brittle - Turkish English Dictionary
History

brittle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "brittle" in Turkish English Dictionary : 33 result(s)

English Turkish
Common Usage
brittle adj. gevrek
brittle adj. kolayca kırılan
General
brittle n. bonbon
brittle n. şekerleme
brittle n. kısa ve kaba
brittle n. asabi
brittle n. sert
brittle n. keskin
brittle v. kırılganlaşmak
brittle v. kırılgan olmak
brittle adj. kıtır kıtır
brittle adj. hassas
brittle adj. ince
brittle adj. nazik
brittle adj. kolay kırılır
brittle adj. narin
brittle adj. kırılgan
brittle adj. kırılgan
brittle adj. (mizaç olarak) soğuk
brittle adj. geçici
brittle adj. kısa süreli
Technical
brittle adj. gevrek
brittle adj. kırılgan
Mechanic
brittle adj. kırılgan
Construction
brittle adj. gevrek
Automotive
brittle adj. gevrek
Pathology
brittle adj. brittle diyabet hastası olan
brittle adj. brittle diyabet hastalığı olan
Food Engineering
brittle adj. gevrek
brittle adj. kırılgan
Gastronomy
brittle n. karamelize şekerli ceviz veya fındıktan yapılan bir tür şekerleme
Geology
brittle adj. (taş) yontulabilir
brittle adj. (taş) parçalanabilir

Meanings of "brittle" with other terms in English Turkish Dictionary : 60 result(s)

English Turkish
General
peanut brittle n. yerfıstığıyla yapılan bir şekerleme
brittle behaviour n. gevrek davranış
brittle rupture n. gevreklik kırılması
make brittle v. gevrek hale getirmek
get brittle v. gevremek
as brittle as adj. kadar kolay kırılır
Technical
brittle iron n. gevrek demir
brittle material n. gevrek malzeme
brittle temperature n. gevreklik sıcaklığı
brittle behaviour n. gevrek davranım
brittle fracture n. gevreklik kırılması
brittle material n. gevrek gereç
brittle metal n. gevrek metal
brittle temperature range n. gevreklik sıcaklık aralığı
brittle coating n. gevrek kaplama
brittle silver ore n. gevrek gümüş cevheri
brittle fracture n. gevrek kırılım
brittle structure n. gevrek yapı
brittle erosion behaviour n. gevrek erozyon davranımı
brittle test n. gevreklik deneyi
brittle solid n. gevrek katı
brittle crack n. gevrek çatlak
brittle crack propagation n. gevrek çatlak ilerlemesi
griffith theory of brittle fracture n. griffith'in gevrek kırılma kuramı
brittle failure n. gevrek işgörmezlik
brittle fracture n. gevrek kırılma
brittle metal n. kırılgan metal
brittle structure n. kırılgan yapı
brittle test n. kırılganlık deneyi
brittle material n. kırılgan gereç
brittle iron n. kırılgan demir
ductile-brittle transition temperature n. sünek-gevrek geçiş sıcaklığı
ductile-brittle transition n. sünek-gevrek geçişi
Construction
brittle fracture n. gevrek kırılma
brittle failure n. gevrek göçme
Aeronautic
brittle point n. kırılma noktası
brittle temperature n. kırılma sıcaklığı
brittle lacquer technique n. kırılgan vernikle kaplama tekniği
ductile brittle transition n. yumuşaklıktan kırılganlığa geçiş
Mining
brittle silver glance n. stefanit
Medical
brittle bone disease n. cam kemik hastalığı
brittle bones n. cam kemik hastalığı
brittle hair n. kırılgan saçları
Pathology
brittle diabetes n. brittle diyabet hastalığı
Chemistry
brittle material n. kırılgan malzeme
Marine Biology
brittle-stars n. yılanyıldızıları
Zoology
brittle star n. yılanyıldızı
brittle-star n. yılanyıldızı
Botanic
brittle bladder fern n. gevrek eğrelti
brittle fern n. gevrek eğrelti
brittle bush n. abd ve meksika'ya özgü, sarı çiçekli, kokulu, yuvarlak bir çalı
brittle maidenhair n. meksika baldırıkarası
brittle maidenhair fern n. meksika baldırıkarası
Tobacco
crisp-brittle adj. çıtır çıtır
Forestry
brittle willow n. gevrek söğüt
Environment
brittle fracture n. kılcal çatlaklar
Geology
brittle deformation n. gevrek deformasyon
brittle rock n. gevrek kayaç
brittle rock n. kırılgan kayaç
brittle deformation n. kırılgan deformasyon