History

daha canlı

Meanings of "daha canlı" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	daha canlı	livelier adj.
2	General	daha canlı	sprier adj.

Meanings of "daha canlı" with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirme	zhoosh n.
2	General	daha canlı çekici ve şık olma	zhoosh n.
3	General	(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirme	zhuzh n.
4	General	daha canlı çekici ve şık olma	zhuzh n.
5	General	canlı mikrobun içinde daha sonraki nesillerin yetiştiği yuva	incasement n.
6	General	bir şeyi daha canlı bir hale getirmek	liven something up v.
7	General	(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirmek	zhoosh v.
8	General	(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirmek	zhuzh v.
9	General	daha önce yaşamadığı bir iklim ve doğa ortamına getirilen ve orada yaşamaya devam eden (canlı)	naturalized adj.
10	General	daha önce yaşamadığı bir iklim ve doğa ortamına getirilen ve orada yaşamaya devam eden (canlı)	naturalised adj.
Idioms
11	Idioms	bir şeyi daha canlı, çekici hale getirmek	zhoosh something up v.
Dyeing
12	Dyeing	paprika kırmızısından daha sarı ve soluk olan canlı bir kırmızımsı turuncu tonu	mandarin porcelain n.
13	Dyeing	paprika kırmızısından daha sarı ve soluk olan canlı bir kırmızımsı turuncu tonu	mandarin red n.
14	Dyeing	hakiden daha açık, canlı ve kırmızı olan açık ton sarımsı bir kahverengi	manila n.
15	Dyeing	hakiden daha açık, canlı ve kırmızı olan açık ton sarımsı bir kahverengi	manilla n.
16	Dyeing	balkabağından daha koyu olan canlı bir turuncu tonu	marathon n.
17	Dyeing	akaju renginden daha sarı, daha açık ve daha canlı bir kızıl kahverengi tonu	ruddle n.
Biology
18	Biology	daha üst kuşak atası olmayan canlı	founder n.
Zoology
19	Zoology	hamster'dan biraz daha büyük olan kemirgen bir canlı	ginepig n.
Environment
20	Environment	daha önceden var olduğu bilinmeyen bir yerde ortaya çıkan canlı	immigrant n.
Painting
21	Painting	renkleri daha canlı hale getirmek için resme yağ sürme	oiling out n.