Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
bakarak
Meanings of
"bakarak"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bakarak
looking
adv.
2
General
bakarak
at sight
adv.
3
General
bakarak
ocularly
adv.
Meanings of
"bakarak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 161 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
yukarıdan bakarak, ahlakçı, yobaz, beylik laflar söyleyen
sententious
adj.
General
2
General
yüze bakarak insanın karakterini keşfetme
physiognomy
n.
3
General
ateşe bakarak kehanetlerde bulunan kimse
pyromancer
n.
4
General
tekerleğe bakarak fal bakma
cyclomancy
n.
5
General
kedilerin hareketlerine bakarak geleceği görme
ailuromancy
n.
6
General
dumana bakarak kehanette bulunma
capnomancy
n.
7
General
gök gürültüsü ve yıldırıma bakarak kehanette bulunma
ceraunomancy
n.
8
General
gök gürültüsü ve yıldırıma bakarak kehanette bulunma
ceraunoscopia
n.
9
General
gök gürültüsü ve yıldırıma bakarak kehanette bulunma
ceraunoscopy
n.
10
General
gök gürültüsü ve yıldırıma bakarak kehanette bulunma
keraunoscopia
n.
11
General
gök gürültüsü ve yıldırıma bakarak kehanette bulunma
keraunoscopy
n.
12
General
avuçtaki çizgilere bakarak geleceği tahmin eden falcı
cheiromancer
n.
13
General
avuçtaki çizgilere bakarak geleceği tahmin eden falcı
chiromancer
n.
14
General
gök gürültüsü ve yıldırıma bakarak kehanette bulunma
keraunomancy
n.
15
General
suya bakarak kendi kendini hipnoz etme
lecanoscopy
n.
16
General
yüze bakarak insanın karakterini keşfeden kimse
metoposcopist
n.
17
General
yüze bakarak insanın karakterini keşfetme
metoposcopy
n.
18
General
kişinin fiziksel görünümüne bakarak geleceğini görme
schematomancy
n.
19
General
bakarak okuma
sight-reading
n.
20
General
bakarak okunan materyal
sight-reading
n.
21
General
bakarak okuyabilme
sight-reading
n.
22
General
alevlere bakarak kehanette bulunma
pyromancy
n.
23
General
alevlere bakarak gelecekten haber veren kahin
pyromantic
n.
24
General
yıldıza bakarak niyet tutmak
wish upon a star
v.
25
General
fala bakarak haber vermek
augur
v.
26
General
yıldıza bakarak niyet tutmak
wish on a star
v.
27
General
kitaplara bakarak kehanette bulunmak
bibliomancy
v.
28
General
diğerlerine bakarak öğrenmek
learn from watching others
v.
29
General
sert bakarak korkutmak
browbeat
v.
30
General
-e bakarak hükme varmak
go by
v.
31
General
bakarak çalmak
sight-read
v.
32
General
bakarak söylemek
sight-read
v.
33
General
çarşaflara bakarak kan olup olmadığına bakmak
inspect the bedsheets to see if there was any blood
v.
34
General
kap içindeki suya bakarak kehanette bulunmak
scry
v.
35
General
kimliğe bakarak yaş kontrol etmek
card
v.
36
General
yabani arıları uçuş güzergahlarına bakarak yuvalarına kadar takip etmek
line bees
v.
37
General
yukarı bakarak aramak
upseek
v.
38
General
kem gözle bakarak büyülemek
blink [scotland]
v.
39
General
düz çizgi belirlemek için bir şey boyunca bakarak hedef almak
bone
v.
40
General
sert bakarak korkutmak
bounce [uk]
v.
41
General
yan yan bakarak küçümsemek
geck [scotland]
v.
42
General
dik dik bakarak yıldırmak
outstare
v.
43
General
bir şeyi bakarak okumak
sight-read
v.
44
General
yüze bakarak karakter analiz eden
metoposcopic
adj.
45
General
yüze bakarak karakter analiz eden
metoposcopical
adj.
46
General
ön hazırlık olmaksızın o anda bakarak yapılan
seet [dialect]
adj.
47
General
üstten bakarak konuşan
snuffling
adj.
48
General
tadına bakarak
gustatorily
adv.
49
General
öfkeli bakarak
gloweringly
adv.
50
General
yan bakarak
leeringly
adv.
51
General
yan yan bakarak
leeringly
adv.
52
General
sert bakarak
scowlingly
adv.
53
General
geçmişe bakarak
in retrospect
adv.
54
General
tadına bakarak
gustatorially
adv.
