Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | daha beyaz | whiter adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | beyaz ırkın diğer ırklardan daha üstün olduğuna inanan kimse | white supremacist n. |
Phrasals | ||
Phrasals | daha beyaz görünmek | whiten up v. |
Phrasals | daha beyaz görünmesini sağlamak | whiten up v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | çoğunluk payından daha azını alan beyaz şövalye | white squire n. |
Marine | ||
Marine | diğer gemileri çeken vapur tarafından taşınan, çekilen gemi sayısına bağlı olarak iki veya daha fazla olan beyaz ışık | towing light n. |
Marine Biology | ||
Marine Biology | kuzey abd ve kanada’daki birçok gölde bulunan, yaygın beyaz balıklardan daha narin olan bir amerikan beyaz balığı | lake whiting (coregonus labradoricus) n. |
Geology | ||
Geology | potasyumdan daha yüksek oranda sodyum içeren, beyaz veya renksiz olabilen bir triklinik mineral | anorthoclase n. |
Sport | ||
Sport | (bilardo) beyaz topla vurulan topun masadaki başka bir topa daha çarptığı bir vuruş | combination n. |