bullet - Turkish English Dictionary
History

bullet

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "bullet" in Turkish English Dictionary : 30 result(s)

English Turkish
Common Usage
bullet n. mermi
bullet n. kurşun
General
bullet n. im
bullet n. kurşun
bullet n. madde imi
bullet v. hızla ilerlemek
bullet v. hızlı hareket etmek
bullet adj. kurşuna benzeyen
bullet adj. mermi gibi
Trade/Economic
bullet n. fişek kredi
Technical
bullet n. metal işçiliğinde küçük nesneleri tutmak için kullanılan içi zift dolu demir kabuk
bullet n. konik parça
bullet n. konik yapı
bullet n. konik metal kasa içindeki elektrikli lamba
Computer
bullet n. imleme
bullet n. koyu nokta
bullet n. madde işareti
bullet n. m imi
bullet n. madde imi
bullet n. mermi imi
Informatics
bullet n. madde imi
Mining
bullet n. topuz
Physics
bullet n. bölünmeyi tetiklemek için atom çekirdeğine eklenen parçacık
Military
bullet n. çekirdek
bullet n. fişek mermisi
bullet n. kurşun
bullet n. mermi
Hunting
bullet n. mermi çekirdeği
Slang
bullet n. 1 yıllık hapis cezası
bullet n. kart destesinin ası

Meanings of "bullet" with other terms in English Turkish Dictionary : 216 result(s)