55
General
sinirli sinirli bakarak
scowlingly
adv.
56
General
-e bakarak
by
adv.
57
General
geleceğe bakarak
looking ahead
adv.
58
General
yukarı bakarak
upliftingly
adv.
59
General
dik dik bakarak
gloweringly
adv.
60
General
ters yöne bakarak
rightabout
adv.
61
General
zıt yöne bakarak
rightabout
adv.
62
General
üstü yukarı bakarak
right-side up
adv.
63
General
doğrudan birbirine bakarak
opposite
adv.
64
General
üsten bakarak
overhand
adv.
65
General
üsten bakarak
overhanded
adv.
66
General
tepeden bakarak
disdainishly
adv.
67
General
tepeden bakarak
disdainously [obsolete]
adv.
68
General
arkaya bakarak
post
adv.
69
General
bin yıl öncesinden bakarak
premillennially
adv.
70
General
yüzü öne bakarak
side-on
adv.
71
General
güney-güneydoğuya bakarak
south-southeast
adv.
72
General
güney-güneybatıya bakarak
south-southwest
adv.
73
General
güneye bakarak
southwards
adv.
74
General
güneybatıya bakarak
southwest
adv.
75
General
güneybatıya bakarak
south-west
adv.
76
General
güneybatının güneyine bakarak
southwest by south
adv.
77
General
güneybatının batısına bakarak
southwest by west
adv.
78
General
güneybatıya bakarak
southwesterly
adv.
79
General
güneybatıya bakarak
southwestward
adv.
80
General
güneybatıya bakarak
southwestwards
adv.
81
General
güneybatıya bakarak
sou'west
adv.
82
General
uzaydan bakarak
spaceward
adv.
83
General
birbirine bakarak
square
adv.
84
General
sokağa bakarak
streetward
adv.
85
General
sokağa bakarak
streetwards
adv.
86
General
tepeden bakarak
superiorly
adv.
87
General
yüzü yukarı bakarak
supinely
adv.
88
General
-e bakarak
against
prep.
Phrasals
89
Phrasals
bir şeye bakarak çizmek
draw from
v.
90
Phrasals
hukuka veya anlaşma kurallarına bakarak dahil etmek
rule in
v.
91
Phrasals
hukuka veya anlaşma kurallarına bakarak hariç tutmak
rule in
v.
92
Phrasals
(birine/bir şeye) bakarak öğrenmek
learn from (someone or something)
v.
93
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) bakarak kontrol etmek
match (someone or something) (up) with (someone or something else)
v.
94
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) bakarak kontrol etmek
match (someone or something) against (someone or something else)
v.
95
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) bakarak kontrol etmek
match up (someone or something) with (someone or something else)
v.
96
Phrasals
(birini/bir şeyi) dış görünümüne göre/görüntüsüne bakarak/yüzeysel olarak değerlendirmek
take (someone or something) at face value
v.
Phrases
97
Phrases
'-e bakarak
with an eye on
expr.
98
Phrases
birine/bir şeye bakarak
alongside (of) someone or something
expr.
99
Phrases
birine/bir şeye bakarak
alongside (of) someone or something
expr.
100
Phrases
(birinin/bir şeyin) dış görünüşüne dayanarak/bakarak
to look at (someone or something)
expr.
Colloquial
101
Colloquial
(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri
that's rich [uk]
expr.
102
Colloquial
(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri!
that's rich!
expr.
Idioms
103
Idioms
ağzının içine bakarak dinlemek
hang on one's words
v.
104
Idioms
bakarak olmak
watch over
v.
105
Idioms
bugüne bakarak geleceği öngörmeye çalışmak
read the runes
v.
106
Idioms
bakarak olmak
keep an eye on
v.
107
Idioms
(bir şeyi) dış görünümüne göre/görüntüsüne bakarak/yüzeysel olarak değerlendirmek/ doğru kabul etmek
take at face value
v.
108
Idioms
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak şansını artırmaya çalışmak
play the percentage game
v.
109
Idioms
(biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak
heap scorn on (one's) head
v.
110
Idioms
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
heap scorn on somebody/something
v.
111
Idioms
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on somebody/something
v.
112
Idioms
(biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on (one's) head
v.
113
Idioms
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak karar verip başarı şansını artırmaya çalışmak
play the percentages
v.
114
Idioms
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak seçim yapıp başarı şansını artırmaya çalışmak
play the percentages
v.
115
Idioms
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak ilerleyip başarılı olma şansını artırmaya çalışmak
play the percentages
v.
