break stones - Turkish English Dictionary
History

break stones

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "break stones" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
Colloquial
break stones v. canına okumak
break stones v. dalga geçmek
break stones v. kafa bulmak
break stones v. şaka yapmak

Meanings of "break stones" with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

English Turkish
Proverb
sticks and stones will break my bones but words will never hurt me istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
sticks and stones may break my bones but hard words cannot hurt me istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
sticks and stones can break my bones but words can never hurt me istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
Colloquial
break someone's stones v. birisiyle kafa bulmak
break someone's stones v. birisine şaka yapmak
break someone's stones v. birisinin canına okumak
break someone's stones v. birisiyle dalga geçmek
Idioms
sticks and stones may break my bones, but words will never hurt me [childish] expr. istediğin kadar konuş/söyle beni yaralayamazsın
Slang
break (someone's) stones v. canına okumak
break (someone's) stones v. ağzına sıçmak
break (someone's) stones v. çırasını yakmak
break (someone's) stones v. gebertmek
break (someone's) stones v. zıbartmak
break (someone's) stones v. defterini dürmek
break (someone's) stones v. duman etmek
break (someone's) stones v. oymak
break (someone's) stones v. çok iş yüklemek
break (someone's) stones v. canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak
break (someone's) stones v. silindir gibi ezmek
break (someone's) stones v. haşat etmek
break (someone's) stones v. haşatını çıkarmak
break (one's) stones v. (birinin) başının etini yemek
break (one's) stones v. (birinin) ensesinde boza pişirmek
break (one's) stones v. (birini) taciz etmek
break (one's) stones v. (birine) rahat vermemek
break (one's) stones v. (birini) sıkıştırmak
break (one's) stones v. göbeği çatlamak
break (one's) stones v. büyük çaba sarf etmek
break (one's) stones v. kendini paralamak
break (one's) stones v. canını dişine takmak
break (one's) stones v. eşek gibi/canla başla çalışmak
break (one's) stones v. kıçını yırtmak