dökümlü - Turkish English Dictionary

dökümlü

Meanings of "dökümlü" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
dökümlü flowing adj.
dökümlü floaty adj.
dökümlü flotery adj.
Textile
dökümlü unstructured adj.
dökümlü drapey adj.

Meanings of "dökümlü" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
General
dökümlü giysi blousily n.
bol/dökümlü pantolon baggy pants n.
bol/dökümlü şort baggy shorts n.
dökümlü giyim loose clothing n.
dökümlü olmak drape v.
yakası dökümlü lapelled adj.
yakası dökümlü lapeled adj.
dökümlü (giysi) loose adj.
(kıyafet) dökümlü side adj.
Technical
çift dökümlü merdaneler double-poured rolls n.
dipten dökümlü pota bottom pour ladle n.
epoksi dökümlü reçineler epoxy cast resins n.
kaynaşık dökümlü refrakterler monofrax n.
kesintisiz dökümlü haddeleme endless casting rolling n.
merkezden kaçık tabandan dökümlü elektrik ark ocağı eccentric bottom tapping electric arc furnace n.
merkezkaç dökümlü boru spun pipe n.
plastik dökümlü kaplama taslağı plastic-moulded enclosure outline n.
tabandan dökümlü ocak bottom tapping furnace n.
tabandan dökümlü pota bottom pouring ladle n.
tabandan dökümlü pota bottom pour ladle n.
tabandan dökümlü elektrik ark ocağı bottom tapping electric arc furnace n.
Textile
17. ve 18. yüzyıllarda özellikle kadınlar arasında popüler olan, içteki kıyafeti ve iç etekliği göstermesi için önünde açıklık bulunan ve genellikle dökümlü duran bir elbise veya rop mantua n.
dökümlü oluşuyla dikkat çeken drapey adj.
dökümlü tarzıyla etki yaratan drapey adj.
Architecture
sütun olarak kullanılan dökümlü kumaş giysili kadın figürü caryatid n.
sütun olarak kullanılan dökümlü kumaş giysili kadın figürleri caryatides n.
sütun olarak kullanılan dökümlü kumaş giysili kadın heykeli ile ilgili caryatic adj.
Construction
ön dökümlü beton borular ve bağlantı parçaları precast concrete pipes and fittings n.
ön dökümlü beton mamul precast concrete product n.
ön dökümlü beton mamuller precast concrete products n.