|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
dört gözle beklemek |
look forward v.
|
|
I look forward now to your discussion of the report.
Şimdi raporu tartışmanızı dört gözle bekliyorum.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
dört yüz |
four hundred adj.
|
|
As for the United States, to date it has provided financial support worth four hundred million dollars.
Amerika Birleşik Devletleri ise bugüne kadar dört yüz milyon dolar değerinde mali destek sağlamıştır.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
dört ayaklı hayvan |
quadruped n.
|
|
Dogs and cats are examples of quadrupeds.
Köpekler ve kediler, dört ayaklılara örnektir.
More Sentences
|
4 |
General |
son dört ay |
last four n.
|
|
This means that I feel especially responsible for the last four months of that year.
Bu da kendimi özellikle o yılın son dört ayından sorumlu hissettiğim anlamına geliyor.
More Sentences
|
5 |
General |
dört temmuz |
fourth of july n.
|
|
Happy fourth of July!
Dört Temmuz kutlu olsun!
More Sentences
|
6 |
General |
on dört |
fourteen n.
|
|
There are fourteen students in the classroom.
Sınıfta on dört öğrenci var.
More Sentences
|
7 |
General |
dört yapraklı yonca |
four-leaf clover n.
|
|
Have you ever found a four-leaf clover?
Hiç dört yapraklı yonca buldun mu?
More Sentences
|
8 |
General |
dört yapraklı yonca |
four-leaf clover n.
|
|
Have you ever found a four-leaf clover?
Hiç dört yapraklı yonca buldunuz mu?
More Sentences
|
9 |
General |
dört mevsim |
four seasons n.
|
|
In many cases, these areas want even more tourists, preferably spread equally across the four seasons.
Çoğu durumda bu bölgeler, tercihen dört mevsime eşit olarak yayılmış daha fazla turist istemektedir.
More Sentences
|
10 |
General |
dört bin |
four thousand n.
|
|
More than four thousand Kurdish villages have been completely destroyed.
Dört binden fazla Kürt köyü tamamen yok edildi.
More Sentences
|
|
11 |
General |
dört duvar |
four walls n.
|
|
I was bored of sitting between four walls.
Dört duvar arasında oturmaktan sıkılmıştım.
More Sentences
|
12 |
General |
saat dört |
four n.
|
|
I usually go home at four.
Genellikle saat dörtte eve giderim.
More Sentences
|
13 |
General |
dört yaş |
four n.
|
|
I've heard that Einstein didn't start speaking until he was four.
Einstein'ın dört yaşına kadar konuşmaya başlamadığını duydum.
More Sentences
|
14 |
General |
dört göz |
four eyes n.
|
|
Four eyes see more than two.
Dört göz iki gözden daha fazlasını görür.
More Sentences
|
15 |
General |
on dört yaş |
fourteen n.
|
|
I have always been in favour of the age of fourteen, unless specific products require other age limits.
Belirli ürünler başka yaş sınırları gerektirmedikçe, her zaman on dört yaşından yana olmuşumdur.
More Sentences
|
16 |
General |
altmış dört |
sixty-four n.
|
|
Sixty-four were performed in 2000 compared to 44 in 1999.
1999'da 44'e kıyasla 2000'de altmış dört ameliyat gerçekleştirilmiştir.
More Sentences
|
17 |
General |
dört gözle beklemek |
wait for v.
|
|
I can't wait for that day to come.
O günün gelmesini dört gözle bekliyorum.
More Sentences
|
18 |
General |
dört gözle beklemek |
look forward to v.
|
|
We, in this House, look forward to the fulfilment of Romania's European vocation.
Bizler bu Mecliste Romanya'nın Avrupa misyonunu yerine getirmesini dört gözle bekliyoruz.
More Sentences
|
19 |
General |
dört nala koşmak |
gallop v.
|
|
Tom urged his horse into a gallop.
Tom atını dört nala koşmaya zorladı.
More Sentences
|
20 |
General |
dört kat |
fourfold adj.
|
|
The company's profits increased fourfold in just one year.
Şirketin kârı, sadece bir yıl içinde dört kat arttı.
More Sentences
|
21 |
General |
dört dörtlük |
perfect adj.
|
|
Everything must be nothing less than perfect.
Her şey dört dörtlük olmalı.
More Sentences
|
22 |
General |
dört yol ağzı |
crossroads n.
|
|
23 |
General |
dört başı mamur |
the all round n.
|
|
24 |
General |
dört taneden biri |
quadruplicate n.
|
|
25 |
General |
dört tekerlekli, üstü açılır kapanır hafif at arabası |
victoria n.
|
|
26 |
General |
dört yaşından daha küçük boğalarla güreşen boğa güreşçisi |
novillero n.
|
|
27 |
General |
on dört şubatta sevgiliye verilen hediye |
valentine n.
|
|
28 |
General |
atla çekilen dört tekerlekli hafif gezinti arabası |
surrey n.
|
|
29 |
General |
dört tekerlek freni |
fourwheel brake n.
|
|
30 |
General |
on dört sayısı |
fourteen n.
|
|
|
31 |
General |
gece yarısından sonraki üç dört saat |
small hours n.
|
|
32 |
General |
iskambilde en yüksek dört beş koz |
honor n.
|
|
33 |
General |
antik fizyolojiye göre aşırı sinir ve asabiyete neden olduğu düşünülen dört etkenden biri |
yellow bile n.
|
|
34 |
General |
on dört şubata rastlayan sevgililer günü |
valentine's day n.
|
|
35 |
General |
dört nala koşan at |
galloper n.
|
|
36 |
General |
rusya'da kullanılan dört tekerlekli bir çeşit at arabası |
telega n.
