avoid - Turkish English Dictionary
History

avoid

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "avoid" in Turkish English Dictionary : 33 result(s)

English Turkish
Common Usage
avoid v. kaçınmak
avoid v. sakınmak
avoid v. önlemek
General
avoid v. savmak
avoid v. iptal etmek
avoid v. uzak durmak
avoid v. atlatmak
avoid v. geçiştirmek
avoid v. kaçmak
avoid v. kurtulmak
avoid v. çekinmek
avoid v. alıkoymak
avoid v. korunmak
avoid v. imtina etmek
avoid v. savuşturmak
avoid v. feshetmek
avoid v. kaçınmak
avoid v. sakınmak
avoid v. içtinap etmek
avoid v. mani olmak
avoid v. engellemek
avoid v. görmezden gelmek
Trade/Economic
avoid v. feshetmek
avoid v. iptal etmek
Law
avoid v. ilga etmek
avoid v. kaçınmak
Technical
avoid v. kaçınmak
avoid v. meydan vermemek
avoid v. önüne geçmek
avoid v. sakınmak
Archaic
avoid v. çıkmak
avoid v. ayrılmak
avoid v. çekilmek

Meanings of "avoid" with other terms in English Turkish Dictionary : 67 result(s)

English Turkish
General
avoid meddling v. suya sabuna dokunmamak
avoid any possible mistakes v. hataya meydan vermemek
avoid any possible mistakes v. hataya mahal vermemek
avoid expense v. masraftan kaçmak
avoid contact with v. alışverişi olmamak
avoid contact v. alışverişi olmamak
avoid somebody v. uzak durmak
avoid the danger v. tehlikeden kaçınmak
avoid risk v. riskten kaçınmak
avoid drawing attention v. dikkat çekmekten sakınmak
avoid drawing attention v. dikkat çekmemeye çalışmak
avoid wastage v. israftan kaçınmak
avoid touching v. el sürmemek
avoid commenting v. yorum yapmaktan kaçınmak
avoid attracting attention to yourself v. dikkat çekmemeye çalışmak
avoid self-sacrifice v. özveriden kaçınmak
avoid unnecessary expenses v. gereksiz harcamalardan sakınmak
avoid unnecessary expenses v. gereksiz harcamalardan kaçınmak
avoid phone calls v. telefona çıkmamak
avoid phone calls v. telefonlara çıkmamak
avoid a contract v. sözleşmeyi iptal etmek
avoid a contract v. sözleşmeyi feshetmek
avoid trouble v. beladan uzak durmak
avoid trouble v. beladan kaçınmak
avoid the ambiguity v. belirsizlikten kaçınmak
avoid contact with v. temas halinde olmaktan kaçınmak
avoid a scene v. olay/hadise/rezalet çıkmasını önlemek
avoid a scene v. olay/hadise/rezalet çıkmasının önüne geçmek
avoid a scene v. olay/hadise/rezalet çıkmasına mani/engel olmak
avoid confusion v. karışıklığı önlemek
avoid [obsolete] v. iptal etmek
avoid [obsolete] v. geçersiz kılmak
avoid [obsolete] v. kovmak
avoid work v. işten kaytarmak
avoid work v. savsaklamak
avoid work v. tembellik etmek
Phrases
avoid contact with eyes expr. göz ile temasından kaçınınız
Proverb
avoid evil and it will avoid thee kötülükten uzak durursan o da senden uzak durur
avoid evil and it will avoid thee kötülükten kaçınırsan o da sana bulaşmaz
avoid evil and it will avoid thee kötülükten uzak durana kötülük de bulaşmaz
Colloquial
avoid the radar v. radara yakalanmamaya çalışmak
avoid upsetting someone v. üzmekten kaçınmak
in order to avoid a misunderstanding expr. yanlış anlaşılma olmasın
Idioms
avoid something like the plague v. bir şeyden bulaşıcı bir hastalıkmış gibi uzak durmak
avoid someone or something like the plague v. köşe bucak kaçmak
avoid like the plague v. vebalı görmüş gibi kaçmak
avoid someone or something like the plague v. vebalı görmüş gibi kaçmak
avoid like the plague v. vebalı görmüş gibi kaçmak
avoid like the plague v. köşe bucak kaçmak
avoid someone/something like the plague v. birinden/bir şeyden vebalı görmüş gibi kaçmak
avoid someone/something like the plague v. birinden/bir şeyden köşe bucak kaçmak
avoid someone/something like the plague v. birinden/bir şeyden kesinlikle kaçınmak
avoid the trap of doing something v. bir şey yapma tuzağına düşmek/düşmekten kaçınmak
avoid the trap of doing something v. bir şeyi yapmaktan kaçınmak
avoid the trap of doing something v. bir şey yapma tuzağına düşmemek
avoid the trap of doing something v. bir şey yapma aptallığından uzak durmak
avoid the trap of doing something v. bir şey yapma hatasından kaçınmak
Speaking
to avoid suspicion expr. şüphe çekmemek için
in order to avoid any misunderstanding expr. yanlış anlaşılma olmasın
in order to avoid any misunderstanding expr. yanlış anlaşılma olmasın diye
Trade/Economic
avoid a contract v. bir sözleşmeyi iptal etmek
avoid a contract v. sözleşmeyi feshetmek
Law
right to avoid testifying n. ifade vermekten imtina hakkı
attempt to avoid tax n. vergi kaçakçılığına teşebbüs
Technical
minimum gaps to avoid crushing of parts of the human body n. insan vücudu kısımlarını ezilme tehlikesinden kaçınmak için gerekli minimum aralıklar
Aeronautic
see and avoid expr. gör ve kaçın
Sport
avoid walking v. ayaklarını yerden kesmek