dilim - Turkish English Dictionary
History

dilim



Meanings of "dilim" in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
Common Usage
dilim slice n.
General
dilim strip n.
dilim shive n.
dilim round n.
dilim shred n.
dilim cut n.
dilim zone n.
dilim tranche n.
dilim segment n.
dilim slice n.
dilim pane n.
dilim lobe n.
dilim episode n.
dilim cantile n.
dilim cantle n.
dilim cantel n.
dilim culpon n.
dilim shredding n.
dilim slive [dialect] n.
dilim snattock n.
dilim slice of adj.
Trade/Economic
dilim bracket n.
dilim tranche n.
Insurance
dilim layer n.
dilim line n.
Technical
dilim segment n.
dilim slice n.
dilim grid zone n.
dilim slot n.
dilim pane n.
Computer
dilim sector n.
Construction
dilim cusp n.
Aeronautic
dilim gore n.
Geometry
dilim sector n.
Archaic
dilim sheave n.
dilim shiver n.
Star Wars
dilim the slice n.

Meanings of "dilim" with other terms in English Turkish Dictionary : 100 result(s)

Turkish English
Common Usage
kızarmış ekmek (dilim halinde) toast n.
General
ince dilim sliver n.
iri dilim hunk n.
kalın bir dilim et steak n.
kalın dilim (ekmek/kek için) slab n.
dilim grafik pie chart n.
tek dilim sandviç open face sandwich n.
kalın dilim slab n.
ince dilim chip n.
ilk on yıllık dilim first decade n.
ince bir dilim eritilmiş peynir a thin slice of melted cheese n.
bir dilim turta a slice of pie n.
bir dilim soğuk et a slice of cold meat n.
tek dilim/açık sandviç open face sandwich n.
tek dilim/açık sandviç open faced sandwich n.
tek dilim/açık sandviç bread baser n.
tek dilim/açık sandviç ulrich sandwich n.
tek dilim/açık sandviç open sandwich n.
tek dilim/açık sandviç tartine n.
elma dilim patates potato wedges n.
bir dilim ekmek a slice of bread n.
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim centiday n.
büyük dilim whang [uk] n.
dilim elma chops n.
ince dilim shave n.
küçük dilim shtickl n.
küçük dilim schtikl n.
küçük dilim shtikl n.
bir dilim skliff n.
bir dilim portakal skliff n.
kare dilim square n.
dilim dilim etmek slice v.
bir şeyi dilim dilim kesmek cut something into slices v.
dilim dilim etmek slice it up v.
dilim dilim etmek slice up v.
bir dilim a slice of adj.
dilim dilim in slices adv.
Colloquial
dilim kopsaydı da demez olaydım I could have bitten my tongue off expr.
Idioms
en büyük dilim benjamin's portion n.
en büyük dilim a benjamin's portion n.
en büyük dilim a benjamin's mess n.
bir dilim ekmeğe muhtaç olmak beg one's bread v.
dilim kopsaydı da … I could have bitten my tongue off expr.
dilim kopsaydı da … I wished I had bitten my tongue off expr.
bir kere dilim yandı I had my fingers burned expr.
bir kere dilim yandı I've been burned before expr.
dilim yandı bir kere I had my fingers burned expr.
dilim yandı bir kere I've been burned before expr.
dilim kopsaydı me and my big mouth expr.
dilim kopsaydı da söylemeseydim me and my big mouth expr.
Speaking
ona söylemeye dilim varmıyor I couldn't bring myself to tell him expr.
Trade/Economic
eğri dilim curved segment n.
yüksek verginin ödendiği dilim high income tax bracket n.
yüzdelik dilim percentile n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim basis point n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim bp (basis point) n.
Industry
dilim dişli segment gear n.
Technical
ayrık dilim exploded pie n.
dilim yöntemi slice method n.
dilim metodu method of slices n.
dilim (radyatör) fin n.
dilim metodu slice method n.
düzgün dilim wafer n.
yüzdelik dilim quantile n.
Computer
ayrılmış dilim offset pie slice n.
ayrılmış dilim exploded pie n.
dilim zaman slot n.
dilim içi etiket slice label n.
orantılı dilim relative size pie n.
dilim seç select slice expr.
Informatics
ayrılmış dilim exploded pie n.
pasta dilim grafik circle graph n.
Telecom
dilim içi işaretleşme in-slot signalling n.
Architecture
beş dilim kemer five-lobed arch n.
Automotive
dilim dişli sector gear n.
Aeronautic
dilim parçası gore section n.
dilim tepesi gore vertex n.
dilim tepesi açısı gore vertex angle n.
paraşüt dilim oranı gore area n.
paraşüt dilim koordinatları gore coordinates n.
Mining
dilim katı sublevel n.
Gastronomy
bir dilim ekmek a slice of bread n.
hamburger köftesi, eritilmiş peynir ve iki dilim ekmek arasında karamelize soğan ile servis edilen bir burger patty melt n.
kurutulmuş dilim et jerk n.
kızartılmış ince dilim et escallop n.
baharatlanmış, sarılmış ve pişirilmiş ince dilim et olive n.
(et) dilim colp n.
una bulanarak pişirilmiş ve sotelenmiş ince dilim et scallopine n.
una bulanarak pişirilmiş ve sotelenmiş ince dilim et scallopini n.
bir dilim domuz eti sow belly n.
dilim dilim kesmek carve v.
Statistics
dilim örnekleme chunk sampling n.
Biology
kalın dilim slab n.
Botanic
dilim dilim yapıda laciniate adj.
dilim dilim yapıda laciniated adj.
Fishery
(balıktan) dilim kesmek sliver v.
Meteorology
sıcak dilim warm sector n.
Geology
tektonik dilim tectonic slice n.
yeni saptanan tektonik dilim newly discovered tectonic slice n.
Slang
bir parça ya da dilim peyote kaktüsü mystic biscuit n.