birine sıkıntı vermek - Turkish English Dictionary
History

birine sıkıntı vermek



Meanings of "birine sıkıntı vermek" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
Phrasals
birine sıkıntı vermek yank someone around v.
birine sıkıntı vermek get on someone v.
birine sıkıntı vermek pull someone about v.
Idioms
birine sıkıntı vermek give somebody grief v.
birine sıkıntı vermek give someone a rough time v.
birine sıkıntı vermek give someone a hard time v.
birine sıkıntı vermek give someone a bad time v.
birine sıkıntı vermek gripe one's soul v.
birine sıkıntı vermek give somebody a rough ride v.
birine sıkıntı vermek give somebody a rough time (of it) v.
birine sıkıntı vermek give somebody a hard time (of it) v.
birine sıkıntı vermek give somebody a bad time (of it) v.
birine sıkıntı vermek give someone grief v.
birine sıkıntı vermek make it hot for somebody v.

Meanings of "birine sıkıntı vermek" with other terms in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

Turkish English
Phrasals
(birine) sürekli sıkıntı vermek pinch at (someone) v.
biriyle birine sıkıntı vermek afflict someone with someone v.
birine bir şeyle sıkıntı vermek afflict someone with something v.
(birine) sıkıntı yaşatmak/vermek afflict (one) with (something) v.
biriyle birine sıkıntı vermek afflict someone with someone v.
birine bir şeyle sıkıntı vermek afflict someone with something v.
(birine) sıkıntı yaşatmak/vermek afflict (one) with (something) v.
birine bir şeyle sıkıntı vermek beset someone with something v.
birine/bir şeye biriyle/bir şeyle sıkıntı vermek encumber someone or something with someone or something v.
(birine/bir şeye bir şeyle) sıkıntı vermek encumber (someone or something) with (something) v.
birine/bir şeye sıkıntı vermek fuss at someone or something v.
(birine) sıkıntı vermek fuss at (one) v.
(birine/bir şeye) sıkıntı vermek get on (someone or something) v.
Idioms
(bir şey) nedeniyle (birine) sıkıntı vermek/rahatsızlık vermek burden someone or something with someone or something v.
(birine) sıkıntı vermek/yaşatmak give (one) a rough ride v.
(birine) sıkıntı vermek give (one) a pain v.
(birine) sıkıntı vermek give (one) grief v.
(birine bir konuda) sıkıntı vermek give somebody grief (about/over something) v.
birine herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek give somebody the all-clear v.
(birine) sıkıntı vermek make it warm for (one) v.
(birine bir şeyle) sıkıntı vermek plague (one) with (something) v.
Slang
(birine) sıkıntı vermek have got a monkey on (one's) back v.
(birine) sıkıntı vermek bust (one's) ass v.
birine rahatsızlık/sıkıntı vermek kick-ass on someone v.