|
|
37 |
General |
dünyanın dört bucağı |
four corners of the earth n.
|
|
38 |
General |
dört çiftle yapılan dans |
quadrille n.
|
|
39 |
General |
dört parçalı yaprak |
quatrefoil n.
|
|
40 |
General |
dört ayaklı |
quadruped n.
|
|
41 |
General |
motosiklet motoruyla çalışan dört tekerlekli küçük taşıt |
quadricycle n.
|
|
42 |
General |
yirmi dört buğday ağırlığında ölçü birimi 1,56 gram |
pennyweight n.
|
|
43 |
General |
on dört şubatta sevgiliye gönderilen kart |
valentine n.
|
|
44 |
General |
dört yapraklı |
quarto n.
|
|
45 |
General |
üstü açık dört tekerlekli rus at arabası |
droshky n.
|
|
46 |
General |
dört köşeli sütun |
pilaster n.
|
|
47 |
General |
hindistan'daki dört sosyal gruptan biri |
kshatriya n.
|
|
48 |
General |
dört koltuklu teleferik |
quad chair n.
|
|
49 |
General |
dört ayaklı kelebek |
four footed butterfly n.
|
|
50 |
General |
dört gram |
dram n.
|
|
51 |
General |
dört köşeli şapka |
biretta n.
|
|
52 |
General |
dört teker çekişli |
fourwheel drive n.
|
|
53 |
General |
yanları açık ve dört tekerlekli yük arabası |
lorry n.
|
|
54 |
General |
yüz kırk dört düzine |
greal gross n.
|
|
55 |
General |
dört vezinli mısra |
tetrameter n.
|
|
56 |
General |
dört yapraklı forma |
quarto n.
|
|
57 |
General |
dört gram |
drachmae n.
|
|
58 |
General |
üst kısmı açılır kapanır dört tekerlekli at arabası |
landau n.
|
|
59 |
General |
dört sesli parça |
quartette n.
|
|
60 |
General |
dört köşeli |
tetragon n.
|
|
61 |
General |
dört rakamı 4 |
four n.
|
|
62 |
General |
dört ayak |
all fours n.
|
|
63 |
General |
on dört şubatta kendisine kart gönderilen veya hediye verilen sevgili |
valentine n.
|
|
64 |
General |
üç veya dört kişiyle oynanan bir amerikan iskambil oyunu |
eucre n.
|
|
65 |
General |
oyun alanının dört köşesinden biri |
corner n.
|
|
66 |
General |
dört telli gitar |
ukulele n.
|
|
67 |
General |
on dört şubata rastlayan sevgililer günü |
st valentine's day n.
|
|
68 |
General |
dört incil´den biri |
gospel n.
|
|
69 |
General |
dört yılda bir gelen ve 366 gün olan yıl |
leap year n.
|
|
70 |
General |
dört tekerlekli atlı binek arabası |
phaeton n.
|
|
|
71 |
General |
dört gram |
drachmai n.
|
|
72 |
General |
dört tekerlekli |
wagon n.
|
|
73 |
General |
dört sesli parça |
quartet n.
|
|
74 |
General |
önü dört direkli bina |
tetrastyle n.
|
|
75 |
General |
dört tekerlekli yük arabası |
wagon n.
|
|
76 |
General |
dört yıl süren olay |
quadrennial n.
|
|
77 |
General |
noel öncesi dört hafta |
advent n.
|
|
78 |
General |
rusya'da kullanılan dört tekerlekli at arabası |
tarantass n.
|
|
79 |
General |
yirmi dört tabakalık kağıt destesi |
quire n.
|
|
80 |
General |
dört evreli |
quadrature n.
|
|
81 |
General |
dört haneli yıllar |
four digit years n.
|
|
82 |
General |
yirmi dört |
thrave n.
|
|
83 |
General |
dört feetlik uzunluk |
tetrapody n.
|
|
84 |
General |
dört ayaklı ucube |
tetrapus n.
|
|
85 |
General |
dört nala koşan |
galloper n.
|
|
86 |
General |
dört nala koşma |
galopade n.
|
|
87 |
General |
iki veya dört tekerlekli bir taşıt |
herdic n.
|
|
88 |
General |
dört boyut |
4 d n.
|
|
89 |
General |
dünyanın dört bucağı |
the four corners of the earth n.
|
|
90 |
General |
dört ayaklı portal vinç |
straddle crane n.
|
|
91 |
General |
dört tekerli araç |
four wheeler n.
|
|
92 |
General |
dört tekerli at arabası |
dearborn n.
|
|
93 |
General |
dört kişi |
four persons n.
|
|
94 |
General |
mahşerin dört atlısı |
four horsemen of the apocalypse n.
|
|
95 |
General |
mahşerin dört atlısı |
four horsemen n.
|
|
96 |
General |
incili yazan dört havariden biri |
evangelist n.
|
|
97 |
General |
dört yönde geçit veren |
four-way n.
|
|
98 |
General |
dört odalı ev |
four-roomed house n.
|
|
99 |
General |
elli dört |
fifty-four n.
|
|
100 |
General |
dört evreli cinsel tepki modeli |
four-phase model n.
|
|
101 |
General |
yirmi dört saat daily delegate tarifesi |
twenty-four hour delegate rate n.
|
|
102 |
General |
dört dörtlük öğün |
nosh-up n.
|
|
103 |
General |
dört dörtlük görüntü |
twenty-twenty n.
|
|
104 |
General |
ingiltere'de milli eğitim programının dört basamağından her biri |
key stage n.
|
|
105 |
General |
dört tekerlekli yük arabası |
waggon n.
|
|
106 |
General |
dört katı |
quadruple n.
|
|
107 |
General |
dört tekerlekli atlı yük arabası |
wagon n.
