Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bir şeyler yazmak | write something v. | ||
Mr Howitt wrote something in the explanatory statement that I disagree with. Bay Howitt açıklama metninde katılmadığım bir şey yazmış. More Sentences |
||||
General | bir şeyler yazmak | scribble v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | tahtaya tebeşirle bir şeyler yazmak/çizmek | chalk something up v. |
Phrasals | palas pandıras bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede) | pound out v. |
Phrasals | yalap şap bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede) | pound out v. |
Phrasals | baştan savma bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede) | pound out v. |