Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
belli eden
Meanings of
"belli eden"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
belli eden
telltale
adj.
Meanings of
"belli eden"
with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
iyi niyeti belli eden davranış
goodwill gesture
n.
2
General
belli bölüm veya dizelerin alfabede birbirini takip eden harflerle başladığı yazılar
abecedarian psalms
n.
3
General
maden yatağı içerdiğini belli eden yer
prospect
n.
4
General
belirli bir durumu belli eden
revealing
adj.
5
General
belli bir gruba hitap eden
esoteric
adj.
6
General
kendini fazlasıyla belli eden
obtrusive
adj.
7
General
hatları belli eden
edgy
adj.
8
General
bir durumu belli eden
keyhole
adj.
9
General
belli belirsiz tasvir eden
shadowy [obsolete]
adj.
Colloquial
10
Colloquial
birinden hoşlandığını aleni olarak belli eden mimikler
kissy face
n.
Idioms
11
Idioms
gerçeği/niyeti belli eden şey
dead giveaway
n.
12
Idioms
yokluğunu belli eden/yokluğu belli olan
conspicuous by one's absence
adj.
13
Idioms
yokluğunu belli eden/yokluğu belli olan
conspicuous by one's (its) absence
adj.
14
Idioms
yokluğunu belli eden/yokluğu belli olan
conspicuous by your absence
adj.
15
Idioms
yokluğunu belli eden/yokluğu belli olan
conspicuous by your/its absence
adj.
Trade/Economic
16
Trade/Economic
malların girdiğini çıktığını belli eden kayıtlar
warehouse books
n.
17
Trade/Economic
(stok) piyasada belli belirsiz hareket eden
dormant
adj.
Law
18
Law
kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm
sunset provision
n.
19
Law
kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm
sunset clause
n.
Textile
20
Textile
dokuma tarağının izlerini belli eden (kumaş)
reedy
adj.
Construction
21
Construction
inşaat şirketlerinin anlaşmada yer alan şartlara uyacağını ve belli kriterlerde performans göstereceğini garanti eden bono
performance bond
n.
Mining
22
Mining
nehir kıyılarının maden damarlarının yerini belli eden aşınmış tarafları
fret
n.
23
Mining
nehir kıyılarının maden damarlarının yerini belli eden aşınmış tarafları
frett
n.
Veterinary
24
Veterinary
hayvanlarda kataral yangı ve burun çekme şeklinde kendini belli eden bir solunum yolu hastalığı
snuffles
n.
Math
25
Math
belli bir işlemi temsil eden işaret
del
n.
Logic
26
Logic
bir grubun sadece belli üyelerine işaret eden (terim)
undistributed
adj.
Zoology
27
Zoology
belli bir türe ait hayvanların tümünü ifade eden son ek
-zoa
suf.
Music
28
Music
belli bir süre bir enstrümanın sessiz kaldığını işaret eden bir müzik hareketi
tacet
n.
Archaic
29
Archaic
yüzeyde kendini belli eden nokta
plot
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of belli eden
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy