English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | bring something around v. | (bir şeyi) belli bir yere getirmek |
Phrasals | bring something around v. | (bir şeyi) getirip vermek |
Phrasals | bring something around v. | (bir şeyi) getirip dağıtmak |
Phrasals | bring something around v. | (bir şeyi) gezdirmek/dolaştırmak |
Phrasals | bring something around v. | (yemeği) servis etmek/getirmek |