116
Idioms
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak hareket edip başarılı olma şansını yükseltmeye çalışmak
play the percentages
v.
117
Idioms
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast (one's) eyes on (someone or something)
v.
118
Idioms
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast (one's) eyes on (someone or something)
v.
119
Idioms
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast one's eyes (on someone or something)
v.
120
Idioms
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast one's eyes (on someone or something)
v.
121
Idioms
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast one's eyes (upon someone or something)
v.
122
Idioms
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast one's eyes (upon someone or something)
v.
123
Idioms
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak
feast your eyes (on somebody/something)
v.
124
Idioms
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast your eyes (on somebody/something)
v.
125
Idioms
birine/bir şeye bakarak gözünü gönlünü doyurmak
feast your eyes on something/someone
v.
126
Idioms
birine/bir şeye bakarak gözü gönlü açılmak
feast your eyes on something/someone
v.
127
Idioms
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
heap scorn on somebody/something
v.
128
Idioms
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on somebody/something
v.
129
Idioms
bakarak olmak
keep an eye out
v.
130
Idioms
(birine/bir şeye) bakarak olmak
keep an eye out for (someone or something)
v.
131
Idioms
(birine/bir şeye) bakarak olmak
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
132
Idioms
birine/bir şeye bakarak olmak
keep an eye on somebody/something
v.
133
Idioms
birine/bir şeye bakarak olmak
keep your eye on somebody/something
v.
Telecom
134
Telecom
geriye bakarak sıraya sokma
look back queuing
n.
135
Telecom
ileriye bakarak sıraya sokma
look ahead queuing
n.
Medical
136
Medical
bebeğin ölü doğup doğmadığını vücudu suya batırıp ciğer genişlemesine bakarak belirleme
docimasy
n.
137
Medical
bebeğin ölü doğup doğmadığını vücudu suya batırıp ciğer genişlemesine bakarak belirleme
docimasia
n.
Anatomy
138
Anatomy
artkafadan bakarak
occipitally
adv.
Psychology
139
Psychology
siyah beyaz resimlere bakarak kişinin yarattığı hikayeden kişilik analizi yapılmasına imkan tanıyan bir test tekniği
thematic apperception test
n.
Chemistry
140
Chemistry
bileşiklerde birtakım elementlerin var olup olmadığını çıkardığı alevin rengine bakarak tespit etme yöntemi
flame reaction
n.
141
Chemistry
bileşiklerde birtakım elementlerin var olup olmadığını çıkardığı alevin rengine bakarak tespit etme yöntemi
flame test
n.
Astrology
142
Astrology
olayların ne zaman gerçekleşeceğini yıldız haritasına bakarak hesaplama
direction
n.
History
143
History
(arma figürü) yüzü karşıya bakarak
at gaze
adv.
Religious
144
Religious
ölü bir insanın bağırsaklarına bakarak yapılan kehanet biçimi
anthropomancy
n.
145
Religious
örümceklere bakarak kehanette bulunma
arachnomancy
n.
146
Religious
sayılara bakarak kehanette bulunma
arithmancy
n.
147
Religious
sayılara bakarak kehanette bulunma
arithmomancy
n.
148
Religious
sayılara bakarak kehanette bulunma
arithomancy
n.
149
Religious
sayılara bakarak kehanette bulunma
numeromancy
n.
150
Religious
sayılara bakarak kehanette bulunma
numerology
n.
151
Religious
hayvanların omuzlarına bakarak kehanette bulunma
armomancy
n.
152
Religious
böceklerin görünüşü ve davranışına bakarak kehanette bulunma
entomomancy
n.
Philosophy
153
Philosophy
argümanı kimin söylediğine bakarak reddetme
bulverism
n.
Sport
154
Sport
diğer oyuncunun hareketlerine bakarak kendi sırasını kontrol etmek
key
v.
155
Sport
(turnuvada yarışmacıyı) önceki performansına bakarak diğerlerine göre sıralamak
seed
v.
Wagering
156
Wagering
yarışmacının geçmişteki performansına bakarak bahis yapan kişi
form player
n.
Music
157
Music
bakarak çalan müzisyen
sight reader
n.
158
Music
bakarak çalan müzisyen
sightsman
n.
159
Music
(bir müziği) notalarına bakarak çalmak
sight-read
v.
160
Music
bir müziği partisyonuna bakarak icra etmek
sight-read
v.
Archaic
161
Archaic
üstten bakarak konuşmak
snuffle
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bakarak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy