History

boyunduruk

Meanings of "boyunduruk" in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	boyunduruk	oppression n.
2	Common Usage	boyunduruk	yoke n.
General
3	General	boyunduruk	headlock n.
4	General	boyunduruk	lintel n.
5	General	boyunduruk	bow n.
6	General	boyunduruk	pillory n.
7	General	boyunduruk	shackle n.
8	General	boyunduruk	lock n.
9	General	boyunduruk	chain n.
10	General	boyunduruk	aggrievance n.
11	General	boyunduruk	bow n.
12	General	boyunduruk	garrot n.
13	General	boyunduruk	oppressure n.
Technical
14	Technical	boyunduruk	transome n.
15	Technical	boyunduruk	strap n.
16	Technical	boyunduruk	transom n.
17	Technical	boyunduruk	oxbow n.
18	Technical	boyunduruk	peripheral tie n.
19	Technical	boyunduruk	valve yoke n.
20	Technical	boyunduruk	yoke n.
Automotive
21	Automotive	boyunduruk	fork join n.
Marine
22	Marine	boyunduruk	crowfoot n.
Agriculture
23	Agriculture	boyunduruk	neck yoke n.
Sport
24	Sport	boyunduruk	headlock n.

Meanings of "boyunduruk" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	boyunduruk altına alma	yoking n.
2	General	güreşte boyunduruk	headlock n.
3	General	boyunduruk geçme	bridle joint n.
4	General	tahta boyunduruk	cang n.
5	General	tahta boyunduruk	cangue n.
6	General	boyunduruk altındaki halk	ditionary n.
7	General	boyunduruk altındaki şey	subjective n.
8	General	boyunduruk altında yaşama	subjectness n.
9	General	boyunduruk altına alma	superordination n.
10	General	boyunduruk geçirmek	yoke v.
11	General	hayvana boyunduruk geçirmek	yoke v.
12	General	boyunduruk altına almak	subdue v.
13	General	bir hayvanı boyunduruk altına almak	adjugate v.
14	General	boyunduruk altına almak	adaunt [obsolete] v.
15	General	boyunduruk takmak	yoke v.
16	General	boyunduruk vurmak	yoke v.
17	General	boyunduruk altına almak	underyoke v.
18	General	boyunduruk altına almak	dismay v.
19	General	boyunduruk altında olmayan	yokeless adj.
20	General	boyunduruk altına alınmamış	undamped adj.
21	General	boyunduruk altındaki	subject adj.
22	General	boyunduruk altına giren	ridden adj.
23	General	boyunduruk altına alınmış	subjected adj.
24	General	boyunduruk altındakilere ait veya ilgili	subjective [obsolete] adj.
25	General	boyunduruk altındakilere özgü	subjective [obsolete] adj.
26	General	boyunduruk altına alınabilir	subjicible adj.
Colloquial
27	Colloquial	boyunduruk altına almak	bring to heel v.
Idioms
28	Idioms	boyunduruk altına girmek	pass under the yoke v.
29	Idioms	boyunduruk altında	under the yoke expr.
Technical
30	Technical	boyunduruk tipi fırça tutucu	yoke-type brush holder n.
31	Technical	boyunduruk takma	inspanning n.
32	Technical	boyunduruk tipi valf bağlantı	yoke-type valve connection n.
33	Technical	boyunduruk halkası	yoke ring n.
34	Technical	boyunduruk tipi fırça tutucu	yoke-type brush gear n.
35	Technical	mıknatıslı boyunduruk	magnet yoke n.
36	Technical	boyunduruk takmak	wreathe [scotland] v.
Architecture
37	Architecture	boyunduruk kemer	bracing arch n.
Construction
38	Construction	boyunduruk geçme	bridle joint n.
Marine
39	Marine	dümenin boyunduruk yekesi	yoke of the rudder n.
Agriculture
40	Agriculture	boyunduruk üzerinde iki tane halkalı cıvata ve iki takviye plakasına bağlı büyük demir halka	neck yoke attachment n.
41	Agriculture	boyunduruk ile bağlanmış bir çift çeki hayvanı	yoke n.
Breeding
42	Breeding	(koşum hayvanlarına) boyunduruk geçirmek	inspan [africa] v.
Geology
43	Geology	boyunduruk basen	yoked basin n.
44	Geology	boyunduruk havza	yoked basin n.
Hunting
45	Hunting	boyunduruk vidası	yoke screw n.
Archaic
46	Archaic	boyunduruk altına almak	stress v.