|
|
108 |
General |
dünyanın dört bir yanı |
the four corners of the earth n.
|
|
109 |
General |
ülkenin dört bir yanı |
the four corners of the country n.
|
|
110 |
General |
dünyanın dört bir yanı |
the four corners of the world n.
|
|
111 |
General |
otuz dört |
thirty four n.
|
|
112 |
General |
kırk dört |
forty four n.
|
|
113 |
General |
yirmi dört |
twenty four n.
|
|
114 |
General |
elli dört |
fifty four n.
|
|
115 |
General |
altmış dört |
sixty four n.
|
|
116 |
General |
yetmiş dört |
seventy four n.
|
|
117 |
General |
seksen dört |
eighty four n.
|
|
118 |
General |
doksan dört |
ninety four n.
|
|
119 |
General |
dört saatlik uygulama |
four-hour application n.
|
|
120 |
General |
on dört gece |
fourteen nights n.
|
|
121 |
General |
dört takım |
four teams n.
|
|
122 |
General |
yahudilerin ışık festivalinde oynadıkları dört kenarlı topaç |
dreidel n.
|
|
123 |
General |
dört harfli bir kelime |
a four-letter word n.
|
|
124 |
General |
dört yıllık lisans |
four-year license n.
|
|
125 |
General |
on dört gün |
fortnight n.
|
|
126 |
General |
iki önde/iki arkada olmak üzere dört tekerlekli paten |
roller/quad skate n.
|
|
127 |
General |
dört kenarlı fırıldak |
dradle n.
|
|
128 |
General |
dört atlı araba |
four-in-hand n.
|
|
129 |
General |
üçer günlük dört mevsim orucu |
ember days n.
|
|
130 |
General |
on dört şubat sevgililer günü |
valentine's day n.
|
|
131 |
General |
on dört maddelik konuşma |
fourteen point speech n.
|
|
132 |
General |
dört sesten oluşmuş vokal grubu |
barbershop quartet n.
|
|
133 |
General |
dört buçuk |
four and a half n.
|
|
134 |
General |
dört dilimli ekmek kızartma makinesi |
four-slice toaster n.
|
|
135 |
General |
iskambilde en yüksek dört beş koz |
honour n.
|
|
136 |
General |
dört bardak süt |
four glasses of milk n.
|
|
137 |
General |
dört kez tekrar |
four time repetition n.
|
|
138 |
General |
dört büyük halife |
four great caliphs n.
|
|
139 |
General |
dört insan |
four people n.
|
|
140 |
General |
dört kişilik bir aile |
a family of 4 n.
|
|
141 |
General |
dört kişilik bir aile |
a family of four n.
|
|
142 |
General |
dört kişilik aile |
family of 4 n.
|
|
143 |
General |
dört kişilik aile |
family of four n.
|
|
144 |
General |
yürümekte zorluk çeken kimselere yardım etmek amacıyla üretilen dört ayaklı bir yürüme desteği sistemi (ticari marka) |
zimmer n.
|
|
145 |
General |
dört yapraklı yonca |
four-leaf shamrock n.
|
|
146 |
General |
dört arkadaş |
four friends n.
|
|
147 |
General |
dört basamaklı sayılar |
four-digit numbers n.
|
|
148 |
General |
dört başı mamur yemek |
square meal n.
|
|
149 |
General |
dört kişilik oda |
quad room n.
|
|
150 |
General |
dört kişilik oda |
four-person room n.
|
|
151 |
General |
dört kişilik oda |
4-person room n.
|
|
152 |
General |
dört aylık bebek |
4-month baby n.
|
|
153 |
General |
dört aylık bebek |
4 month old baby n.
|
|
154 |
General |
dört aylık bebek |
four month baby n.
|
|
155 |
General |
dört aylık bebek |
four month old baby n.
|
|
156 |
General |
dört nala gidiş |
tantivy n.
|
|
157 |
General |
noel öncesi dört hafta takvimi |
advent calendar n.
|
|
158 |
General |
noel öncesi dört haftanın ilk pazar günü |
advent sunday n.
|
|
159 |
General |
el ayasının dört çizgiyle çerçevelenmiş bölümü |
table n.
|
|
160 |
General |
iki buçuk ile dört galon arasına denk ispanyol ölçü birimi |
cantar n.
|
|
161 |
General |
hinduizmde varna sınıfının dört bölümünden ikincisi |
rajanya n.
|
|
162 |
General |
iki ya da dört tekerlekli küçük at arabası |
carriole n.
|
|
163 |
General |
posta ve yolcu taşımada kullanılan dört tekerlekli atlı araba |
chaise n.
|
|
164 |
General |
koltuk altında zarar görmeden taşınmak için tasarlanmış üç ya da dört köşeli katlanabilir şapka |
chapeau bras n.
|
|
165 |
General |
dört müzik vuruşunda iki hızlı bir yavaş şekilde peş peşe gerçekleştirilen bale hareketi |
chassé n.
|
|
166 |
General |
dört buçuk kilo ağırlığındaki şey |
tenpounder n.
|
|
167 |
General |
(gamalı haç gibi) tek merkezden çıkıp aynı yönde bükülmüş dört koldan oluşan şekil |
tetraskele n.
|
|
168 |
General |
(gamalı haç gibi) tek merkezden çıkıp aynı yönde bükülmüş dört koldan oluşan şekil |
tetrascele n.
|
|
169 |
General |
(gamalı haç gibi) tek merkezden çıkıp aynı yönde bükülmüş dört koldan oluşan şekil |
tetraskelion n.
|
|
170 |
General |
yirmi dört |
threave n.
|
|
171 |
General |
izci kızların elde edebildiği dört rütbeden ilki |
trail seeker n.
