Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | düşünülebilir | conceivable adj. | ||
How is it conceivable that the right of expulsion still exists when it runs counter to Schengen? Schengen'e aykırı olduğu halde sınır dışı etme hakkının hala var olması nasıl düşünülebilir? More Sentences |
||||
General | düşünülebilir | thinkable adj. | ||
General | düşünülebilir | ponderable adj. | ||
General | düşünülebilir | imaginable adj. | ||
General | düşünülebilir | thinkable adj. | ||
General | düşünülebilir | opinable adj. | ||
General | düşünülebilir | conceptible adj. | ||
General | düşünülebilir | cogitable adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | düşünülebilir olma | thinkableness n. |
General | düşünülebilir olma | cogitability n. |
General | düşünülebilir bir şekilde | thinkably adj. |
General | önceden düşünülebilir | unpremeditable adj. |
General | düşünülebilir bir şekilde | thinkably adv. |