış üçü sixty-three pron.
altmış üç tanesi sixty-three pron.
altmış ikisi sixty-two pron.
Colloquial
doksan altmış doksan hourglass figure n.
Trade/Economic
(kanada'da) altmış beş yaş ve üzerindeki vatandaşlara verilen aylık para yardımı gis (guaranteed income supplement) abrev.
Law
miras devrinin vefat durumundan altmış gün önce gerçekleştirildiğinin doğrulanması koşuluyla yapılan yardım supportance [scotland] n.
miras devrinin vefat durumundan altmış gün önce gerçekleştirildiğinin doğrulanması koşuluyla yapılan yardım supportation [obsolete] n.
Technical
altmış yetmiş yaşaları arasında olan kişi sexagenarian n.
altmış sayısına göre sexagesimal adj.
altmış sayısını belirten sexagenary adj.
Automotive
altmış ayak süresi sixty foot time n.
Medical
altmış yaşında erkek hasta 60-year-old man patient n.
Printing
(kitap boyutu) altmış dört yaprak sixty-fourmo n.
altmış dört yapraklık kitap sixty-fourmo n.
Math
(romen rakamları ile) altmış bir lxi adj.
(romen rakamları ile) altmış iki lxii adj.
(romen rakamları ile) altmış üç lxiii adj.
(romen rakamları ile) altmış dört lxiv adj.
(romen rakamları ile) altmış beş lxv adj.
(romen rakamları ile) altmış altı lxvi adj.
(romen rakamları ile) altmış yedi lxvii adj.
(romen rakamları ile) altmış sekiz lxviii adj.
Social Sciences
insan ömrünün altmış üçüncü veya seksen birinci yılı grand climacteric n.
Music
tam notanın altmış dördüncü bölümüne eşit olan kısa nota hemi-demi-semiquaver n.
(britanya'da) altmış bin satan albüm silver disc n.
altmış dörtlük nota sixty-fourth note n.
Archaic
yüz altmış eightscore n.
altmış parçalık grup shock n.
altmış parçalık öbek shock n.
Slang
(seks partnerine) altmış dokuz yapmak sixty-nine v.
altmış dokuz pozisyonunda sevişmek sixty-nine v.