|
|
172 |
General |
yahudilerin ışık festivalinde oynadıkları dört kenarlı topaç |
trendel n.
|
|
173 |
General |
yüz kırk dört düzine |
a great gross n.
|
|
174 |
General |
dört düz ve dört dalgalı ışını olan yıldız |
estoile of eight points n.
|
|
175 |
General |
dört bir yandan kuşatan kimse |
besetter n.
|
|
176 |
General |
dört bir yandan sıkıştıran şey |
besetter n.
|
|
177 |
General |
makedonya krallığı ile roma arasında m.ö. 3. ve 2. yüzyıllarda meydana gelen dört savaştan biri |
macedonian war n.
|
|
178 |
General |
italya'ya özgü dört tekerlekli bir araç |
vettura n.
|
|
179 |
General |
italya'ya özgü dört tekerlekli aracı kiralayan veya kullanan kimse |
vetturino n.
|
|
180 |
General |
italya'ya özgü dört tekerlekli bir araç |
vetturino n.
|
|
181 |
General |
rumbaya benzer latin amerika kökenli dört dörtlük bir dans |
mambo n.
|
|
182 |
General |
dört yıllık süreç |
quadrennial n.
|
|
183 |
General |
dört yüzüncü yıldönümü |
quadricentenary n.
|
|
184 |
General |
dört atın çektiği at arabası |
quadriga n.
|
|
185 |
General |
dört kere evlenmiş kimse |
quadrigamist n.
|
|
186 |
General |
aynı anda dört eşi olan kimse |
quadrigamist n.
|
|
187 |
General |
dört kale ile çevrili alan |
quadrilateral n.
|
|
188 |
General |
dört kenarlılık |
quadrilateralness n.
|
|
189 |
General |
dört yüzüncü yıldönümü |
quadringenary n.
|
|
190 |
General |
dört defa doğum yapmış kadın |
quadripara n.
|
|
191 |
General |
dört kısımlı bölge |
quadripartition n.
|
|
192 |
General |
dört değerlikli olma |
quadrivalence n.
|
|
193 |
General |
dört liderli gruptaki üye |
quadrumvir n.
|
|
194 |
General |
dört kısımlı şey |
quadruple n.
|
|
195 |
General |
dört dörtlük ölçü |
quadruple time n.
|
|
196 |
General |
dört dörtlük ölçü |
common measure n.
|
|
197 |
General |
dört dörtlük ölçü |
common time n.
|
|
198 |
General |
dört dörtlük ölçü |
four-four time n.
|
|
199 |
General |
kafası dört köşeli ok |
quarrel n.
|
|
200 |
General |
yıl içinde bazı ödemelerin yapıldığı dört gün |
quarter day n.
|
|
201 |
General |
dört yüzüncü yıldönümü |
quatercentenary n.
|
|
202 |
General |
dört yüzüncü yıldönümü |
quatercentennial n.
|
|
203 |
General |
dört parçalı yaprak |
quatrefeuille n.
|
|
204 |
General |
dört yüzüncü yıl kutlaması |
quadricentenary n.
|
|
205 |
General |
dört parçaya ayırma |
quadrisection n.
|
|
206 |
General |
dört değerlilik |
quadrivalence n.
|
|
207 |
General |
dört aşamalı şey |
quadruple n.
|
|
208 |
General |
dört yüzüncü yıl kutlaması |
quatercentennial n.
|
|
209 |
General |
dört unsurdan oluşan grup |
quaternity n.
|
|
210 |
General |
dört yapraklı şekil |
quatrefeuille n.
|
|
211 |
General |
bin seksen dört |
quattuordecillion n.
|
|
212 |
General |
istenilen zamanda oynanabilen dört domino taşı hariç uç uca gelen sayıların toplamda yedi olması gerektiği bir çeşit domino oyunu |
matador n.
|
|
213 |
General |
domino oyununun matador çeşidinde istenilen zamanda oynanabilen dört domino taşından her biri |
matador n.
|
|
214 |
General |
ingiltere'de dört hanedan arması koleji uşağından biri |
blue mantle n.
|
|
215 |
General |
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt |
medicine-wheel n.
|
|
216 |
General |
dünyanın dört bir yanından sanat ve el sanatları, bilimsel keşifler, endüstri ve tarım ürünleri gibi sergileri içeren büyük bir fuar |
world fair n.
|
|
217 |
General |
dünyanın dört bir yanından sanat ve el sanatları, bilimsel keşifler, endüstri ve tarım ürünleri gibi sergileri içeren büyük bir fuar |
world's fair n.
|
|
218 |
General |
dünyanın dört bir yanından sanat ve el sanatları, bilimsel keşifler, endüstri ve tarım ürünleri gibi sergileri içeren büyük bir fuar |
worlds fair n.
|
|
219 |
General |
dört çiftli dansta karışık hareketler ve figürler |
hash n.
|
|
220 |
General |
dört ayaklı destek çerçevesi |
horse n.
|
|
221 |
General |
dört ayaklı tutma cihazı |
horse n.
|
|
222 |
General |
eski yunan ve romalıların insan bedeninin yapısını ve çalışmasını dört ana vücut sıvısının varlığına dayandırdığı teori |
humoralism [obsolete] n.
|
|
223 |
General |
dört dörtlük profesyonellik |
consummate professionalism n.
|
|
224 |
General |
dört nala koşan atlar için kullanılan arazi bölümü |
gallop n.
|
|
225 |
General |
dört nala koşan hayvanın üzerinde gitme |
gallop n.
|
|
226 |
General |
elli dört |
liv n.
|
|
227 |
General |
içerde iki yolcu, dışarıda sürücü ve uşak olmak üzere toplamda dört kişi taşıyan, üstü açılabilir dört tekerlekli hafif bir at arabası |
gladstone n.
