cobble - Turkish English Dictionary
History

cobble

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "cobble" in Turkish English Dictionary : 34 result(s)

English Turkish
General
cobble n. parke taşı
cobble n. yuvarlak kaya parçası
cobble n. kaba çakıl
cobble n. kaldırım taşı
cobble n. tamir etmek ayakkabı
cobble n. arnavut kaldırım taşı
cobble n. kördüğüm
cobble n. arnavut kaldırımı
cobble n. üstünkörü onarım
cobble v. uyduruvermek
cobble v. ayakkabı tamir etmek
cobble v. kaldırım taşı döşemek
cobble v. taşla kaplamak
cobble v. taş döşemek
cobble v. pençe vurmak
cobble v. kabaca birleştirmek
Technical
cobble n. blokaj taşı
cobble n. çakıl
cobble n. hadde bozuğu
cobble n. kaldırım taşı
cobble n. kabarıntı
cobble n. kaba çakıl
cobble n. yassı yuvarlak taş
cobble v. kaldırım taşı döşemek
Construction
cobble n. kaldırım taşı
Automotive
cobble v. uyduruk iş yapmak
Marine
cobble n. iri çakıl
Geology
cobble n. iri taş
Ornithology
cobble n. buz dalgıcı
cobble n. kızıl gerdanlı dalgıç
Slang
cobble n. kötü işçilik izleri gösteren parça
Metallurgy
cobble n. atık demir veya çelik topu
cobble n. atık demir veya çelik parçası
cobble n. yuvarlanarak hareket eden parçada kontrol kaybından kaynaklı kusur

Meanings of "cobble" with other terms in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
General
cobble [uk] v. üstünkörü bir şekilde onarmak
cobble [uk] v. yama yapmak
Phrasals
cobble something together v. kabaca birleştirmek
cobble something up v. kabaca birleştirmek
cobble together v. kabaca birleştirmek
cobble together v. dikkatsizce bir araya getirmek
cobble together v. yarım yamalak bir araya getirmek/birleştirmek
cobble together v. özensizce toparlamak/birleştirmek
cobble together v. baştan savma bir şekilde yapıp bitirmek
cobble together v. yalapşap yapmak/birleştirmek
cobble up v. kabaca birleştirmek
cobble up v. dikkatsizce bir araya getirmek
cobble up v. yarım yamalak bir araya getirmek/birleştirmek
cobble up v. özensizce toparlamak/birleştirmek
cobble up v. baştan savma bir şekilde yapıp bitirmek
cobble up v. yalapşap yapmak/birleştirmek
Idioms
enough (something) to cobble dogs with expr. çok fazla
enough (something) to cobble dogs with expr. bol miktarda
enough (something) to cobble dogs with expr. dünya kadar
enough (something) to cobble dogs with expr. bol bol
Mining
cobble [uk] n. küçük kaldırım taşı büyüklüğünde kömür parçası
cobble coal [uk] n. küçük kaldırım taşı büyüklüğünde kömür parçası
Environment
cobble stone masonry n. kesmetaş yığma
Geography
cobble [dialect] n. (özellikle yer adlarında) yuvarlak tepe