English Turkish
General
bullet wound n. kurşun yarası
bullet hole n. mermi deliği
random bullet n. kör kurşun
stray bullet n. kaza kurşunu
dumdum bullet n. dumdum kurşunu
bullet hole n. kurşun deliği
stray bullet n. serseri kurşun
bullet proof vest n. kurşun geçirmez yelek
estray bullet n. serseri kurşun
bullet casing n. mermi kovanı
bullet of mercy n. merhamet kurşunu
bullet-head n. inatçı
bullet-proof vest n. kurşun geçirmez yelek
stray bullet n. maganda kurşunu
a real bullet n. gerçek mermi
a real bullet n. gerçek kurşun
real bullet n. gerçek kurşun
real bullet n. gerçek mermi
bullet mark n. kurşun izi
full metal jacket bullet n. metal zarflı mermi
a bullet fired at democracy n. demokrasiye atılan kurşun
first bullet n. ilk kurşun
stray bullet n. kör kurşun
silver bullet n. gümüş kurşun
bullet holes n. kurşun delikleri
spent bullet n. mermi kovanı
bullet head n. küçük yuvarlak baş
bullet head n. inatçı
tired bullet n. yorgun mermi
handgun bullet n. tabanca mermisi
bullet-resistant armour n. kurşun geçirmez zırh
bullet-resistant armor n. kurşun geçirmez zırh
bullet in the head n. kafadaki kurşun
bullet journal n. bir günlük biçimi
bullet [us] n. çok hızlı ve isabetli atılan şey
percussion bullet n. vurarak patlatılan bir madde içeren kurşun
percussion bullet n. patlayıcı kurşun
bite the bullet v. çok zor bir karar almak
fire bullet v. kurşun sıkmak
load the bullet into the chamber v. kurşunu namluya vermek
load the bullet into the chamber v. kurşunu namlunun ağzına vermek
load the bullet v. kurşunu namluya vermek
be killed by a stray bullet v. maganda kurşunuyla ölmek
be shot by a falling-bullet from a celebratory gun fire v. maganda kurşununa kurban gitmek
fall victim to a stray bullet from a celebratory gunfire v. maganda kurşununa kurban gitmek
get hit by a falling-bullet from a celebratory gun fire v. maganda kurşununa kurban gitmek
put bullet holes through the windshield v. arabanın ön camına kurşun delikleri açmak
be half dead with a bullet hole in one's shoulder v. omzunda bir kurşun deliğiyle yarı ölü bir halde olmak
be faster than a speeding bullet with something v. bir şey yapmakta tez canlı davranmak
bullet-proof adj. kurşun geçirmez
bullet resistant adj. kurşun geçirmez
bullet-riddled adj. (kurşunlar ile) kevgire dönmüş
bullet-riddled adj. kurşunlanarak delik deşik edilmiş
bullet-riddled adj. kurşunlanmış
bullet-resistant adj. kurşun geçirmez
bullet-resistant adj. kurşuna dayanıklı
bullet-headed adj. kafası kurşun şeklinde olan
bullet-headed adj. inatçı
bullet-headed adj. keçi gibi
Colloquial
get the bullet v. işten kovulmak
get the bullet v. işten atılmak
get the bullet v. işten çıkarılmak
give the bullet v. işten atmak
give the bullet v. işten çıkarmak
give the bullet v. işten kovmak
give the bullet v. kapıyı göstermek
get the bullet v. kapı dışarı edilmek
give the bullet v. yol vermek
bite the bullet v. (bir sorunu) kabullenmek
bullet-scarred adj. kurşun yaralı
bullet-scarred adj. kurşun yarası almış
ftasb (faster than a speeding bullet) expr. ışık hızıyla
ftasb (faster than a speeding bullet) expr. ışık hızında
ftasb (faster than a speeding bullet) expr. anında
ftasb (faster than a speeding bullet) expr. mermiden hızlı
Idioms
magic bullet (a quick solution to a problem) n. sihirli değnek
magic bullet n. sihirli ilaç/tedavi
magic bullet n. sihirli değnek
magic bullet n. şıp diye/parmağını şaklatarak sorunu çözecek şey
number one with a bullet n. satışları hızla artan bir numara (şarkı)
number one with a bullet n. bir numaraya hızla yükselen şarkı
number one with a bullet n. müzik listelerinde bir numara
number one with a bullet n. açık ara bir numara
number one with a bullet n. birden/hızla bir yükselme grafiği çizen
number one with a bullet n. alanında hızla en iyi/en yetkin olan
silver bullet n. sihirli değnek
silver bullet n. sihirli çözüm
silver bullet n. uzun süredir devam eden bir sorunu çabucak çözüveren bir çözüm
bite the bullet v. acıya göğüs germek
take a bullet for someone v. biri için kurşunun önüne atlamak
bite on the bullet v. cesaretle göğüs germek
dodge the bullet v. ciddi bir tehlikeyi atlatmak
dodge the bullet v. ciddi bir sorunu (başarıyla) atlatmak
bite the bullet v. dişini sıkmak
bite on the bullet v. metin olmak
dodge the bullet v. tehlikeyi savuşturmak
bite the bullet v. (zorluğa vb) katlanmak
dodge a bullet v. ucuz atlatmak
dodge the bullet v. vartayı atlatmak
dodge a bullet v. vartayı atlatmak
dodge a bullet v. varta atlatmak
bite the bullet v. acıya göğüs germek
bite the bullet v. dişini sıkmak
bite the bullet v. (zorluğa, sorunlara) katlanmak
take a bullet (for someone) v. (biri için) kurşunun önüne atlamak
take a bullet (for someone) v. (biri için) kendini feda etmek