|
|
228 |
General |
başarı ihtimali bulunan eylem veya yöntemlere dört elle sarılma |
desperation n.
|
|
229 |
General |
dört tekerlekli at arabası vagonu |
germantown n.
|
|
230 |
General |
dört tekerlekli bir at arabası vagonu |
germantown wagon n.
|
|
231 |
General |
dört evangelistten biri |
gospeler [obsolete] n.
|
|
232 |
General |
dört evangelistten biri |
gospeller [obsolete] n.
|
|
233 |
General |
yüz kırk dört düzineye eşdeğer bir miktar birimi |
great gross n.
|
|
234 |
General |
francis bacon'ın dört idolünden biri |
idolism n.
|
|
235 |
General |
francis bacon'ın dört idolünden biri |
idolum n.
|
|
236 |
General |
altmış dört eş parçadan biri |
one-sixty-fourth n.
|
|
237 |
General |
dört yıllık müfredatı olan okulda ikinci veya üçüncü yılındaki öğrenci |
middler n.
|
|
238 |
General |
dört atlı at arabası |
coach-and-four n.
|
|
239 |
General |
dört tekerlekli çocuk oyuncak arabası |
coaster wagon n.
|
|
240 |
General |
(motor yarışında) sürücülerin yüksek hızda viraj alırken kullandıkları kontrollü ve dört tekerlekli kızak |
drift n.
|
|
241 |
General |
üstü açık dört tekerlekli rus at arabası |
droitzschka n.
|
|
242 |
General |
(at gibi dört bacaklılarda) hızlı çifteli vuruş |
pace n.
|
|
243 |
General |
dört veya daha fazla panelden oluşan çoklu pano formatı |
polyptych n.
|
|
244 |
General |
zevkten dört köşe olma |
intoxication n.
|
|
245 |
General |
dört sayfalı kitap boyutu |
folio n.
|
|
246 |
General |
iki, üç veya dört kısımdan oluşan polifonik bir parça |
organum n.
|
|
247 |
General |
leeward adaları'ndaki ingiliz kolonisinin dört veya beş eski bölümünden biri |
presidency n.
|
|
248 |
General |
dört kişilik takımlar halinde oynanan atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma oyunu |
scoot n.
|
|
249 |
General |
dünyanın dört bir yanına giden kimse |
scourer n.
|
|
250 |
General |
kırk dört sayısı |
forty-four n.
|
|
251 |
General |
kırk dört birim |
forty-four n.
|
|
252 |
General |
kırk dört nesne |
forty-four n.
|
|
253 |
General |
kırk dört beden kıyafet |
forty-four n.
|
|
254 |
General |
(bir birime ait) kırk dört eş parça |
forty-fourth n.
|
|
255 |
General |
bir şeye ait kırk dört eş parçadan biri |
forty-fourth n.
|
|
256 |
General |
dört parçadan oluşan bütün |
four n.
|
|
257 |
General |
dört birim |
four n.
|
|
258 |
General |
dört nesne |
four n.
|
|
259 |
General |
yarısı dört gelen domino taşı |
four n.
|
|
260 |
General |
dört gelen zar |
four n.
|
|
261 |
General |
dört beden kıyafet |
four n.
|
|
262 |
General |
dört yaşındaki çocuk |
four n.
|
|
263 |
General |
dört labutlu skittles oyunu |
four corners n.
|
|
264 |
General |
tehdit eden dört kuvvet |
four horsemen n.
|
|
265 |
General |
dört atın yan yana gitmesini sağlayan aparat |
four-abreast n.
|
|
266 |
General |
yan yana hizalanmış dört at |
four-abreast n.
|
|
267 |
General |
dört el oynanan bir briç çeşidi |
four-deal bridge n.
|
|
268 |
General |
dört bölümlülük |
fourfoldness n.
|
|
269 |
General |
dört parçalılık |
fourfoldness n.
|
|
270 |
General |
dört katlı olma |
fourfoldness n.
|
|
271 |
General |
dört atlı ekip |
four-in-hand n.
|
|
272 |
General |
dört atlı takım |
four-in-hand n.
|
|
273 |
General |
dört şeritli otoban |
four-lane n.
|
|
274 |
General |
dört meydan dansçısının kollarını üst üste bindirerek gerçekleştirdiği küçük çember |
four-leaf clover n.
|
|
275 |
General |
aynı anda doğan dört çocuktan biri |
fourling n.
|
|
276 |
General |
bir mili dört dakikadan kısa sürede tamamlayan koşucu |
four-minute man n.
|
|
277 |
General |
dört kişilik araç |
four-seater n.
|
|
278 |
General |
dört koltuklu araç |
four-seater n.
|
|
279 |
General |
dört kişilik grup |
foursome n.
|
|
280 |
General |
dört kişilik faaliyet |
foursome n.
|
|
281 |
General |
dört kişi ile gerçekleştirilen aktivite |
foursome n.
|
|
282 |
General |
dört sayısı |
foursome n.
|
|
283 |
General |
dört gelen zar |
four-spot n.
|
|
284 |
General |
dört noktalı domino taşı |
four-spot n.
|
|
285 |
General |
dört puan değerinde oyun kartı |
four-spot n.
|
|
286 |
General |
(kart veya zarda) dört |
four-spot n.
|
|
287 |
General |
(kriptografi) dört kare şifrelemesi |
foursquare n.
|
|
288 |
General |
dört oyunculu spor |
four-square n.
|
|
289 |
General |
dört oyuncu ile oynanan maç |
four-square n.
|
|
290 |
General |
on dört parçalı şey |
fourteen n.
|
|
291 |
General |
on dört üniteli şey |
fourteen n.
