History

anymore

Meanings of "anymore" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	anymore adv.	artık
General
2	General	anymore adv.	daha fazla
3	General	anymore adv.	bundan sonra

Meanings of "anymore" with other terms in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	be not oneself anymore v.	kendi olmaktan çıkmak
2	General	not necessary anymore v.	gerek kalmamak
3	General	not see anymore v.	görüşmemek
4	General	not anymore interj.	artık yok
Colloquial
5	Colloquial	don't see you around here much anymore expr.	seni buralarda pek göremez olduk
6	Colloquial	don't see you around here much anymore expr.	seni artık göremiyoruz buralarda
7	Colloquial	don't see you around here much anymore expr.	buralarda artık pek görünmüyorsun
8	Colloquial	don't see you around here much anymore expr.	seni buralarda pek göremez olduk
9	Colloquial	don't see you around here much anymore expr.	yüzünü gören cennetlik
10	Colloquial	don't see you much around here anymore expr.	seni buralarda pek göremez olduk
11	Colloquial	don't see you much around here anymore expr.	seni artık göremiyoruz buralarda
12	Colloquial	don't see you much around here anymore expr.	buralarda artık pek görünmüyorsun
13	Colloquial	don't see you much around here anymore expr.	seni buralarda pek göremez olduk
14	Colloquial	don't see you much around here anymore expr.	yüzünü gören cennetlik
Idioms
15	Idioms	be not in kansas anymore v.	artık bildiği/tanıdığı yerde olmamak
16	Idioms	be not in kansas anymore v.	artık kendini rahat/güvende hissettiği yerde olmamak
17	Idioms	be not in kansas anymore v.	artık tanımadığı/aşina olmadığı bir yerde olmak
18	Idioms	be not in kansas anymore v.	bildiği/tanıdığı yerin dışına çıkmış olmak
19	Idioms	not a kid anymore expr.	artık çocuk değil
Speaking
20	Speaking	we're not married anymore n.	artık evli değiliz
21	Speaking	it is not important anymore expr.	artık bir önemi kalmadı
22	Speaking	there's no limits anymore expr.	artık sınır falan kalmadı
23	Speaking	it's not necessary anymore expr.	artık gerek kalmadı
24	Speaking	I never see you anymore expr.	artık seni hiç göremez oldum
25	Speaking	I don't want to play this game anymore expr.	artık bu oyunu oynamak istemiyorum
26	Speaking	I don't even think about it anymore expr.	artık bunu düşünmüyorum bile
27	Speaking	I don't want to do this anymore expr.	artık bunu yapmak istemiyorum
28	Speaking	I'm not a kid anymore expr.	artık çocuk değilim
29	Speaking	I'm not a child anymore expr.	artık çocuk değilim
30	Speaking	I am not a child anymore expr.	artık çocuk değilim
31	Speaking	I am not a kid anymore expr.	artık çocuk değilim
32	Speaking	I can't take it anymore expr.	artık dayanamıyorum
33	Speaking	I can't even think anymore expr.	artık düşünemiyorum bile
34	Speaking	I don't know what I know anymore expr.	artık ne bildiğimi ben de bilmiyorum
35	Speaking	I don't know what to do anymore expr.	artık ne yapacağımı bilmiyorum
36	Speaking	I can't tell what's real anymore expr.	artık neyin gerçek olduğunu anlayamıyorum
37	Speaking	I don't know what's real anymore expr.	artık neyin gerçek olduğunu bilemiyorum
38	Speaking	I don't know what's real anymore expr.	artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum
39	Speaking	I can't help her anymore expr.	artık ona yardım edemem
40	Speaking	I'm not a cop anymore expr.	artık polis değilim
41	Speaking	I can't trust you anymore expr.	artık sana güvenemiyorum
42	Speaking	I don't believe you anymore expr.	artık sana inanmıyorum
43	Speaking	I'm not taking orders from you anymore expr.	artık senden emir almayacağım
44	Speaking	I don't want to see you anymore expr.	artık seninle görüşmek istemiyorum
45	Speaking	I don't care anymore expr.	artık umurumda değil
46	Speaking	he doesn't have friends anymore expr.	artık arkadaşı yok
47	Speaking	you can't tell me what to do anymore expr.	artık bana ne yapacağımı söyleyemezsin
48	Speaking	you don't need these anymore expr.	artık bunlara ihtiyacın yok
49	Speaking	he doesn't work here anymore expr.	artık burada çalışmıyor
50	Speaking	you're not a kid anymore expr.	artık çocuk değilsin
51	Speaking	you're not a child anymore expr.	artık çocuk değilsin
52	Speaking	you are not a child anymore expr.	artık çocuk değilsin
53	Speaking	you are not a kid anymore expr.	artık çocuk değilsin