take a bullet (for someone) v. (birini) korumak için kendini ateşe atmak
take the bullet (for someone) v. (biri için) kurşunun önüne atlamak
take the bullet (for someone) v. (biri için) kendini feda etmek
take the bullet (for someone) v. (birini) korumak için kendini ateşe atmak
like a bullet from a gun expr. kurşun gibi hızlı
like a bullet out of a gun expr. kurşun gibi hızlı
Speaking
you have a bullet wound expr. kurşun yaran var
save the last bullet for yourself expr. son kurşunu kendin için sakla
Trade/Economic
bullet payment n. borcun geri ödemesinin taksit taksit değil bir defada yapılması
bullet payment n. defaten ödeme
bullet repayment n. tek kalemde geri ödeme
bullet maturity n. tek ödemeli kredinin ödeme vadesi
bullet loan n. tek ödemeli kredi
Law
bullet fingerprinting n. balistik tanımlama
bullet wound n. kurşun yarası
rubber bullet n. plastik mermi
foam bullet n. plastik mermi
Politics
magic bullet theory n. sihirli kurşun teorisi
single bullet theory n. tek kurşun teorisi
bullet vote n. toplu oy
Technical
bullet train n. hızlı tren
tracer bullet n. izli mermi
bullet train n. kurşun hızında tren
bullet-proof glass n. kurşun geçirmez cam
bullet-resistant glass n. kurşuna dayanıklı cam
bullet- resisting glass n. kurşun geçirmez cam
bullet-proof safety glass n. kurşun geçirmez emniyet camı
blank bullet n. manevra fişeği
bullet bolt n. saplı cıvata
stray bullet n. serseri kurşun
bullet-resisting adj. mermiye dayanıklı
Computer
bullet list n. madde işaretli liste
bullet style n. madde işareti stili
bullet point format n. madde işaretli format
list bullet n. liste madde işareti
bullet list n. madde işareti listesi
distance from bullet to text n. madde iminden metne uzaklık
bullet type n. madde işareti türü
number of lines per bullet should not exceed n. madde imindeki en fazla satır sayısı
bullet position n. madde işareti konumu
bullet style n. madde imi biçemi
bullet list n. madde imli liste
list bullet n. liste işaret
list bullet n. liste madde imi
bullet character n. madde imi karakteri
bullet picture n. madde işareti resmi
bullet position n. madde imi konumu
bullet key n. mermi imi tuşu
bullet tool n. mermi imi aracı
bullet text n. metin
picture bullet n. resim madde işareti
picture bullet n. resimli madde işareti
bullet default n. varsayılan madde imleri
apply list bullet n. uygula liste madde işareti
bullet default n. varsayılan madde işaretleri
new bullet n. yeni işaret
new bullet n. yeni madde imi
new bullet n. yeni madde işareti
bullet points n. madde işareti noktaları
bullet characters with bullets expr. madde imi karakterlerini madde imleriyle
change bullet expr. madde işareti değiştir
use a bullet expr. madde imi kullan
format bullet expr. madde işareti biçimlendir
Construction
resistance against bullet attack n. mermi darbesine karşı dayanıklılık
Automotive
bullet terminal n. kurşun tip erkek terminal
bullet resistant glass n. kurşuna dayanıklı cam
Railway
bullet train n. sürat treni
Aeronautic
bullet nozzle n. ıraksak-yakınsak lüle
drogue bullet n. marş durdurma düzeni
Petrol
storage bullet n. depolama tankı
Printing
bullet point n. madde işareti
Marine Biology
bullet tuna n. gobone
bullet tuna n. tombik
bullet tuna n. tulina
bullet tuna n. tombil balığı
Botanic
bullet tree n. balata ağacı
bullet wood n. balata ağacı odunu
bullet wood n. balata ağacı
bullet wood n. ispanyol kirazı
Military
cannon bullet n. top mermisi
cannon bullet n. gülle
dumdum bullet n. domdom mermisi
training bullet n. eğitim mermisi
tracer bullet n. izli piyade mermisi
tracer bullet n. izli mermi
bullet-resistant glazing n. kurşun geçirmez cam tabakalar
bullet-proof coat n. kurşun geçirmez yelek
bullet-resistant glass n. kurşun geçirmez cam
bullet splash n. merminin parça sıçratması
cartridge bullet n. mermi çekirdeği
bullet-resistant glass n. mermiye dayanıklı cam
bullet drop n. mermi düşümü
plastic bullet n. plastik mermi
rubber bullet n. plastik mermi
armour piercing bullet n. zırh delici piyade mermisi
armour piercing bullet n. zırh delici mermi
man-stopping bullet n. özellikle hedefe isabet ettiğinde saçılıp ciddi yaralanmalara sebep olacak şekilde modifiye edilen mermi
dum-dum bullet n. dom dom kurşunu
bullet proof adj. kurşun geçirmez
Hunting
expanding bullet n. avda kullanılan doku içinde genişleyen çekirdek
bullet energy n. çekirdek enerjisi
bullet jacket n. mermi gömleği
bullet-lube built up n. mermi yayının namlu ve mekanizmada toplanması
bullet lube n. mermi yayı
Slang
bullet-stopper n. abd donanmasına bağlı asker
bullet-stopper n. piyade
stick a bullet in one's head v. birinin kafasına kurşun sıkmak
British Slang
rusty bullet hole n. anüs
rusty bullet hole n. göt deliği
rusty bullet hole n. kıç deliği