|
|
292 |
General |
on dört üyeli şey |
fourteen n.
|
|
293 |
General |
on dört ünite |
fourteen n.
|
|
294 |
General |
on dört nesne |
fourteen n.
|
|
295 |
General |
on dört beden kıyafet |
fourteen n.
|
|
296 |
General |
on dört eş parçadan biri |
fourteenth n.
|
|
297 |
General |
dört sıra sayısı |
fourth n.
|
|
298 |
General |
dört eşit parçadan biri |
fourth n.
|
|
299 |
General |
dört temmuz bağımsızlık günü |
fourth n.
|
|
300 |
General |
altmış dört birim |
sixty-four n.
|
|
301 |
General |
altmış dört nesne |
sixty-four n.
|
|
302 |
General |
altmış dört eşit parçadan biri |
sixty-fourth n.
|
|
303 |
General |
dört vuruşlu tırıs yürüyüş |
slow gait n.
|
|
304 |
General |
karşılıklı iki kişilik oturakları olan dört tekerlekli üstü açık fayton |
sociable n.
|
|
305 |
General |
(tereyağı veya margarin) dört eşit parçadan biri |
stick n.
|
|
306 |
General |
(üç veya dört zıt harekette icra edilen) uzun orkestra eseri |
symphony n.
|
|
307 |
General |
dört parçaya bölmek |
quarter v.
|
|
308 |
General |
dört elle sarılmak |
stick heart and soul v.
|
|
309 |
General |
dört köşe olmak |
highly pleased v.
|
|
310 |
General |
etrafında dört dönmek |
hover around v.
|
|
311 |
General |
dört köşe olmak |
be highly pleased v.
|
|
312 |
General |
bir işe dört elle sarılmak |
fling oneself into v.
|
|
313 |
General |
dört kopya yapmak |
quadruplicate v.
|
|
314 |
General |
gözünü dört açıp çok çalışmak |
hustle v.
|
|
315 |
General |
zevkten dört köşe olmak |
be as happy as lark v.
|
|
316 |
General |
dört nüsha yapmak |
quadruplicate v.
|
|
317 |
General |
dört nala gitmek |
gallop v.
|
|
318 |
General |
ağzı dört köşe olmak |
be all smiles v.
|
|
319 |
General |
gözünü dört açmak |
look sharp v.
|
|
320 |
General |
dört gözle beklemek |
gardant v.
|
|
321 |
General |
gözünü dört açmak |
be all eyes v.
|
|
322 |
General |
gözünü dört açmak |
keep one's eyes skinned v.
|
|
323 |
General |
dört ayağının üstüne düşmek |
fall on one's feet v.
|
|
324 |
General |
dört ayak üzerine düşmek |
fall on all fours v.
|
|
325 |
General |
dört kısma ayırmak |
divide into quarters v.
|
|
326 |
General |
dört dönmek |
search everywhere v.
|
|
327 |
General |
gözünü dört açmak |
keep one's eyes open v.
|
|
328 |
General |
dört ayak üzerine düşmek |
land on one's feet v.
|
|
329 |
General |
dört köşeli hale getirmek (bir şeyin kenarlarını) |
square off v.
|
|
330 |
General |
gözünü dört açmak |
keep one's eyes peeled v.
|
|
331 |
General |
dört gözle beklemek |
wait v.
|
|
332 |
General |
zevkten dört köşe olmak |
be as happy as larry v.
|
|
333 |
General |
gözünü dört açmak |
be watchful v.
|
|
334 |
General |
dört misli artmak |
quadruple v.
|
|
335 |
General |
dört katına çıkarmak |
quadruple v.
|
|
336 |
General |
gözünü dört açmak |
be on the alert v.
|
|
337 |
General |
zevkten dört köşe olmak |
be very happy v.
|
|
338 |
General |
zevkten dört köşe olmak |
jump for joy v.
|
|
339 |
General |
zevkten dört köşe olmak |
be overjoyed v.
|
|
340 |
General |
dört elle sarılmak |
go into (something) wholeheartedly v.
|
|
341 |
General |
dört elle sarılmak |
cling to (someone) for support v.
|
|
342 |
General |
zekten dört köşe olmak |
jump for joy v.
|
|
343 |
General |
dört nala koşturmak |
ride (a horse) at full gallop v.
|
|
344 |
General |
dört nala koşmak |
run at full gallop v.
|
|
345 |
General |
dört bir yandan saldırmak |
beset v.
|
|
346 |
General |
dört ayak üstüne düşmek |
land on one's feet v.
|
|
347 |
General |
yapmayı dört gözle beklemek |
look forward to doing v.
|
|
348 |
General |
çalışmayı dört gözle beklemek |
look forward to working v.
|
|
349 |
General |
gelişini dört gözle beklemek |
look forward to his/her coming/arrival v.
|
|
350 |
General |
ülkenin dört bir yanını gezmek |
travel around the country v.
|
|
351 |
General |
lotoda dört tutturmak |
get four numbers in the lottery v.
|
|
352 |
General |
dört kişilik bir masa ayırtmak |
book a table for four v.
|
|
353 |
General |
satışları dört milyondan altı milyona artırmak |
increase sales from four million to six million dollars v.
|
|
354 |
General |
(fikir/düşünce) dört elle sarılmak |
hug v.
|
|
355 |
General |
dört işlem yapabilecek kadar matematik bilgisine sahip olmak |
numerate v.
|
|
356 |
General |
bedenini dört parçaya ayırarak cezalandırmak |
quarter v.
|
|
357 |
General |
dört nala giden yarış atını durdurarak kazanmasını engellemek |
pull v.
|
|
358 |
General |
dört dala ayrılmak |
quadrifurcated v.
