Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
History
bir anlamda
Meanings of
"bir anlamda"
in English Turkish Dictionary : 5 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir anlamda
in one sense
adv.
2
General
bir anlamda
in a manner of speaking
adv.
3
General
bir anlamda
in a sense
adv.
Colloquial
4
Colloquial
bir anlamda
sorta
adv.
5
Colloquial
bir anlamda
sort of
expr.
Meanings of
"bir anlamda"
with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
dar anlamlı bir sözcüğün geniş anlamda kullanılması
synecdoche
n.
2
General
bir kelimenin bir cümle içerisinde iki farklı anlamda kullanılması
zeugma
n.
3
General
(bir şeyin, mecaz anlamda) yüz binlercesi
lakh
n.
4
General
(mecazi anlamda) zor bir işi başaran kimse
miracle worker
n.
5
General
(mecazi anlamda) bir yere dalmak
boil
v.
6
General
(belli) bir bağlamda/anlamda
in a certain sense
adv.
Phrasals
7
Phrasals
bir erkeği cinsel anlamda tahrik etmek
yank (one's) crank
v.
Colloquial
8
Colloquial
felaket/müthiş (bir şey veya kişi) (olumlu ve olumsuz anlamda)
a hell of a someone or something
adv.
9
Colloquial
felaket/müthiş (bir şey veya kişi) (olumlu ve olumsuz anlamda)
a helluva someone or something
adv.
Idioms
10
Idioms
(bir anlamda) fırsatlar ülkesi
the land of milk and honey
n.
11
Idioms
birini/bir şeyi politik/siyasi anlamda desteklemek
announce (one's support) for someone or something
v.
12
Idioms
birini/bir şeyi politik anlamda desteklediğini ilan etmek/açıklamak
announce (one's support) for someone or something
v.
Trade/Economic
13
Trade/Economic
sendika vb. herhangi bir yasal ya da sosyal anlamda bir güvencesi olmaksızın çalışan insanların oluşturduğu istihdam
precarious employment
n.
14
Trade/Economic
ülkelerin ekonomik anlamda gelişmişlik düzeyleri ile ülkede yaşayan insanların mutluluk seviyeleri arasında bir ilişki olmadığını savunan ekonomik kuram
easterlin paradox
n.
Law
15
Law
yasal anlamda meşru sayılmayan bir mezhebin amaçlarına tahsis edilen tesis
superstitious uses
n.
16
Law
yasal anlamda tam mülkiyet olmamakla birlikte bir mülkten mülkiyet gibi yararlanma imkanı tanıyan yasal hak
equitable estate
n.
Politics
17
Politics
kişisel hakları korumak şartıyla bir kimsenin yasal anlamda suçlu olup olmadığını belirleme süreci
due process of law
n.
18
Politics
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı
potemkin village
n.
19
Politics
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı
potyomkin village
n.
Math
20
Math
bir alan denklemini matematiksel anlamda daha kullanışlı hale getirmek için içerisinde tanımlanan ancak gözlemlenebilir fiziksel sonuçları olmayan fonksiyon
gauge
n.
Military
21
Military
bir askeri üste faaliyette bulunan fakat o üssün emir komuta zincirine dahil olmayan bir anlamda kiracı konumdaki komutanlık
tenant command
n.
Slang
22
Slang
hayatta bir tek amacı olan, bilimsel veya teknik arayışlarda başarılı fakat sosyal anlamda yetersiz kimse
nerdy
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir anlamda
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy