History

doğru dürüst

Meanings of "doğru dürüst" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	doğru dürüst	properly adv.
General
2	General	doğru dürüst	straight n.
3	General	doğru dürüst	real adj.
4	General	doğru dürüst	decent adj.
5	General	doğru dürüst	proper adj.
6	General	doğru dürüst	straight adj.
7	General	doğru dürüst	decently adv.
8	General	doğru dürüst	aright adv.
9	General	doğru dürüst	duly adv.
10	General	doğru dürüst	white adv.
11	General	doğru dürüst	comme il faut adv.

Meanings of "doğru dürüst" with other terms in English Turkish Dictionary : 28 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	doğru ve dürüst kimse	zaddik n.
2	General	değerini doğru dürüst anlayamama	misappreciation n.
3	General	birini doğru dürüst haberdar etmemek	keep someone guessing v.
4	General	doğru dürüst düşünebilmek	have one's wits about one v.
5	General	değerini doğru dürüst anlayamamak	misappreciate v.
6	General	doğru dürüst haberdar etmemek	keep (a person) guessing v.
7	General	doğru ve dürüst	dinkum [australia] adj.
Phrasals
8	Phrasals	doğru dürüst bir şey olmak/haline gelmek	come to something v.
Proverb
9	Proverb	yapacaksan doğru dürüst yap	if a thing is worth doing it's worth doing well
10	Proverb	doğru dürüst bir soru doğru dürüst bir cevabı hak eder	a civil question deserves a civil answer
11	Proverb	doğru dürüst bir soru sorulduysa doğru dürüst cevap verilir	a civil question deserves a civil answer
Colloquial
12	Colloquial	besleyici/adamakıllı/doğru dürüst yemek	square meal n.
13	Colloquial	doğru dürüst adam	right guy n.
14	Colloquial	doğru dürüst kimse	square n.
Idioms
15	Idioms	dürüst/doğru sözlü kadın	a woman of her word n.
16	Idioms	dürüst, güvenilir, doğru insanlardan oluşan jüri	twelve good people and true n.
17	Idioms	doğru dürüst bir yemek/öğün	a square meal n.
18	Idioms	(bir şeyi) doğru dürüst hatırlamamak	not put (one's) finger on (something) v.
19	Idioms	bir şeyi doğru dürüst yerleştirmek	put something straight v.
20	Idioms	dürüst/doğru sözlü bir kadın/adam olmak	be a man/woman of his/her word v.
21	Idioms	dürüst/doğru sözlü biri olmak	be as good as (one's) word v.
22	Idioms	dürüst/doğru sözlü biri olmak	be as good as your word v.
23	Idioms	(birini) doğru dürüst haberdar etmemek	keep (one) guessing v.
24	Idioms	(birini) doğru dürüst haberdar etmemek	keep (one) hanging (in midair) v.
25	Idioms	doğru ve dürüst	fair and square expr.
Slang
26	Slang	doğru dürüst bilgi	the (hot) skinny n.
27	Slang	doğru dürüst çalışmayan	on the blink expr.
28	Slang	doğru dürüst çalışmayan	tits up expr.