|
|
359 |
General |
dört elle sarılmak |
buckle v.
|
|
360 |
General |
(yatak çarşafının alt köşesini) üçgen katlayıp altına koyarak dört köşeli hale getirmek |
miter v.
|
|
361 |
General |
dört nala götürmek |
gallop v.
|
|
362 |
General |
at üstünde dört nala gitmek |
gallopade v.
|
|
363 |
General |
ucunu dört köşeli hale getirmek |
butt v.
|
|
364 |
General |
dört bir yanını kuşatmak |
overrun v.
|
|
365 |
General |
(at) dört nala koşmak |
run v.
|
|
366 |
General |
bir hecenin uzun, diğer dört hecenin uzun tutulduğu metrik ölçüde yazmak |
paean v.
|
|
367 |
General |
(at) dört ayakla zıplamak |
pig-jump v.
|
|
368 |
General |
dört ayağıyla zıplamak |
pig-root [australia/new zealand] v.
|
|
369 |
General |
dört nala gitmek |
fog v.
|
|
370 |
General |
(at yarışı) daha hızlı dört nala koşmak |
outgallop v.
|
|
371 |
General |
(at yarışı) dört nala koşarak geçmek |
outgallop v.
|
|
372 |
General |
(dört bacaklı hayvan) arka bacakları üzerinden zıplamak |
prance v.
|
|
373 |
General |
(dört bacaklı hayvan) arka bacakları üzerinden sıçramak |
prance v.
|
|
374 |
General |
dört gözle beklemek |
prelook v.
|
|
375 |
General |
dört taraflı |
quadripartite adj.
|
|
376 |
General |
dört sesli |
quadraphonic adj.
|
|
377 |
General |
dört ayaklı |
quadrupedal adj.
|
|
378 |
General |
dört sene süren |
quadrennial adj.
|
|
379 |
General |
dört açılı |
tetragonal adj.
|
|
380 |
General |
dört başı mamur |
perfect adj.
|
|
381 |
General |
dört yüzlü |
tetrahedral adj.
|
|
382 |
General |
dört dörtlük |
excellent adj.
|
|
383 |
General |
dört başı mamur |
flourishing adj.
|
|
384 |
General |
dört yıllık |
quadrennial adj.
|
|
385 |
General |
dört ayaklı |
quad adj.
|
|
386 |
General |
dört başı mamur |
prosperous adj.
|
|
387 |
General |
dört katlı |
quadruplex adj.
|
|
388 |
General |
dört ayaklı |
four footed adj.
|
|
389 |
General |
dört kenarlı |
four sided adj.
|
|
390 |
General |
dört dörtlük |
foolproof adj.
|
|
391 |
General |
dört köşeli |
foursquare adj.
|
|
392 |
General |
dört köşeli |
square adj.
|
|
393 |
General |
dört boşluklu |
quadrilocular adj.
|
|
394 |
General |
dört parçalı |
quadripartite adj.
|
|
395 |
General |
dört sesli |
quadrophonic adj.
|
|
396 |
General |
dört taraftan |
all around adj.
|
|
397 |
General |
dört köşe |
foursquare adj.
|
|
398 |
General |
dört köşeli |
quadrangular adj.
|
|
399 |
General |
dört dörtlük |
consummate adj.
|
|
400 |
General |
dört tekerlekli |
fourwheel adj.
|
|
401 |
General |
dört köşeli |
quadrate adj.
|
|
402 |
General |
gözünü dört açmış |
wide eyed adj.
|
|
403 |
General |
dört kat |
quadruple adj.
|
|
404 |
General |
dört gözle bekleyen |
guardant adj.
|
|
405 |
General |
dört bir tarafı |
surrounded by adj.
|
|
406 |
General |
dört bir tarafı |
surrounded with adj.
|
|
407 |
General |
dört telli |
four-wire adj.
|
|
408 |
General |
dört silindirli |
four-cylinder adj.
|
|
409 |
General |
dört aylık |
four-month adj.
|
|
410 |
General |
dört silindirli |
four-roll adj.
|
|
411 |
General |
dört kanatlı |
four-bladed adj.
|
|
412 |
General |
dört köşeli |
four-cornered adj.
|
|
413 |
General |
dört göz |
four-eyed adj.
|
|
414 |
General |
dört katlı |
four-folded adj.
|
|
415 |
General |
dört katlı |
four-storey adj.
|
|
416 |
General |
dört tabakalı |
four-layer adj.
|
|
417 |
General |
dört birim genişliğinde |
two-by-four adj.
|
|
418 |
General |
yirmi dört saatlik |
circadian adj.
|
|
419 |
General |
dört misli |
quadruple adj.
|
|
420 |
General |
dört sayfalık |
four-page adj.
|
|
421 |
General |
dört sayfa |
four-page adj.
|
|
422 |
General |
dört eşit parçaya bölünmüş |
quartered adj.
|
|
423 |
General |
dört eşit parçaya ayrılmış |
quartered adj.
|
|
424 |
General |
dört başı mamur |
excellent in every aspect adj.
|
|
425 |
General |
dört başı mamur |
perfect in every way adj.
|
|
426 |
General |
dört başı mamur |
complete adj.
|
|
427 |
General |
dört başı mamur |
full-dress adj.
|
|
428 |
General |
dört kısımlı |
quaternary adj.
|
|
429 |
General |
dört ayak üstünde duran |
standing on four feet adj.
|
|
430 |
General |
dört ayak üstünde duran |
statant adj.
|
|
431 |
General |
dört ayda bir olan |
tri-annual adj.
|
|
432 |
General |
dört katlı |
four-story adj.
|
|
433 |
General |
dört paket |
four-pack adj.
|
|
434 |
General |
dört köşesi armalı (kalkan) |
cantoned adj.
