at hand - Turkish English Dictionary
History

at hand

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "at hand" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

English Turkish
General
at hand adj. yanında
at hand adj. eli kulağında
at hand adj. yakın
at hand adj. hazır
at hand adj. yakında yanında
at hand adj. yakında
at hand adj. el altında
at hand adj. ha oldu ha olacak
at hand adv. elde
Phrases
at hand expr. yanında
at hand expr. hazırda
at hand expr. yanında hazır olarak
at hand expr. çantasında
at hand expr. üstünde
at hand expr. üzerinde
Colloquial
at hand adj. hal-i hazırdaki
at hand adj. elinizde bulunan
at hand adj. mevzu bahis

Meanings of "at hand" with other terms in English Turkish Dictionary : 125 result(s)

English Turkish
General
be hard at hand v. kapıya dayanmış olmak
be an old hand at v. bir konuda bayağı tecrübeli olmak
wander from the subject at hand v. ele alınan konudan ayrılmak
be hard at hand v. kapıda olmak
keep something near at hand v. el altında bulundurmak
be a dab hand at something v. erbabı olmak
be at hand v. el altında olmak
try one's hand at v. bir şeyi yapmayı denemek
be at hand v. yaklaşmak
be at hand v. yakında olmak
be a dab hand at something v. uzmanı olmak
be finally at hand v. gelip çatmak
be at hand v. yolu düşmek
be an old hand at something v. (bir işin) kurdu olmak
try one's hand at v. -i denemek
try one's hand at v. -e el atmak
buy at first hand v. birinci elden satın almak
buy at second hand v. ikinci elden satın almak
close at hand adj. kapıda
near at hand adj. yakın
near at hand adj. hazır
close at hand adj. yakınında
close at hand adj. ha oldu ha olacak
close at hand adj. an meselesi
close-at-hand adj. yanı başında duran
close-at-hand adj. yaklaşmakta olan
at first hand adv. ilk ağızdan
at first hand adv. ilk elden
at first hand adv. ilk sahibinden
at first hand adv. birinci elden
at any hand adv. ne pahasına olursa olsun
close at hand adv. civarında
close at hand adv. eli kulağında
near at hand prep. yanında
Phrases
the task at hand n. eldeki iş
Colloquial
near at hand expr. elinin altında
near at hand expr. o yakınlarda
at the hand/hands of expr. -den
at the hand/hands of expr. '-dan
at the hand/hands of expr. aracılığıyla
at the hand/hands of expr. tarafından
Idioms
the matter at hand (us) n. ele alınan/tartışılan/söz konusu konu
the matter at hand (us) n. gündemdeki konu
old hand (at doing something) n. (bir şey yapmada) deneyimli kimse
old hand (at doing something) n. (bir konuda) bilgili kimse
old hand (at doing something) n. (bir konuda) çok tecrübeli kimse
old hand (at doing something) n. (bir işin) kurdu
old hand (at doing something) n. (bir alanda) çok becerikli kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir şeyde/bir şey yapmada) deneyimli kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir konuda) bilgili kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir konuda) çok tecrübeli kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir işin) kurdu
an old hand (at something/at doing something) n. (bir alanda) çok becerikli kimse
old hand (at something) n. (bir şeyde) deneyimli kimse
old hand (at something) n. (bir konuda) bilgili kimse
old hand (at something) n. (bir konuda) çok tecrübeli kimse
old hand (at something) n. (bir işin) kurdu
old hand (at something) n. (bir alanda) çok becerikli kimse
old hand (at doing something) n. (bir şey yapmada) deneyimli kimse
old hand (at doing something) n. (bir konuda) bilgili kimse
old hand (at doing something) n. (bir konuda) çok tecrübeli kimse
old hand (at doing something) n. (bir işin) kurdu
old hand (at doing something) n. (bir alanda) çok becerikli kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir şeyde/bir şey yapmada) deneyimli kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir konuda) bilgili kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir konuda) çok tecrübeli kimse
an old hand (at something/at doing something) n. (bir işin) kurdu
an old hand (at something/at doing something) n. (bir alanda) çok becerikli kimse
old hand (at something) n. (bir şeyde) deneyimli kimse
old hand (at something) n. (bir konuda) bilgili kimse
old hand (at something) n. (bir konuda) çok tecrübeli kimse
old hand (at something) n. (bir işin) kurdu
old hand (at something) n. (bir alanda) çok becerikli kimse
try one's hand at something v. elini alıştırmak
have something at one's hand v. elinin altında olmak
be a dab hand at v. -de usta olmak
be a dab hand at v. '-in erbabı olmak
be a dab hand at v. '-in uzmanı olmak
be a dab hand at v. '-de usta bir el olmak
be a dab hand at something/at doing something [uk] v. bir şeyde/bir şeyi yapmakta usta olmak
be a dab hand at something/at doing something [uk] v. bir şeyde/bir şeyi yapmakta çok iyi olmak
be a dab hand at something/at doing something [uk] v. bir şeyin/işin erbabı olmak
be a dab hand at something/at doing something [uk] v. bir şeyin/işin ustası olmak
have (someone or something) at hand v. (birini/bir şeyi) yanında bulundurmak
have (someone or something) at hand v. (birini/bir şeyi) elinin altında bulundurmak
have (someone or something) at hand v. (birini/bir şeyi) hazır bulundurmak
try your hand at something v. bir şeyde şansını denemek
try your hand at something v. bir şeyi yapmayı denemek
try your hand at something v. bir şeye el atmak
try your hand at something v. bir şeyi denemek
at the hand of adv. hediye olarak
at first hand expr. birinci ağızdan
at someone's hand expr. biri tarafından/yüzünden
close at the hand expr. çok yakın
near at the hand expr. çok yakın
at first hand expr. doğrudan doğruya öğrenilmiş
near at hand expr. çok yakında
at second hand expr. dolaylı olarak
near at the hand expr. el altında
near at hand expr. el altında
close at the hand expr. el altında
at first hand expr. ilk elden
at second hand expr. ikinci elden
at first hand expr. ilk ağızdan
at second hand expr. ikinci ağızdan
close at the hand expr. yakında
near at the hand expr. yakında
at first hand expr. yaşanmış
at the hand of (someone or something) expr. (birinin) elinden
at the hand of (someone or something) expr. (biri veya bir şey) yüzünden
at the hand of (someone or something) expr. '-den dolayı
at the hand of expr. (birinin) elinden
at the hand of expr. (biri veya bir şey) yüzünden
at the hand of expr. '-den dolayı
(close/near) at hand expr. yakında
(close/near) at hand expr. eli kulağında
(close/near) at hand expr. yakın
(close/near) at hand expr. ha oldu ha olacak
Speaking
to get back to the issue at hand expr. asıl konuya gelecek olursak
do you have a pencil near at hand? expr. oralarda kalem var mı?
Trade/Economic
current investments and cash at bank and in hand n. cari yatırımlar ve bankada ya da elde bulunan nakit
buy at first hand v. birinci elden satın almak
Technical
vibration transmissibility of gloves at the palm of the hand n. eldivenden avuç içine geçen titreşim
the vibration occurring at the handles of hand-held power driven impact drills n. elle tutmalı motorlu darbeli matkapların tutamaklarındaki titreşim
Medical
spontaneous contractions at the inner side of left hand n. sol elin iç kısmında istemsiz kasılmalar