54	Speaking	I can't take it anymore expr.	artık daha fazla dayanamıyorum
55	Speaking	i can't take it anymore! expr.	artık daha fazla dayanamıyorum!
56	Speaking	not anymore expr.	artık değil
57	Speaking	she's not married anymore expr.	artık evli değil
58	Speaking	I don't like watching movies anymore expr.	artık film izlemeyi sevmiyorum
59	Speaking	we shouldn't see each other anymore expr.	artık görüşmemeliyiz
60	Speaking	let's not see each other anymore expr.	artık görüşmeyelim
61	Speaking	you'd better not drink anymore expr.	artık içmesen
62	Speaking	you're not welcome anymore expr.	artık istenmiyorsun
63	Speaking	I can't take it anymore expr.	artık katlanamıyorum
64	Speaking	we don't talk anymore expr.	artık konuşmuyoruz
65	Speaking	you're not a little girl anymore expr.	artık küçük bir kız değilsin
66	Speaking	it doesn't matter anymore expr.	artık önemi yok
67	Speaking	it's not important anymore expr.	artık önemi yok
68	Speaking	you're not welcome anymore expr.	artık yerin yok
69	Speaking	I can't take this anymore expr.	buna artık dayanamıyorum
70	Speaking	I don't want to talk about this anymore expr.	bu konuda konuşmak istemiyorum artık
71	Speaking	this is not your house anymore expr.	bu ev senin değil artık
72	Speaking	I'm not in that business anymore expr.	benim o taraklarda bezim yok artık
73	Speaking	I can't take this anymore expr.	buna artık katlanamıyorum
74	Speaking	you're not in charge anymore expr.	bundan böyle yetki sende değil
75	Speaking	there's nothing holding me here anymore expr.	beni burada tutan bir şey yok artık
76	Speaking	I don't want to talk about this anymore expr.	bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum
77	Speaking	there's nothing keeping me here anymore expr.	beni burada tutan bir şey yok artık
78	Speaking	I don't care anymore expr.	beni artık ilgilendirmiyor
79	Speaking	we don't talk anymore expr.	biz artık konuşmuyoruz
80	Speaking	I can't do this anymore expr.	buna daha fazla devam edemem
81	Speaking	you won't even think about this place anymore expr.	bu yeri düşünmeyeceksin bile
82	Speaking	I couldn't take it anymore expr.	daha fazla dayanamadım
83	Speaking	I don't need anymore of this expr.	daha fazlasına ihtiyacım yok
84	Speaking	I won't talk anymore expr.	daha fazla konuşamayacağım
85	Speaking	you're not welcome anymore expr.	istenmiyorsun artık
86	Speaking	I don't trust people anymore expr.	insanlara güvenim kalmadı
87	Speaking	I don't trust people anymore expr.	insanlara güvenmiyorum artık
88	Speaking	nobody wears a watch anymore expr.	kimsenin artık saat taktığı yok
89	Speaking	you can't help her anymore expr.	ona artık yardım edemezsiniz
90	Speaking	nobody wears a watch anymore expr.	kimse artık saat takmıyor
91	Speaking	I don't feel alone anymore expr.	kendimi yalnız hissetmiyorum artık
92	Speaking	he's not a kid anymore expr.	o artık bir çocuk değil
93	Speaking	we don't see you much around here anymore expr.	seni bu aralar pek göremiyoruz
94	Speaking	I don't know who you are anymore expr.	seni artık tanıyamıyorum
95	Speaking	I don't love you anymore expr.	seni sevmiyorum artık
96	Speaking	we don't see you around here much anymore expr.	seni artık göremiyoruz buralarda
97	Speaking	I don't wanna see you anymore expr.	seni bir daha asla görmek istemiyorum
98	Speaking	we don't see you much around here anymore expr.	seni buralarda pek göremez olduk
99	Speaking	we don't see you much around here anymore expr.	seni artık göremiyoruz buralarda
100	Speaking	we don't see you around here much anymore expr.	seni buralarda pek göremez olduk
101	Speaking	we don't see you around here much anymore expr.	seni bu aralar pek göremiyoruz
102	Speaking	I don't wanna see you anymore expr.	seni bir daha görmek istemiyorum
103	Speaking	your opinion doesn't count anymore expr.	senin fikrinin bir değeri yok artık
104	Speaking	i̇ do not love you anymore expr.	seni artık sevmiyorum
105	Speaking	I don't love you anymore expr.	seni artık sevmiyorum
106	Speaking	we don't see you around here much anymore expr.	yüzünü gören cennetlik
107	Speaking	we don't see you much around here anymore expr.	yüzünü gören cennetlik
108	Speaking	it's not bearable anymore expr.	bıçak kemiğe dayandı
Slang
109	Slang	no chicken anymore expr.	artık genç olmayan (kadın)