|
|
435 |
General |
dört renkten oluşan |
tetrachromatic adj.
|
|
436 |
General |
dört ana renge bağlı |
tetrachromatic adj.
|
|
437 |
General |
dört ana renge karşı hassas olan |
tetrachromatic adj.
|
|
438 |
General |
yirmi dört saat süren |
twenty-four-hour adj.
|
|
439 |
General |
dört mevsim gerçekleşen |
all-year-round adj.
|
|
440 |
General |
dört element ile ilgili |
elemental adj.
|
|
441 |
General |
dört element ile ilgili |
elementary adj.
|
|
442 |
General |
(roma rakamıyla) doksan dört |
xciv adj.
|
|
443 |
General |
(roma rakamıyla) kırk dört |
xliv adj.
|
|
444 |
General |
dört yüzüncü yıldönümü ile ilgili |
quadricentenary adj.
|
|
445 |
General |
dört yüzüncü yıldönümü ile ilgili |
quadricentennial adj.
|
|
446 |
General |
dört parçalı |
quadriform adj.
|
|
447 |
General |
dört çatallı |
quadrifurcated adj.
|
|
448 |
General |
dört parçadan oluşan |
quadrigeminate adj.
|
|
449 |
General |
dört yüzden oluşan |
quadrigenarious adj.
|
|
450 |
General |
dört dilli |
quadrilingual adj.
|
|
451 |
General |
dört valfli |
quadrivalvular adj.
|
|
452 |
General |
dört yollu |
quadrivial adj.
|
|
453 |
General |
dört kattan oluşan |
quadruplex adj.
|
|
454 |
General |
dört nüshalı |
quadruplicate adj.
|
|
455 |
General |
dört yüzüncü yıldönümü ile ilgili |
quatercentenary adj.
|
|
456 |
General |
dört yüz yıllık bir süre ile ilgili |
quadricentenary adj.
|
|
457 |
General |
dört yüzüncü yıl dönümünü kutlayan |
quadricentennial adj.
|
|
458 |
General |
dört kenarlı |
quadriform adj.
|
|
459 |
General |
dört dallı |
quadrifurcated adj.
|
|
460 |
General |
dört kısımlı |
quadrigeminate adj.
|
|
461 |
General |
dört bağlanma noktası olan |
quadrivalent adj.
|
|
462 |
General |
dört vanalı |
quadrivalvular adj.
|
|
463 |
General |
dört katlı |
quadruplex adj.
|
|
464 |
General |
dört kopyalı |
quadruplicate adj.
|
|
465 |
General |
dört dörtlük |
meridian [obsolete] adj.
|
|
466 |
General |
aynı anda hem dört kenarlı düşey bir prizmanın kenarlarına hem de yatay bir prizmaya paralel olan dilinimleri bulunan |
diprismatic adj.
|
|
467 |
General |
dört gözle bekleyen |
on-looking adj.
|
|
468 |
General |
dört gözle beklenen (tarih, etkinlik) |
roll-on [uk] adj.
|
|
469 |
General |
(arma) dikey çizgiler ile dört parçaya ayrılan |
paly adj.
|
|
470 |
General |
(genellikle başka bir kelimeyle birlikte kullanılır, dört ayaklı memeliler) belirli bir şekilde çiftleşen |
coupled adj.
|
|
471 |
General |
zevkten dört köşe olmuş |
intoxicated adj.
|
|
472 |
General |
her biri iki yaprak veya dört sayfa şeklinde katlanmış kağıtlardan oluşan |
folio adj.
|
|
473 |
General |
iki yaprak veya dört sayfalı kitabın boyutuna ait |
folio adj.
|
|
474 |
General |
her on dört günde bir görünen |
fortnightly adj.
|
|
475 |
General |
on dört günde bir olan |
fortnightly adj.
|
|
476 |
General |
kırk dört eş parçaya denk gelen |
forty-fourth adj.
|
|
477 |
General |
kırk dört eş parçadan biri olan |
forty-fourth adj.
|
|
478 |
General |
dört yapan |
four adj.
|
|
479 |
General |
dört yaşında olan |
four adj.
|
|
480 |
General |
yaşı dört olan |
four adj.
|
|
481 |
General |
dört renkli |
four-color adj.
|
|
482 |
General |
dört renkten oluşan |
four-color adj.
|
|
483 |
General |
dört açılı |
four-cornered adj.
|
|
484 |
General |
dört kenarlı |
four-cornered adj.
|
|
485 |
General |
dört katılımcılı |
four-cornered adj.
|
|
486 |
General |
dört boyut ile ilgili |
four-dimensional adj.
|
|
487 |
General |
dört gözlü |
four-eyed adj.
|
|
488 |
General |
dört birimli |
four-fold adj.
|
|
489 |
General |
dört bileşenli |
four-fold adj.
|
|
490 |
General |
dört ayaklı |
fourfooted adj.
|
|
491 |
General |
dört ayaklılara ait |
fourfooted adj.
|
|
492 |
General |
dört ayaklılar ile ilgili |
fourfooted adj.
|
|
493 |
General |
dört ayaklılara özgü |
fourfooted adj.
|
|
494 |
General |
dört ayaklı |
four-footed adj.
|
|
495 |
General |
dört ayaklılara ait |
four-footed adj.
|
|
496 |
General |
dört ayaklılar ile ilgili |
four-footed adj.
|
|
497 |
General |
dört ayaklılara özgü |
four-footed adj.
|
|
498 |
General |
dört oyuncu ile oynanan |
fourhanded adj.
|
|
499 |
General |
dört oyunculu |
fourhanded adj.
|
|
500 |
General |
dört oyuncu gerektiren |
fourhanded adj.
|
|